• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Ege ve İzmir’in kurtuluşu... ERKİN USMAN

Ege ve İzmir'in kurtuluşu...

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09.09.2010, 00:00
Türk Kurtuluş Savaşı'nın 30 Ağustos 1922'de başlayan "kesin ve son zaferleri" eylül ayı içinde birbirini kovalıyarak İzmir'e doğru ilerler. Bu bakımdan eylül ayı için "Ulusal Kurtuluşlar Ayı" tanımını getirebiliriz.
30 Ağustos ile İzmir'in Türk bayrağına kavuştugu 9 Eylül arası sadece ve sadece 10 gündür. Pençe pençe bir boğuşma sonucu Dumlupınar'dan bir zaferle ayrılan Türk ordusu düşmanın peşine düşerek amansız bir kovalamaca sonucu 9 Eylül sabahı Belkahve sırtlarına ulaşmıştı.
* * *
İzmir'in kurtuluşu, Ege'nin kurtuluşudur.
Türk halkının Kuvva-i Milliye'si ile, düzenli orduları ile, milisi, efesi, çetecisi, köylüsü, esnafı, kadını, kızı ve kızanı ile yürüttüğü ulusal kurtuluş eylemi, adım-adım, köy-köy, kasaba-kasaba, kent-kent, Ege'yi özgürlüğüne kavuştururken, tüm ulusun özgürlüğünü de getirmekte ve Cumhuriyet Türkiye'sinin kuruluşunu müjdelemektedir.
1 Eylül 1922'de, önce Uşak ilimiz kurtulmuştu.
2 Eylül'de Türk ordusu Eskişehir'deydi.
3 Eylül günü Dursunbey, Ödemiş, Emet, Eşme, Sındırgı ve Tavşanlı düşmandan geri alınmıştı.
4 Eylül'de Tire, Bayındır, Buldan ve Simav.
5 Eylül'de Nazilli, Alaşehir, Bilecik, Gördes ve Salihli kurtarılmıştı.
6 Eylül'de Akhisar, Balıkesir, Söke, Gönen ve İnegöl, Türk askeri ile buluştu.
7 Eylül günü Aydın, Turgutlu, Kuşadası Türk bayrağına kavuştu.
8 Eylül'de Kemalpaşa, Burhaniye, Manisa, Selçuk...
9 Eylül'de İzmir, Menemen, Edremit.
10 Eylül'de Bursa, Foça, Gemlik ve Orhaneli kurtarılmıştı.
12 Eylül'de Mudanya, Kırkagaç ve Urla, 13 Eylül'de Soma, 14 Eylül'de Bergama, Dikili ve Karacabey, 15 Eylül'de Alaçatı ve Ayvalık, 16 Eylül'de Çeşme, 17 Eylül'de Bandırma ve 18 Eylül'de Erdek düşman işgalinden kurtarılmıştı.
* * *
Bu kurtuluş heyecanı her eylül ayında Ege'nin tüm il ve ilçelerini sarar.
Her yöre kendi imkanları içinde bir tören yürüyüşünün etrafında halklaşan ve günün anlamını belirten konuşmalar içeren etkinlikleri yaşar.
Ve her törende halkımızın gözleri, "Kurtuluş Savaşı"nın yaşlı gazileri Kuvva-i Milliyecilerimizin üzerinde gezinir ve gözler bu savaş kahramanlarımızı öpücüklere boğar. Tarihimizin en parlak sayfalarını süsleyen bu kurtuluşlar zinciri Anadolu'da Emparyalizme karşı Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kükreyen bir mazlum ulusun ordusunun Zafer Yürüyüşü ile sağlanmıştır.

siyasetten
Kamer Genç'e Önder Sav'dan çok alkış

Bostanlı barınağındaki balıkçı kahvesinde aralarında üniversiteliler, avukatlar, işadamları ve iletişim uzmanlarının bulunduğu bir grup CHP'li mitingi tartışıyorlardı.
Bir Karşıyaka delegesi, gazeteci Ahmet Kadıbeşegil'e "Ağabey sen nasıl değerlendirdin?" diye sordu. İşte yanıt:
"CHP örgütüne rağmen İzmirli, Kılıçdaroğlu'na, demorasiye ve özgürlüğe sahip çıkarak, totaliter rejim beklentilerine karşı tavrını koydu. Örgüte rağmen diyorum, çünkü böyle bir günde görmeye alıştığımız bayraklar, pankratlar ne Kordon ne Konak ne Karabağlardaki ev ve işyerlerinde asılı değildi. Karşıyaka-Bayraklı'da Kılıçdaroğlu'nun İzmir'e geleceğini belirten sadece 61 adet ufak yer panosu vardı. İlçe başkanları ve yöneticiler, halka değil bir takım partililere ulaşma gayreti içersindeydi.
* * *
Halk, CHP örgütünün önünde.
'Kemal'i iyi anlamışlar. Arayada kimseyi sokmak istemiyorlar.
Kemal Kılıçdaroğlu referandumda, 'başarı' kıstasını şöyle koyuyor. 'Hayır oyunu vereceklerini açıklayan partilerin 2009 seçimlerindeki oy toplamının üstünde oy alan il ve ilçelerin örgütleri iyi çalışmış demektir.' 13 Eylül'de değerlendirme kıstası bu olacak."
Ve son değerlendirme: "Tabii bir de İzmir ve bölge milletvekilleri ile genel sekretere gösterilen (cılız alkışa) karşı Kamer Genç'e gösterilen alkış ve tezahurat parti içi demokrasiye hasret İzmirlinin, parti örgütünün önünde olduğunun en önemli göstergesidir."

küpe
Bilgi insanı kuşkudan, iyilik acı çekmekten, kararlılık da korkudan kurtarır.
Confucius

fıkra
Tiyatro

Bir piyes oldukça kötü biçimde oynanıyordu. Son perde iki sevgilinin kavuşması ile mutlu bir hava içinde bitecekti. Erkek artist, rol gereği kadın oyuncuya:
"Oh sevgilim, artık baş başa kaldık" derken, arka sıralardan biri seslendi:
"Daha yalnız değilsiniz delikanlı... Son seyirci olarak ben varım."



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA