• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Pakdemirli’nin Vali Öğütçen’e borcu var ERKİN USMAN

Pakdemirli'nin Vali Öğütçen'e borcu var

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05.10.2010, 00:00
Hem de otuz yıla yakın süredir ödenmeyen bir borç bu.
1982 yılındaki bir iddia sonrası oluşan borcun canlı şahidi de, dönemin Başbakan'ı Bülend Ulusu...
İzmir Valisi Hüseyin Öğütçen, İzmir'e dünya çapında bir termal tesis kazandırmayı kafasına koymuştu.
Balçova tesisleri işte bu "tükenmez bir azim yüklü" hevesin eseri...
Başbakan Ulusu, 1982 Şubatında inşaatları yerinde görmek istedi.
Yanında kalabalık bir uzman grubu ve sonradan Ulaştırma ve Maliye Bakanlığı görevleri yapacak olan DPT Müsteşar Yardımcısı Ekrem Pakdemirli vardı.
* * *
Ortada da, inşaatı devam eden 7 motel, 400 yataklı Çınar Oteli, temel inşaatı yeni başlayan 300 kişilik restoran 350 kişilik balo salonu, 200 kişilik kafe, pastane ve TV salonu...
Vali Öğütçen, "Bu tesisleri 20 Ağustos'ta açılacak olan İzmir Fuarı'na kadar tamamlayıp açacaklarını söyledi.
Ekrem Pakdemirli bıyık altından güldü ve Öğütçen'e:
"Vali Bey, ben yıllarca bu işlerle uğraştım. İnşaat işlerinden iyi anlarım. Eğer oteller, moteller ve temeldeki restoran inşaatlarını, gelecek yıl Cumhuriyet Bayramı'na yetiştirirseniz sizi ilk kutlayan ben olacağım. DPT'deki işlerinizi hemen çıkartacağız. Ama, bu yılki Cumhuriyet Bayramı'na yetiştirirseniz size Vakko'dan bir elbise..." dedi.
Öğütçen'in cevabı şöyle oldu:
"Eğer yetiştiremezsem size Vakko'dan değil ama Altın Yıldız bir elbise de benden..."
Turizm Bakanlığı'ndan bir genel müdür ve yardımcısı atılıp, "Vali Bey, biz de aynı koşullarla iddiaya girebilir miyiz?" önerisinde bulundu.
Öğütçen devam etti:
"Elbette girebilirsiniz. Ekrem Pakdemirli zengin. Kaybetse de onu etkilemez. Siz devlet memurusunuz, size yazık olur"
Ve gülüştüler...
* * *
Geçtiğimiz hafta sonu, Türk Eğitim Vakfı Genel Başkanı Turgut Bozkurt, vakfın İzmir yöneticisi emekli Vali Hüseyin Öğütçen ve yardımcısı Fatih Tanfer ile beraberdik.
Konuyu Öğütçen'e açtım ve o da anlatmaya başladı:
"Her sabah 7'de. İşçiler işbaşı yapmadan kaplacılarda idim. Bayındırlık Müdürlüğü'nün tüm teknik elemanları beni orada bekliyordu.
4 Ağustos 1982 günü tesisleri tamamlayıp hizmete açtık.
20 Ağustos'ta fuara gelen bazı ses sanatçıları ve ünlü tiyatro sanatçısı Kenterler kaplıca otelinde kaldılar.
1983 seçimlerinden sonra Ekrem Pakdemirli önce Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı, sonra da Ulaştırma Bakanı oldu. Ben de İzmir'den Kocaeli'ne atandım. Ankara'da ziyaretine gittim. Makamında yoktu. Özel Kalemi'ne bir not bıraktım. (Elbiseyi vermemek için Beni Kocaeline'ne gönderdiniz. En kısa zamanda elbiseyi istiyorum" diye yazdım. Tabii bu bir şaka..."
* * *
Pakdemirli Avrupa'dan dönüyordu. Öğütçen ile Yeşilköy Havaalanı'nda karşılaştılar. Pakdemirli'nin yanında Londra Büyükelçimiz Rahmi Gümrükçüoğlu vardı.
"Elbise istemekte ısrarlı mısın?" diye sordu.
Öğütçen cevap verdi:
"Kesinlikli vazgeçmem..."
Pakdemirli ceketinin iç cebinde yazılı terzinin adını gösterdi:
"Bu terzi Bijan'dan daha zevkli elbise dikiyor. Ankara'ya gel sana bu terzide bir elbise yaptırayım."
Vali'nin cevabı:
"Ben de ceketin iç cebine (Bu elbise bahsi kaybettiği için Ekrem Pakdemirli tarafından hediye edilmiştir) yazdıracağım...
Pekdemirli kızdı:
"Öyleyse vermiyorum..."
* * *
Vali Öğütçen'den son söz:
"Pakdemirli sözünü yerine getirsin. İşi Mahkeme-i Kübra'ya bırakmasın. Orada da davacıyım..."

kentten
Kaplumbağa PTT'den daha hızlı

Ulrich A. Rosenow, Almanya'nın önemli sanat eğitimcilerinden biri.
Düsseldorf Film Müzesi'nin kuruluşunda değerli bilimsel çalışmalarda bulunmuş bir usta.
Frankfurt, Köln, Berlin, Leipzig üniversitelerinde film tarihi ve kamera okutmanlığı yapan Rosenow geçen 29 Eylül 2010 günü İzmir'de "Tarihin Sembolleri" konulu bir sergi açtı.
Hemen haber vereyim bu Almanya Başkonsolosluğu'ndaki bu sergi 29 Ekim'e kadar açık.
Buraya kadar her şey güzel...
* * *
Bunun bir de bizdeki nemelazımcılığın getirdiği çirkinlik var.
Muzaffer Oktay, Yeni Asır'ın Sorumlu Yazı İşleri Müdürü.
Alman Konsolosluğu'nun Oktay'a gönderdiği bu serginin davetiyesi 23 Eylül 2010'da Bostanlı'dan postaya verilmiş. Yani, Sergi açılışından 6 gün önce.
Bu davetiye Muzaffer Oktay'ın eline 1 Ekim 2010'da geçiyor.
Yani serginin açılışından iki gün sonra...
Vapurla 13 dakikalık mesafeyi 8 günde aşan PTT'yle bir kandilli alkış da bizden olsun...

küpe
Ben düşmanlarımla başa çıkabilirim. Tanrı beni dostlarımdan korusun...
Voltaire

fıkra

Son çare...

Edebiyata hevesli Bulgar genci, komünizm döneminde ülkenin en büyük şairine akıl danışır:
"Bütün hayatımı şiire vermeye kararlıyım. Yaşamamı bu yolda sürdürebilmem için ne tavsiye edersiniz?"
Büyük şair konuşur:
"Ya devlet çiftlik ve işletmelerini öveceksin ya da benim gibi yarı tok, yarı aç öleceksin..."


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA