İzmir Atatürk Stadının Türk futboluna, dört dörtlük biçimde kazandırabilmek için birbiri ardına görüşlerin ortaya atıldığı günlerdeyiz.
Gerçi, Işın Çelebi'nin "Atatürk ve Alsancak Stadyumlarını yıkalım. Buralara Seyrantepe modelini uygalayalım" görüşünü bir yıl önce POTA'da yayınlamıştık ama; bir süre rafa kaldırılan bu görüş şu günlerde yine kulislerin başlıca malzamesi oldu.
Ve, tartışılan konu,yine Atatürk Stadyumu yıkılıp, yerine bir yenisi yapılsın mı?
* * *
İşte bu aşamada Atatürk Stadının proje müellifi Y. Mimar Harbi Hotan ile birlikte inşaatın şantiye yönetimini üstlenen Y. Mühendis Yıldırım Karakaplan
"Yıkmayı bırakalım, burasını Şükrü Saracoğlu Stadı gibi modernleştirelim" diyor.
Yıldırım Karakaplan, aynı zamanda uzun yıllar KSK Basketbol takımında oynamış, yüzme ve su topu ekiplerinin değişmez elemanı olarak kendini ispat etmiş bir eski sporcu.
Şimdi Karakaplan'ın görüşlerindene satırbaşları...
*Halkapınar Gölü kurutularak İzmir'i Birinci Sanayi Sitesi'nin yanı sıra Atatürk Stadyumu ve diğer spon komplekseliri kazandırıldı.
* Atatürk Stadyumu Türkiye'nin ilk 50 bin üzerinde seyirci kapasiteli ve ulusulararası yarışmaların yapılabildiği ilk staddır.
*İzmir'deki resmi binalarda ilk "fore kazık" sistemi o zamanın teknolojisi ile bu stadın inşaatında kallanılmıştır. Temele 3.000'nini üzerinde fore kazık çakılmıştır. Taşıyıcı sistemi 40 seneden fazla birçok deprem, yangın, sel gibi afetlere maruz kalmasına rağmen hiçbir şekilde hasar görmemiştir.
*Bu görüşlerin ışığı altında. Atatürk Stadı'nı yıkmayı hiç düşünmeden, restorasyon tasarımı ile yenilemek en ucuz ve akıllıca çözümdür.
hayattan
Yönlendirme değil...
Toplum, "referandum sürecine" henüz girmemişti.
Benim ülkemin insanların çok ama çok büyük bir kesimi "N'olacak bu işin sonu?" "Durup dururken, bu referandum da nereden çıktı?" diye kafa patlatırken, İzmir'de bir toplantı yapılıyordu.
Bu Ege-Koop'un 40ıncı paneliydi.
Konusu da şu: Referanduma doğru Anayasa değişikliği...
Panelin yöneticisi yazar Öcal Uluç'tı.
Panelistler de Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu,YÖK eski Başkanı Prof.Dr. Erdoğan Teziç,yazar Şükran Soner ve Türkiye Parleamenterler Derneği İzmir Şube Başkanı Metin Öney.
***
Seviyeli bir toplantı olmuştu.
Bu parelde ileri sürülen görüşler bir kitapçık haline getirildi. Bugün de başta Kemeraltı olmak üzere kentin çeşitli kesimlerinde dağıtılacak.
Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan bu konuda şunları söylüyor:
"Bu girişimimizin hedefinde halkımızı doğru ve sağlıklı bıçımda bilgilendirmek var. Huiçbir şekilde yönlendirme yok. Bu kitapçık, sadece bir rehber özelliği taşıyor. Baştan sona incelendiğinde ne (evet) ne de (hayır) tercihleri için yönlendirme olmadığını herkes kolaylıkla farkedecek."
Yazar Öcal Uluç, Ege-Koop Danışma Kurulu Başkanı...
Uluç'un görüşleri şöyle:
"Vatandaşın büyük bir bölümü neye (evet) veya (hayır) diyeceğini bilmiyor. Dolayısı ile basın sektörüne bu konuda ciddi görevler düşüyor."
kentten
1912'lilerin Çeşme çıkarması
1912 Karşıyaka Derneği Üyeleri Çeşme Dalyan, Cevatın yeri Restoran'da bir nostalji yemeği düzenlediler. Bu unutulmaz gecenin mimarları da Dernek Başkanı Sait Gürsoy, Sosyal Komite Başkanı Savaş Özerdem ve Cem Karagözlü oldu.
Bu nostalji gecesine Muhittin Bilget, Tufan Konuk, Selahattin Sakıpağa, Sina Kutluğ, Gökhan Şensan, Nazım Torbaoğlu, Mustafa Karaman, Barbaros Dökel, İsmail Urlu, Volkan Sintaç, Tanju Akdoğan, Yücel Çağatay, Mustafa Özçakar, Oral Özkural, Turhan Gürsel Urhan ve Emin Kantaroğlu eşleriyle birlikte katıldılar.
Çeşme dönüşü İzmir'de de böyle eşli toplantıların yapılması kararı, yemeğe katılan bayanların oybirliği ile alındı.
fıkra
Hediye
Adam ameliyat olmuş, ancak operasyon sırasında midesinde küçük bir makas unutulmuştu. Hastaneden çıkacağı gün, doğruca ameliyatı yapan doktorun odasına gitti.
Yalvaran bir sesle:
"Doktor bey, unuttuğunuz makası almayacak mısınız?" dedi.
Doktor gülerek cevap verdi:
"Rica ederim, o da bizim bir hediyemiz olsun."