• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

İzmirliler ve memleket meseleleri

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 30.01.2010, 00:00
İzmir'de yaşayan bir grup insan var. Bunların bir kısmı işadamı, büyük çoğunluğu orta sınıf kadın ve erkeklerden oluşuyor. Bu insanlar hayatlarının merkezine belirli kavram ve sembolleri yerleştirmişler ve onlarla yaşıyorlar. Bu insanların dürüst vatandaşlar olmadığını kimse söyleyemez. Hepsi vergisini veren, işinde gücünde insanlar. Vatansever oldukları ise besbelli. Ama bu insanlar, Türkiye'nin bir din devletine evirileceğine, Tayyip Erdoğan'ın irticai bir toplum düzenini yavaş yavaş kurmakta olduğuna inanmaktalar.
Böyle düşünenler o kadar samimi insanlar ki, mesela bir süre sonra Kordon'da şöyle iki kadeh rakı içmenin bile tehlikeli bir iş haline geleceğine inanmaktalar. Zira hayat tarzlarının küçük keyiflerini bile böylesine tehdit altında gören insan, samimi insandır bana göre. Bu endişelerle yaşamaya benim şahsen hiçbir itirazım yok. Çünkü, herkesin neyi ve kimi tehlikeli göreceğini kimse kimseye dikte edemez. Sözünü ettiğim İzmirlilerin bu "kesin inanç"larına kızmıyorum ben. Ama ben bir başka davranışlarına çok kızıyorum ve hatta çok gayrı medeni buluyorum. O davranış şu: Bu insanlar kafalarındaki "kesin inanç"a uymayan her şeye kendilerini, gözlem melekelerini, akıllarını kapatıyorlar. Bazı tarikat şeyhleri müritlerine, "Bundan başka bir şey düşünmeyeceksin" diye şart koşar ki, aynen öyle. Ben hakaret etmek için değil, o nedenle bu İzmirlilere "laikçi tarikat üyeleri" diyorum.
***
Söylemek istediğimi örneklerle açayım: Bu ülkede bir Ergenekon davası sürüyor. Bu insanlar asla böyle bir şeyin olamayacağını, bunun uydurma bir şey olduğunu düşünüyor. Ortaya çıkan onca belge, silah, ifade ve kanıtın hiçbir değeri yok onlar için. Mesela 2009 yılı içerisinde bir "Kafes Planı" ortaya çıktı. Plan şuydu: Rahmi Koç Denizaltı Müzesi'ne bomba yerleştirilecek ve öğrenciler o müzeyi gezmek için geldiği vakit oraya yerleştirilen patlayıcılar patlatılacak, orada yüzlerce çocuk ölecek. Sonra ne olacak? AK Parti Hükümeti yıkılacak. Aynen planda olduğu gibi o yerde bombalar bulunuyor, yapılan telefon konuşmaları tespit ediliyor ve böyle bir eylemin olacağı kanıtlanıyor. Doğrusunu isterseniz başta ben de, "Ya olur mu böyle bir şey" diye tereddüt ettim. Ama aynı ekibin Poyrazköy'de toprağa gömdüğü lav silahları ve bombalar ortaya çıkınca, bu insanların ne kadar gözü dönmüş yaratıklar olduklarını anladım. Şimdi bu planla ilgili gelişme şu: Savcılık davayı mahkemeye sevk etti ve 12. Ağır Ceza Mahkemesi davayı kabul etti. Biraz hukuktan anlayan herkes bilir ki, bir ağır ceza mahkemesi birden fazla hakimden oluşur ve ciddi bir şey görmeseler bu davayı açmazlar. Suçlanan sanıkların içinde generaller var ve tam 17 tanesi halen görevdeki insanlar.
***
İşte benim tuhafıma giden o bir grup İzmirli insanın refleksleri. Susuyorlar, bu ülkede hiç böyle şeyler olmuyormuş gibi susuyorlar. Bütün duygusal, zihinsel sensörlerini iptal etmiş vaziyette, gerçeğin sarsıcı etkilerinden kendilerini korumaya, "kesin inanç"lılığın uyuşturucu konforunda yaşamaya devam etmek istiyorlar. Ve maalesef bu şehrin sivil toplum örgütleri de bu patolojik zümrenin elinde. Mesela bu şehrin bir Gazeteciler Cemiyeti var değil mi? Peki, son "Balyoz" darbe planında gazetecilerin kategorize edilmesi konusunda herhangi bir fikrinin olduğunu duyan var mı bu cemiyetin? Bu şehrin bir barosu var değil mi? Peki yargının sivilleşmesi konusunda ne düşünür bu baro, bilen var mı? İnanılmaz bir şey ama, İzmir suskun bir şehir haline geldi. Bu şehrin insanları sanki laik imanlarının zayıflamaması için kendilerini bu ülkede olan biten her şeye kapattılar. Tekrar başa dönüyorum. Ben bu davranışı çok tehlikeli buluyorum. Her birinin "iyi insan-iyi vatandaş" olduğunu bildiğim bu kişilerin, bu yalıtılmış hallerinin bir gün onların insanlığına zarar vereceğini ve vicdanlarını körelteceğini düşünüyorum.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA