İsrail bir devlet mi? Soru bu. Bu sorunun cevabı da şu: Hayır, değil! Bunun çok basit bir nedeni var: Kendi topraklarında temsil görevi yapan bir başka ülkenin elçisine aşağılık bir muameleyi reva gören bir devlet devlet değildir. Velev ki, atomu olsun, yenilmez orduları olsun, koca bir ekonomisi olsun, hiç fark etmez. İsrail'in Türk büyükelçisine yaptığını Ortaçağdaki barbar kavimler 'belki' yapar. İsrail'in bir devlet olmadığına kesin inanıyorum artık. Üstelik İsrail'in bulunduğu topraklarda yaşama hukukunu savunan, Yahudi kavimine de en ufak bir husumet beslemeyen birisi olarak bu görüşteyim.
İsrail bir devlet değil bir "teşkilat"tır ve herkes bu topluluğa bundan sonra böyle muamele etmelidir. Bu topluluğu yöneten terörist ruhlu adamlarda en ufak bir zekanın olmadığı da ayrıca görülmektedir. Tarihe filan atıfta bulunmaya gerek yok, bulundukları bölgede kendilerinin her zaman yanında olmuş olan koskoca bir ülkenin haysiyetine saldırmak ne kadar büyük bir ahmaklıktır.
NEDEN HATA YAPIYOR?
Son yıllarda, en büyük destekçisi ABD olmak üzere, tüm batı alemi İsrail'den bilinçli olarak uzaklaşmaktadır. Çünkü, İsrail dünyanın dengesini bozan, barışı sabote eden, radikal terör eylemlerini kışkırtan bir baş belası haline geldi. Bu o kadar böyledir ki, ABD'deki Yahudi lobisi bile ikiye bölündü.
Peki, İsrail tüm bu gelişmelere rağmen neden akılsızca davranmaya devam ediyor? Sebebi çok basit:
Dünyanın hem başkaları için hem de kendileri için hızla değiştiğini fark edemiyorlar. Eski statükonun zor gücüyle sürdürülmesinin mümkün olabileceğini sanıyorlar. Türkiye'nin Ortadoğu'ya yeniden döndüğünü kabullenmek istemiyorlar. Türkiye oradayken her istediklerini yapabileceklerini sanıyorlar.
Oysa Ürdün, Suriye ve Lübnan'la arasındaki vizeleri kaldıran ve stratejik anlaşmalar imzalayan Türkiye'nin artık İsrail'in sınır komşusu olduğunu kabul etmekte zorlanıyorlar. Değişim kurallarını herkes için dayatıyor. ABD halkı değişim ihtiyacı karşısında Obama'yı başkan yaptı, Irak'tan çekildi. Türkiye, değişim ihtiyacı karşısında zorlanmakta ama yeni dönemin gereklerini yerine getirmeye çalışmaktadır. Sırbistan'ı herkes hatırlasın, daha dün soykırımlar yapan o ülke gitti, şimdi AB ideali peşinde koşan bir ülke var karşımızda. Ama bu gerçek hayat karşısında İsrail direniyor ve boşuna direndiğini anlamıyor.
TÜRKİYE NE YAPMALI?
Bu krizin tabiatı Türkiye'nin krizi tırmandırmasını zorunlu kılıyor. Ülkemize yapılan edepsizlik kesin olarak İsrail'den bir kelle almalıdır. Bu kelle de İsrail Dışişleri Bakanı, kendi deyimleriyle, bar fedaisi Liberman'ın kellesidir.
Türkiye açık bir şekilde bu adamın hükümetten çıkarılmaması halinde İsrail'le ilişkilerin düzelmesinin ihtimal dışı olduğunu söylemelidir. İsrail yeniden seçime gitsin ve yeni bir hükümet kursun. Türkiye'nin dostluğunu kaybetmemek İsrail için hükümeti bozmaktan daha önemlidir, bunu İsrail bilmiyorsa biz biliyoruz.
Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün, "size akşama kadar müsaade" uyarısı yerinde bir uyarıdır ama yeterli bir uyarı değildir. İsrail Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin onuruyla oynamanın bedelini ö-d-e-m-e-l-i-d-i-r.