• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Baykal'ın kaos teorisi

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01.04.2010, 00:00
Bir süredir Deniz Baykal'ın Türkiye'nin aldığı tarihi kararlar esnasında sergilediği siyasi tutumu araştırıyorum. Çok ilginçtir, Türkiye ne vakit dünyadaki değişimi yakalamaya dönük bir sıçrama yapmaya kalksa, Deniz Baykal alıcı kuşlar gibi ortaya çıkıyor. Tüm yetmişli yıllar boyunca Adalet Partisi ve Demirel'in o çok temkinli, hatta korkak basit girişimlerine bile Deniz Baykal'ın nasıl hırçın bir muhalefet diliyle saldırdığını yaşı müsait olanlar hatırlarlar.
Özal döneminde yapılan reformlara karşı da aynı Deniz Baykal benzer bir hırçınlıkla muhalefet etmişti. Benzerlik müthiş, her dönemde demokrasi ve değişime "kaos" korkutmasıyla muhalefet ediyor Baykal. Örneğin, son yıllarda Ak Parti hükümetine karşı sürdürdüğü muhalefetin her aşamasında toplumu bir kaos beklentisi içine sokuyor; bununla da yetinmiyor, devlet kuruluşlarını bu mutasavver kaos beklentisini, "realize" etmeye teşvik ediyor.
***
Baykal'ın oynadığı bu tarihsel rolü gördükçe, Ergenekon davasının ilginç ismi Tuncay Güney'in Baykal'la ilgili iddiası aklıma geliyor. Bu kişi Baykal'ın bir istihbarat elemanı olduğunu ve görevlendirildiğini söylemişti. Bu iddiaya elbette aklı başında hiç kimse inanmaz. Ben de Deniz Baykal'a atılmış çirkin bir iftira olduğunu biliyorum ancak, Baykal'ın son 30 yıllık siyasi serüvenine baktığımız zaman da sanki solu iktidar yapmamak ve Türkiye'nin demokrasi yolunu mayınlamak için görevlendirilmiş birisi gibi davrandığını görüyoruz.
Baykal'ın kuvvetli ve donanımlı bir siyasetçi olduğu ortada iken niçin demokratik araçları kullanmayıp daha karmaşık ilişkilere ve yöntemlere bel bağladığı sorusu önemli bir sorudur.
Ben aslında bir insan olarak sevdiğim, fakat siyasette kullandığı yöntemlerden dolayı çok şaibeli bulduğum Baykal'ın niçin böyle davrandığını az çok çözebildim. Baykal, 73 yaşına gelmiş bir insan. Fakat hırsından bir şey kaybetmiş değil. İktidar olmak istiyor. Ancak, halka dayanarak, demokratik araçları kullanarak ve gerçekten sosyal demokrat idealleri bir siyasi program haline getirerek iktidar olamayacağını düşünüyor. Çünkü, bu halka güvenmiyor ve bu halkı sevmiyor. O vakit geriye sadece bir kaos ortamının içinden iktidar üretmek gibi bir seçenek kalıyor ki, zaten o da ona oynuyor.
***
Yani, baştan beri aslında anlatmak istediğim şu: Deniz Baykal ve CHP Genel Merkezi'nde kümelenmiş ihtiyarlar takımı kendileri için ahir ömürlerinde bir iktidar istiyorlar. Onlar halka, sosyal demokratlara, solculara, ezilenlere ve Türk insanının tamamına umut olabilecek bir iktidar tasarımının peşinde değiller. Öyle olsa şu anaysa değişikliğine karşı çıkılır mıydı?
Gerçekten bir sol iktidar hedefleniyor olsaydı bir ekonomik programın çoktan siyasetin ve halkın gündeminde olması gerekmez miydi? Bu partinin eski Genel Başkanı rahmetli Ecevit'e suikast düzenleyen odakların bugün hukuk önünde hesap vermesine tahammül edemeyen bir CHP yönetimine bu halk nasıl güvenip de iktidar versin? Vermiyor zaten ve asla da vermeyecek. Baykal bunu biliyor ve oyununu da ona göre oynuyor. Milyonlarca CHP'li yurttaş iyi niyetlerle iktidar bekliyor; yüz binlerce fedakar CHP örgütü mensubu, canla başla çalışıyor ama Baykal'ın umurunda değil. Bütün bu iyi niyetli çabalar Baykal için sadece mühimmat değerinde bir kullanışa sahip. O sadece oluşabilecek bir kaos ortamında seçimsiz bir iktidarı seçim meşakkatine katlanmaktan daha "fizıbıl" buluyor.
Yani giderek İnönü'ye benziyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA