1980'lerin sonlarına doğru Rus Sovyet İmparatorluğu çöküş sürecine girmişti. SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov, imparatorluğu kurtarmanın yolunun, bağımsızlık mücadelesi veren cumhuriyetlere gözdağı vermekten geçtiğini düşünmekteydi. Fakat Azerbaycan Türkleri artık mücadelesini ölümle, kanla olsa da gerçekleştirme çabası içerisindeydi. Sokaklar ve caddeler yüzbinlerce göstericiyle doluydu.
Aynı günlerde Bakü'de gergin olaylar yaşanmaktaydı. 14 Ocak'ta Bakü'de, dış güçlerin ve KGB'nin tertiplediği provokasyonlar sonucu bazı grupların şehrin belli bölgelerinde yapılan düzensiz kitlesel yürüyüşleri neticesinde 60 kişi hayatını kaybetmişti. Bakü'de Ermeniler tarafından bir Azerbaycan Türkü, başı balta ile ezilerek öldürülmüştü. Eski Sovyetler Birliği Başkanı Mihail Gorbaçov'un sivil halka ateş açması talimatıyla 19 Ocak'ı 20 Ocak'a bağlayan gece saat 01.00'de Sovyet ordusu ve Ermeni Taşnakları'nın propaganda kampanyaları doğrultusunda Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de misli görülmeyen kanlı bir katliam gerçekleştirildi.
19 Ocak gece yarısı en modern silahlarla silahlanmış Kızıl Ordu karadan, havadan ve denizden Bakü'ye girerek korumasız halkın üzerine ateş yağdırmaya başlamıştı. Hiç acıma duygusu olmadan ağır silahlarla kadın, çocuk, yaşlı demeden herkese vahşice saldırdı. Önlerine geçen herkes kurşuna dizilmişti. Resmi bilgilere göre 134 sivil vatandaş ve 37 Azerbaycan askeri şehit olurken, 770 sivil ve 80 asker yaralanmış, 76 kişi AHC fallarından oluşan 400 kişi gözaltına alınarak Rusya'nın çeşitli hapishanelerine götürülmüş, 48 kişi ise kaybolmuştu.
***
İşte bu katliamın yıldönümünde İzmir'deki Azerbaycanlı kadınların derneği bugün şehitlerimiz için mevlit okutacak ve lokma döktürecek.
Azeri Kadınları Dernek Başkanı Cevahir Damar, yöneticiler Nurgül Iğdır ve Nazile Atayeva yaptıkları açıklamada, İzmirlileri bu anma törenlerine davet ettiler ve "Kardeşliğimiz ilelebet sürsün..." dediler.
Anma törenleri ve mevlit bugün öğle namazından sonra Çankaya'daki Bilgisayar Çarşısındaki dernek lokalinde gerçekleştirilecek. (Kale Pastanesi'nin yanı)
İrtibat telefonu da şöyle: 446 76 77
kentten
Trafikte başıboşluk
Kırk yıla yakın süre, şu İzmir çukurunda direksiyon sallamış şoför Rıza'ya sordum:
"Şu İzmir trafiğini düzeltmenin bir yolu yok mu?"
Şoför Rıza:
"Abi..." dedi ve ekledi:
"Neresinden tutarsan tut. Düzeltmenin imkanı yok. Bak şu Talatpaşa Bulvarı çift şerit halinde Sigara Fabrikası duvarına dayanıyor. Şair Eşref Bulvarı'ndan da çift şerit geliyor. Buradan gelen araçların yolu da Alsancak Garı'nı hedefliyor. Etti mi dört şerit.
Fuar'ın 26 Ağustos Kapısından da çift şerit akıp geliyor. Buyrun size 6 şeritlik bir konvoy. İşte o konvoy burada 6 şeritten tek şeride iniyor. Bu trafik sarmalını çözecek babayiğit daha çıkmadı."
Şoför Rıza'nın bahsettiği güzergahta bu '6 şeritten tek şeride düşme' macerası günün her saatinde gösterimde. Akşamları ise keşmekeşin 'kaymaklısı' var.
***
Bostanlı akşamlarındaki trafik keşmekeşi balkondan seyre değer.
Amerikan filmlerinde kovboylar atlarını kapıya bağlayıp içeri dalıyor, sonra bara tünüyor.
Bizimkiler ise atlarını değil arabalarını meyhane kapılarına bırakıp, rakı-balık yapıyor.
Belediye otobüslerinin güzergahı da burası. Mavişehir ulaşımının can damarı gibi bi şey.
İşte bu tablo içinde Bostanlı'da trafiğin bir saat kadar durduğu da oluyor.
Trafik ekibini arıyorsunuz.
O da ne yapsın? Bu keşmekeşte bir adım yol almak mümkün değil ki...
küpe
Avcı çoğu zaman hayvanların dostudur ama avcı iyi nişancı ise, keklikler bu sevgiye güvenmemeli.
Alain