• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Merkez Bankası’ndan yavaşlamaya önlem CAHİT SÖNMEZ

Merkez Bankası'ndan yavaşlamaya önlem

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11.10.2011, 00:00
Birkaç haftadır deyim yerinde ise kurlarla boğuşan Merkez Bankası bu arada TL'yi de unutmadı. Bir süredir altını çizdiği gibi Türkiye ekonomisinde yavaşlama beklediğinden her zaman olduğu gibi ekonominin ve piyasaların önünde giderek olası yavaşlama karşısında TL likiditesi sağlamak amacıyla TL zorunlu karşılık oranlarında indirime gitti. Mevduat ve katılım bankalarında açılan ve katılım hesabı olarak tanımlanan hesaplara uyguladığı vade sürelerine göre kademeli zorunlu karşılık oranlarından sadece 3 aya kadar vadeli hesaplarda 50 baz puan indirim yaptı, yüzde 13'den yüzde 12.5'e düşürdü. Aynı zamanda, diğer TL yükümlülüklerini de aşağı çekti. Özellikle, 3 yıldan uzun vadeli yükümlülük oranını yüzde 13'den yüzde 8'e düşürdü.
Merkez Bankası beklentileri paralelinde ilk adımı Ağustos ayında atmış ve politika faiz oranını yüzde 6.25'den yüzde 5.75 seviyesine çekmişti. Sürpriz olarak değerlendirilen bu adımın temel amacı Merkez Bankası'nın, bankalara 7 gün vadeli vereceği fonun maliyetini biraz aşağı çekmekti. Yine de, bu aşamada yüksek zorunlu karşılıkları korudu. Ancak diğer taraftan, faiz koridorunu da daraltmayı tercih etti. Çünkü kısa vadeli piyasaların sağlıklı işlemesi TL sıkışıklığı yaşanmasının faizler üzerine yapacağı baskıyı göz önünde bulundurdu.

BÜYÜME YAVAŞLIYOR

Kritik sorumuz, Merkez Bankası, para politikası bileşimlerinde neden bu değişikliklere gitme ihtiyacı duydu?
Yanıtı kendisi veriyor, üstelik çok net bir şekilde... İktisadi faaliyetlerin büyüme hızında "kayda değer" düşüş söz konusu. Diğer bir deyişle, iktisadi faaliyetler yılın üçüncü çeyreği itibarıyla ivme kaybediyor. Bu gözlemini dayandırdığı bulgu ise sanayi üretim düzeyi. 2011 yılı içinde Şubat ayında başlayan mevsimsellikten arındırılmış sanayi üretimi 5 aydır üst üste daraldı. Temmuzda kısmen toparlanmasına rağmen sonradan tekrar aşağı yönlü hareketini sürdürdü.
Türkiye ekonomisinin yavaşlamaya başladığına dair diğer bir bulgu da, yurtiçi nihai talepteki gerileme eğilimi. TL değer yitirdikçe ithal ürünler pahalılaşıyor ve bu ürünlere içeriden yapılan talep çekiliyor. Daha açık bir ifade ile kurların, Ağustos ayından bu yana yüksek sıçrama göstermesi büyüme üzerinde olumsuz etki yapıyor. İthal ürünlerinin fiyatlarının yükselmesi doğal olarak otomobilin, elektrikli ev aletlerinin ve diğer dayanıklı tüketim mallarının fiyatlarını yukarı itiyor. Bu arada yeri gelmişken bir gerçeğin altını çizelim. İthalat vergisinin büyüme hızı üzerindeki etkisi göz ardı edilemeyecek kadar fazla. Dolayısıyla, ithalat vergisinin düşmesi beraberinde büyüme hızını da aşağı çekiyor ve çekmeye devam edecek gibi görünüyor.

DIŞ TALEP ZAYIF

İç talep zayıflarken, bir türlü devreye girmeyen dış talep, yılın geri kalan döneminde de büyümeye pek katkı yapamayacak. Malumunuz, en büyük dış ticaret partnerimiz Avrupa'nın durumu ortada. Bırakın bizden talep yapmayı kendilerine bile içeride hayırları olmuyor. TL'nin değer yitirmesiyle, dış talepte avantajlı bir konuma geldiğimizi düşünsek bile, küresel sorunlar baskın çıkıyor ve dış talebi sınırlıyor ne yazık ki.
İç ve dış talebi yan yana getirdiğimizde yılın üçüncü ve dördüncü çeyreklerinde, tabi doğal olarak 2012'de devam eden bir küçülme sürecine giriyoruz. Merkez Bankası bunun bilinciyle "para politika araçlarını" kısmen gevşetici yönde kullanmaya başladı. Enflasyon oranları da Merkez Bankası'na bu aksiyonları almasına izin verecek seviyede olduğunu eklemeyi unutmayalım. Yani, Merkez Bankası birincil hedefi fiyat istikrarını kenara itmeden para politikalarında büyüme odaklı ayarlama yapabilecek Ancak, Merkez Bankası'nın büyüme hızının düşmesine yönelik aldığı önlemlerin etkili olabilmesi için orta vadede olmazsa olmaz iki koşul var. Birincisi, mali disiplinin korunması, ikincisi yapısal reformların yapılması.
Her fırsatta altını çizmeye çalışıyorum. Merkez Bankası gerek içsel gerekse dışsal, özellikle küresel belirsizlik, faktörleri yakından takip ediyor ve gerekli adımları önceden atmaya çalışıyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA