• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Bu dostluğa sakın gölge düşmesin... ERKİN USMAN

Bu dostluğa sakın gölge düşmesin...

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 18.09.2010, 00:00
İzmir takımlarının aralarındaki maçlar üzüntüyle izlenecek biçimde saldırılı, küfürlü, tatsız ve tuzsuz geçiyor.
Yarın da Alsancak Stadı'nda Altay-Karşıyaka maçı var.
Tabii, en içten dileğimiz karşılaşmanın sahada korakor mücadeleyle geçmesi, hakedenin kazanması. Ama tribünlerde ya da Alsancak Stadı'nın civarında olaylar yaşanmaması.
***
Doğrusu bu kin ve nefret niye böyle oluştu, gelişti anlayamıyoruz, anlamak da istemiyoruz.
Fanatik taraftar temsilcilerinin bunu artık bir meslek haline getirdiğini, etrafındakileri de tahrik ederek olay çıkardığını öne sürenler çoğunlukta. Bu incelemeyi yapanların vardıkları netice de basit: "Zaten olay olmazsa onlara da ihtiyaç kalmaz..."
Oysa bizim bildiğimiz amigoluk İzmirsporlu Taktak Saki, Altınordulu Sarı Yaşar (Tunçses), KSK'li Boksör Recep, Altaylı Koreli Sarı Erol ve Göztepeli İsmet'le güzeldi.
***
Bunlar kulüplerinin formalarını, amblemlerini, giysilerini taşır, güzel sloganlarla maça renk katar, takımlarını destekletir, rakibe kesinlikle küfür ettirmezlerdi. Kulüpler arasındaki düşmanlık ve çekememezliği de anlayamıyoruz. Verilen demeçler mutlaka ortamı yumuşatır olmalı, tahriklere yol açmamalıdır. Yakın zamana kadar takımlar Alsancak'ta çıkar, terini son damlasına kadar akıtır mücadele eder, kazanır veya kaybederdi.
Kaybeden de bükemediği bileği öperdi. Örneğin Karşıyaka kazanırsa, taraftarlar vapuru limandaki Altay Deniz Lokali'nin önünden geçittirir, kaptana 3-5 kez dükük çaldırırdı, Altaylılar kazanırsa da vapura Karşıyaka turu yaptırarak aynı şekilde davranır, nazire yapardı.
* **
Elime tarihi bir fotoğraf geçti. Ateş Özerk verdi.
Altaylılarla Karşıyakalıların bir vapur seyahatinde nasıl dost olduklarını belgesi. Cevat Gök, Bayram Dinsel, Huni Orhan (Erkmen), Gönen Üçer, Ogün Altıparmak, Doğan Akın, Puşkaş Ergun (Öztuna), Lemi Yerli, Şele Yılmaz, Ramazan İzgübarlas, Erol Özışıkçılar, Sümer Çulha, Özcan, Arnavut Erdoğan (Heper), Erol Özışıkçılar (Gazcı Erol), Akraba Gökhan (Nil), bizim Nuri İmre'nin babası Metin.
Daha kimler yok ki?
Efendiler, onların dostluğu adına siz de el ele veremez misiniz? Kaybeden kazananı alkışlayamaz mı? N'olur; olay istemiyoruz... Lütfen...

hayattan
İlker, CBÜ'de yola çıkıyor
İçinde bulunduğumuz ortamı, kurumu ve sistemi sık sık eleştirenler vardır. Sürekli eleştirip o işin, o yapının nasıl olması gerektiğini söylerler. Ancak, böyle davranan kişilerin çoğunluğu da elini taşın altına koymaz. Önemli olan yenilikçi zihinlerin gerektiği zaman devreye girmesi, girebilmesidir. Sözü Manisa'ya, Celal Bayar Üniversitesi'ne bağlayacağım.
* * *
Yakında röktörlük seçimleri var. İşte bunlardan biri de Prof. Dr. Süleyman Sami İlker ve ekibi...
Göz Hastalıkları Anabilim Dalı'nda başarısını kanıtlamış İlker, üretmeye başlamış, harıl harıl çalışıyor. Eksiklikleri belirlemiş, kimseyi suçlamıyor, ancak bunları saymaktan da geri kalmıyor. İşte onun çalışmasından bir bölüm:
***
"Üniversite ortamının özgür ve yönetimin özerk olması, sonsuz bir özgürlük anlamına gelemez. Başkalarının, ötekini ve bireyin haklarına saygı duyma ve değer atfetme, sorumluluk duyma ve hesap verme, gerektiğinde eleştirebilme ama doğru ve güzel olan yönleri de sayabilme alışkanlığının doğal davranış biçimi haline geldiği üniversite çatısı, gerçekleşmeyecek bir hayal değildir.
* * *
Üniversitemizin 18 yılda geldiği yer, kesinlikle olması gereken yer değildir. Üniversitenin Manisa merkezindeki yerleşim alanları şehrin içine ve dışına parça parça dağılmış durumdadır. Birimlerin bir yerleşkede toplulaştırılamaması nedeniyle zaman ve kaynak israfı olmuş, fiziki gelişme istenen düzeyde olmamıştır. Mali kaynaklar verimli kullanılamamış, yerel ve devlet imkanları yeterince harekete geçirilememiş, bunu sağlayacak güven, işbirliği ruhu ve heyecan yakalanamamıştır."

küpe
Dünyada değişiklik yapmakta başarılı olanlar, değişikliğe kendilerinden başlayanlardır.
Bernard Shaw

fıkra
Taslak

Tarık Güloğlu, karısı Neriman'a hışımla çıkıştı:
"Erkeğin önemi şundan belli ki, Cenabıhak bile onu kadından önce yaratmıştır."
Karısı cevabı hemen yapıştırdı:
"Şaşayım aklına... Bir sanat eseri yaratmak için önce bir taslak yapmanın adet olduğunu bilmiyor musun?"


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA