CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şu "oy ıskalaması" konusunda istediği kadar dil döksün, istediği kadar özür dilesin...
Bütün gayretleri, bu çok yönlü maskaralığı örtemez.
Burhan Özfatura, deneyim sahibi bir bürokrat ve hizmet adamı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun başına gelenlerin kaza olduğunu inanmıyor, "Bu bir komplo" diyor ve ardından hemen ekliyor:
"CHP'nin düşmana ihtiyacı yok. Kendi içindekileri yeter de artar bile..."
***
Özfatura'ya sorduk:
"Bu işin sistemi ne?"
Yanıtın ilk cümlesi "Gayet basit..." diye oldu ve devam etti:
"Ben bir belediye başkanıydım. Genel başkan değil... Ama böyle seçim konularında çevrem çok titizlik gösterirdi. Böyle günlerde ya Hamdi Asena ya da Haluk Narbay nerede oy kullanacağımı öğrenir, muhtarlık ile temas kurup seçmen kağıdımı da elime tutuştururlar, ben de sandığın yolunu tutardım. Kılıçdaroğlu'nun da, yakın çevresinin de ihmali var bu işte... Ama bir de komplo kuşkusu. İşte böylesine bunalımda ağır basan kuşkudur bu... Tabii, herkese ders olması gereken cinsten."
İzmir "Taçsız Kral"ı unuttu
Babıali'de birkaç gazetede bir haber: "Galatasaray'ın Taçsız Kralı Metin Oktay, ölümünün 19. yılında Kozlu'daki kabri başında anıldı, anma törenine Galatasaraylı yöneticiler ve yakınları katıldı..."Üzüldüm ve İzmirli olarak da hayıflandım doğrusu. Çünkü, Taçsız Kral Metin Oktay, elbette G.Saray'da futbolunun şahikasına ulaşmıştır ama öncelikle İzmir'in evladıdır. Hayat bağları özellikle İzmir ve Aydın'ı gösterir ve İzmir en azından onu anma konusunda bu kadar duygusuz kalmamalıdır.
***
Metin Oktay, 2 Şubat 1936'da Karşıyaka Soğukkuyu'da doğdu. Rumeli'den İzmir'e göçen bir ailenin evladıydı.
Futboldaki yeteneği Eşrefpaşa'nın Damlacık semtindeki mahalle maçlarında arsa futboluyla keşfedildi. Önce Yün Mensucat'ta oynamaya başladı. 1954 yılında İzmirspor'a transfer oldu. İlk sezon lacivert-beyazlı formayla 45 gol atıp Gol Kralı olunca, ünü Türkiye'ye yayıldı. Ertesi yıl Gündüz Kılıç ona bir Chevrolet marka araba armağan ederek G.Saray'a götürdü.
* * *
Sarı-kırmızılı takımda ilk sezonda 19 gol atarak şampiyon yaptı. İstanbul gol kralı oldu. Bir ara 1962 yılında İtalya'da Palermo takımında oynadı ama duygusallığı başarılı olmasının önüne geçti, Türkiye'ye döndü.
Metin Oktay, Türkiye liglerinde 10 kez gol krallığı kazanma onurunun yanı sıra F.Bahçe'ye derbilerde 22 gol atarak, "Derbiler Gol Krallığı" unvanını da aldı.
***
Metin Oktay yaşantısı boyunca iki köklü ailenin kızlarıyla evlilik yaptı. Önce Aydın'ın ünlü ailelerinden Sarı'ların kızı Oya Sarı ile evlendi. Bu evlilik yürümedi.
Daha sonra İzmir'in sayılı ünlü ailelerinden Kardiçalıların kızı Servet Kardiçalı ile hayatını birleştirdi. Metin Oktay, futbolu bıraktıktan sonra, Yeni Asır ve pek çok İstanbul gazetesinde köşe yazarlığı yaptı, katkıda bulundu.
***
Ayrıca Kardiçalı Hanı'nda "Gol pub" isimli bir kafeterya açarak İzmir'in ticaret yaşamına renk getirmeye çalıştı. Özetle demem şu: Doğuşu, büyüyüşü ve aile hayatıyla İzmir'in evladı Metin Oktay'ı her yıl 13 Eylül'de biz de kabri başında olmasa da, bazı etkinliklerle ansak yakışmaz mı?
Şimdiden not alın, önümüzdeki yıl 20. yıl anma törenini İzmir de paylaşmalı.
hayattan
Yeşil Kızılca beton olmasın
İzmir'in kiraz deposu Kemalpaşa'ya bağlı yemyeşil Yukarı Kızılca köyü betonlara yenik düşmesin...
Bu dilek Yukarı Kızılca'da nefes alan herkesin.
Burasının belediyelik olduğu dönemde Örnekköy yakınındaki girişlere kooperatifler inşa edildi. Yeşil alanların yerinde şimdi binalar yükseliyor.
Ve bu aşamada "Yukarı Kızılca'yı Sevenler Platformu" temsilcileri bir bildiri yayınlıyor:
"Köyümüzün betona yenik düşmesini istemiyoruz. Bu konuda yeşile önem verdiğini bildiğimiz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Çam ağaçlarıyla çevrili köyümüzde başka kooperatif ve fabrika yapılmasın" diyor.
* * *
Buraları herkese açık olan çam ağaçlarıyla kaplı Asarlık bölgesinde insanlar, çaylarını içer, mangallarını alır piknik yapardı.
Şimdi bu bölge İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından özelleştirildi.
Artık köyün en güzel yerinden çay içmek, mangal yakmak parayla.
küpe
Bana herkes haklı olduğumu söylediği zaman tek soru sorarım: Yine ne hata yaptım?
Oscar Wilde
fıkra
Derler ya
İki adam konuşuyordu:
"Sen artık biraz fazla kaçıyorsun?"
"Neden?"
"Meteliğin yokken, borçlarını ödemezdin. Şimdi o muazzam servete kondun, hala bir kuruş ödemiyorsun. Ayıp değil mi?"
"Kardeşim, sonra herkes, 'Para adamı değiştirdi der' diye korkuyorum."