Asker ve darbe bahsinden iyice sıkıldım artık. Koca koca generallerin bizi yanıltmalarından bıktım usandım. Mümkün mertebe darbe bahsine girmemeye çalışacağım. Bu tartışmalar beynimizi süngerleştiriyor. Dikkatimiz sürekli olarak yanlış yerlere odaklanıyor. Oysa bizim güzel Türkiyemiz içeride olan onca saçma sapan işten bağımsız olarak yeryüzü ölçeğinde müthiş işler başarıyor. Gurur duyulacak işler bunlar. Ben kimseye bir faydası olmayan tartışmalar yerine Türkiyemizin bu gurur verici başarılarından söz etmek istiyorum.
AVRUPA LİDERİ BİR TÜRK
Avrupa Konseyi 61 yıllık tarihi olan çok önemli bir kurumdur. Dünyaya yön ve biçim veren birçok karar burada teşekkül eder. Avrupa'nın zaten en temel kurumudur. Avrupa Konseyi'nin 318 asil, 318 yedek üyeli Parlamenterler Meclisi Konseyi en yetkili organıdır. İşte bu çok önemli kurumun başkanlığına AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu seçildi. Dikkat edin, "seçildi" diyorum. Üstelik tek aday olarak. Mevlüt Çavuşoğlu kim? Antalya'da çiftçilik yapan mütevazı ama kendini çok iyi yetiştirmiş bir Türk çocuğu. Siyasete girme kararı onu Avrupa Parlamenterler Meclisi Başkanlığı'na kadar taşıdı. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir Türk bu derece önemli bir göreve geldi. "Türkiye Avrupalıdır" diyor Mevlüt Çavuşoğlu. O artık bulunduğu makamda dünya siyasetine yön verecek. Elbette Antalyalı bir Yörük-Türkmen çocuğu olarak ülkesinin menfaatlerini koruyacak ve kollayacak. Baktığı her yerde irtica gören, AK Partili olmayı mürteci olmak zanneden takıntılı ve gerici tipler Mevlüt Çavuşaoğlu'na, onun geldiği yere ve gururla söylediği "Biz Asyalı değil Avrupalıyız" sözüne iyi baksınlar. Benim güzel ve güçlü ülkem artık Türk çocuklarını dünya liderliklerine taşıyor. Keşke Atatürk sağ olsaydı da şu olayı görseydi. Eminim Mevlüt Çavuşoğlu'nu bağrına basar, gözyaşlarını tutamaz ve şöyle derdi: "Çocuk, işte bütün yaptıklarımı sizleri oralarda görmek için yaptım."
BARIŞTIRAN TÜRKİYE
İki gündür İstanbul'da çok önemli bir olay yaşanıyor. Afganistan ve Pakistan devlet başkanları Türkiye'nin başkanlığında bir araya geldiler. Gözümüze yansıyan tablo şu: Ortada Türkiye Cumhurbaşkanı, onun sağında Pakistan Cumhurbaşkanı, solunda ise Afganistan Cumhurbaşkanı. Pakistan ve Afganistan birbirleriyle sorunları olan iki komşu ülke. İki Güney Asya ülkesi. Türkiye'den 5 bin kilometre uzaklıkta. Aralarındaki sorunları Türkiye'nin rehberliğinde çözebileceklerine inandıkları için Türkiye'deler. Türkiye onların sorunlarıyla ilgili olarak güven ve kardeşlik havası içerisinde çözümler öneriyor ve yapılan açıklamalara bakılırsa bu öneriler her iki ülke tarafından da kabul görüyor. Özellikle Türkiye'nin Afganistan'daki iç savaşın sonlandırılması için geliştirdiği bir modelin ip uçları basına yansıdı. Eğer bu gerçekten doğruysa Türkiye önümüzdeki günlerde sadece Ortadoğu'da değil aynı zamanda Güney Asya'da da barış ve güvenliğin biricik teminatı haline gelecek demektir.
İşte benim güçlü ve güzel ülkem bunları başarıyor.
Afganistan meselesi ve sözü edilen planla ilgili değerlendirmemi yarın yazacağım.