Akşam- sabah hayvanseverlik taslıyorlar, tafranın bini beş para!
Haspaların bu yaptıkları nasıl bir hayvanseverlik?
Yurdun heryeri terk edilmiş hayvanlarla dolu.
Satıcılardan, arkadaş,dost ve akrabalardan temin ettikleri çoğu kedi ve köpek yavrularını 2-3 ay sevdiler egolarını tatmin ettiler ve okulların açılması ile bulundukları yazlıklarda terk edip gittiler.
***
Şimdi, bu hayvancıkları bırakıp gidenlere sormak lazım:
"Madem bu hayvancıkları alıyorsunuz da neden sonuna kadar sahiplenmeyi beceremiyorsunuz?
Yazık değil mi bu hayvancıklara?
Sizlere 2-3 ay içinde alışıyorlar ve aileleri ana babaları gibi görüyorlar.
Sonra hazin son,terk ettiğiniz yerde giden arabalarınızın ardından göz yaşı döken bu kadersizler.
***
"Yarımada ve Biz Kaç Kişiyiz Platformu "Sözcüsü Ümit Bora anlatıyor:
" Yaz başında hayvan hakları dernek ve temsilcileri sizleri uyardılar!
"Lütfen bahçelerinize birer su kabı koyun ve sahiplendiğiniz hayvanları terk edip gitmeyin" diye adeta yalvardı ve uyardılar.
Terk ettiğiniz bu hayvancıklara gene bu gerçek hayvanseverler sahip çıkıyorlar.
Büyük bir çalışma ve azimle yurdun her yerinde terk edilmiş sokak hayvanlarına yardım edip onların ihtiyaçları ve sağlıkları için kendilerini adeta feda ediyorlar.
Bu gerçek hayvanseverlere büyük saygı duyduğumuzu belirtelim.
Çünkü yağmur,çamur sel baskını demeden canları pahasına hayvanlara yardım ediyorlar."
Bölgenin her yerinde terkedilmiş hayvanlara rastlamak mümkün.
karşıyaka'dan
Bu fatura kime kesilecek?
Hep şöyle dert yanarız: Bu belediye başkanı hiç çevresine bakmaz mı, hiç vatandaşın isteklerine kulak asmaz mı, olur mu bu kadar?
Aslında belediye başkanının vatandaşların sızlanmasından hiç heberi yoktur. Çünkü onun elemanları ve ekipleri vardır. İşte bu ekipler, bürokratlar vatandaşın şikayetlerini dinleyip sorunu çözer.
Normali budur.
Yoksa her caddenin, her sokağın ve her evin önünü o belediye başkanı bilemez. Bu mümkün değildir.
Bürokrat gelen şikayeti gündemine alır ve onu belirli bir program dahilinde çözer...
İşte Bostanlı'dan bir örnek.
Vatandaş "belediye başkanının duyarsızlığı" diye düşünürken, aslında şikayeti alan memur işini savsaklamış. Gereğini yerine getirmemiş... Vatandaş faturayı başkana çıkarıyor. Ancak fatura o şikeyetleri dinleyip yerine getirmeyene çakırılmalı...
* * *
Yer İzmir'in en nezih semtlerinden Bostanlı...
Zübeyde Hanım Hastenesi'nin de bulunduğu 6421 Sokak... Araziye atılan moloz ve çöp yığınları çevrede yaşayan vatandaşları isyan ettiriyor.
Mahalle sakinleri aylardır çöp yığınların giderek arttığını, belediyeye kaç kez başvurmalarına rağmen bir sonuç alamadıklarını ifade ediyor. Arazide vatandaşların attıklarının yanı sıra, belediye çalışmalarından arta kaldığı anlaşılan asfalt ve beton yığınlarının olması da dikkat çekiyor.
* * *
Mahalleli "Bu çöplük güzel mahallemizin görüntüsünü bozuyor. Belediyeden bir çözüm bulmasını istiyoruz. Elimizle atılacak şeyler olsa kendimiz kaldıracağız. Ama buraya büyük asfalt parçaları ve betonlar atılmış. Karşıyaka Belediyesi'nden ilgi bekliyoruz" diyor.
kentten
Dağcıların başı sağolsun!
İzmirli dağcılar çok sevdikleri temsilcilerini kaybettiler.
Amansız hastalığa yakalandığı 10 ay öncesine kadar Türkiye Dağcılık Federasyonu İl Temsilciliği ve Demirspor Kulübü Başkanlığı'nı yürüten Koray Büyükburç, Ahmet Piriştina adına Ağrı Dağı tırmanışın ve Afyon Kocatepe'den İzmir'e 500 kilometrelik Zafer Yürüyüşü'nün önderliğini yapmıştı. Koray Büyükburç'un, dağcılık sporunun sevdirilmesi için aylık çıkarttığı Parkur dergisine ilan bulma ve yazılarıyla destek veren Ahmet Aydın Akansu anlattı:
"Rahmetli Koray, sevgi ve hoşgörüsüyle İzmir'i, 17 Kulübü ve 5 bin üyesi ile Türkiye'nin en fazla dağcılık sporu yapan ili haline getirdi. Bu da doğa ve çevre koruyucusu insanlar demek. Her geçen gün kötüye sürüklenen dünyamızı korumak için Koray'ın açtığı dağcılık sporu sevgisini artırarak devam ettireceğiz."
SAPAN TAŞI
İşte haber bu!
Kanadalı Jonathan Schacher, komşusunun köpeğiyle kavga eden pitbull terrier cinsi köpeceğine söz dinletemedi. Çok kızdı ve köpeğinin burnunu ısırdı.
İşte haber bu! Köpeğin insanı değil, insanın köpeği ısırması haberdir diyen hocalarımızın kulakları çınlasın.
Muhittin Akbel
küpe
Kuvvet hak yaratmaz, ancak meşru olan kuvvete itaat mecburiyeti vardır.
Rousseau
günün fıkrası
Az bilirmiş
Tom, bir iş nedeniyle Paris'e gitmişti.
Fransızca bilmediği için gece avare avare sokaklarda dolaşıyordu.
O sırada kaldırımları arşınlayan güzel bir kız gördü. Yanına gidip:
"İngilizce biliyor musunuz?" diye sordu.
Kız "Evet, ama pek az!" diye cevap verdi.
"Genç adam :" Az mi? Ne kadar?"
Cevap: "Elli dolar kadar..."