• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Deniz Feneri benim gözümde (şimdilik) aklandı

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21.01.2010, 00:00
Hatırlanacaktır, savcılık kurban bağışıyla ilgili olarak bazı yardım kuruluşlarının üsulsüzlük ve yolsuzluk yaptıkları iddiasıyla bir soruşturma başlatmıştı. İddia korkunçtu. Mehmetçik Vakfı, Deniz Feneri Derneği ve LÖLEV Vakfı kendilerine bağışlanan kurbanları kesilmiş gibi gösterip gerçekte kesmemişlerdi. Mahkeme Mehmetçik Vakfı başkanı emekli generali hemen tutukladı. Belli ki savcı mahkemeyi ikna eden deliller sundu. Mahkemeden Deniz Feneri Derneği başkanı ve LÖSEV başkanı için de tutuklanmaları için karar çıktı. Ancak yapılan itiraz sonrasında bu iki yardım kuruluşunun başkanı hakkındaki tutuklama kararı mahkemece kaldırıldı. Bu konuyu köşeme şunun için taşıdım. Deniz Feneri'nin adının yolsuzluğa karıştığını duyunca çok canım sıkıldı. Çünkü ben bu yardım kuruluşunun çalışmalarını her zaman destekledim. Almanyadaki üçkağıtçı Deniz Feneri e.V. ile Türk Deniz Feneri'nin karıştırılmasının büyük haksızlık olduğunu dile getirdim. Bu son olay patlayınca kendimi aptal yerine konmuş hissettim. Bu gelişmeyle ilgili tepkimi köşeme yansıttım ve Deniz Feneri yetkililerinden beni tatmin edecek bir açıklama beklediğimi duyurdum. Yazımın yayınlanmasının ardından Deniz Feneri'nin avukatı Mehmet Yalçınkaya elinde dosyalarla geldi ve haklarındaki iddiaları belgelerle tek tek cevapladı. Ben bu açıklamalardan kişisel olarak tatmin oldum, ancak ben de ve kamuoyunda oluşacak nihai kanaati yargının vereceği karar belirleyecek. Umarım mahkeme bu belgeleri Deniz Feneri'nin masumiyeti için yeterli görür. İnsanlık için bu denli faydalı işler yapan bir yardım kuruluşunun bir takım şaibelerle birlikte yaşaması mümkün değil çünkü.
Deniz Feneri yetkililerini gösterdikleri bu açık yüreklilik ve dikkatten dolayı kutlarım.

Vay baba vay...
Vatan Gazetesi'nin Londra muhabiri Jan Devletoğlu'nun İngiliz gizli arşivlerinden aktardığı belgelerde İngilizlerin 12 Eylül öncesinde yaptıkları analizler yer alıyor. Türkiye'deki İngiliz Elçiliği ile İngiltere Dışişleri Bakanlığı arasındaki yazışmaları içeriyor bu belgeler. Belgelerde İngilizlerin 12 Eylül darbesine doğru gidişi nasıl gözlemledikleri anlatılıyor. İngiliz Dışişleri Bakanı Türkiye'de bir darbe ihtimali üzerine Ankara'daki diplomatlarından bir rapor hazırlamalarını talep etmiş . Bakın neler yazıyor bu raporlarda: "Demirel'in ve partisinin artık Türkiye için uygun bir demokratik alternatif oluşturmadığı" belirtilirken, "Demirel'in yeniden Başbakanlığa gelmesi durumunda Türkiye'nin hızla Hitler'inkine benzer bir faşist rejime kayacağı" uyarısında bile bulunmuşlar. Yani "Türkiye'nin Hitler"i olacakmış Demirel. İngilizler "iç savaş politikası izleyen Demirel'in" MHP ile ilişkisinden de son derece rahatsızlık duymuşlar.
Merak ettiğim husus şu: Hayatında ayakta kalan bir tek mukaddes değeri kalmayan ve daha 3 gün önce "Türkiye otoriter bir rejime doğru gidiyor" diyen Demirel bu belgelere ne diyecek?
Dün dündür bugün bugündür mü?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA