• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Henüz yargılanmamış cinayet

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27.05.2010, 00:00
Ne vakit 26 Mayıs günü gelse, o gün yazı yazmak gelmez içimden. Çünkü, ertesi gün 27 Mayıs'tır. Türk tarihinin en kara günü. Bu millete yapılan büyük alçaklığın, büyük ihanetin, büyük kötülüğün yıldönümü. 27 Mayıs'ı hatırladığımda içimde bir tiksinti duygusu oluşur. Darbe yapan üniformalı eşkıyayı, milletin sevgilisi Menderes'i canice öldüren hakimleri, darbecilere hukuki destek sunan profesörleri hatırlamak kötü hissettirir kendimi.
Geçenlerde televizyonda son dönemlerin yıldız tarihçisi Doç. Dr. Erhan Afyoncu'yu dinliyorum. "Bütün Türk tarihi boyunca Türk devletine bu kadar zarar veren bir başka hareket yoktur, devlet geleneğimizi tarumar etmiştir 27 Mayıs" diyordu Erhan Hoca. Bu sözü söylerken o sevimli yüzü daha önce hiç görmediğim biçimde acı ile kızarmıştı. Demek ki benim bedenimin ve zihnimin verdiği reaksiyon devlet ve millet bilinci olan herkeste ortaya çıkıyor. Ancak ne yapalım ki tarihimizde 27 Mayıs diye bir utanç dönemi var.
***
Bu utanç tarihini takvim yapraklarından yırtıp atamayacağımıza göre anlatacağız. Yeni nesillere bu ülkenin ekmeğini yiyen yeniçeri artıklarının nasıl büyük kötülükler ettiklerini göstereceğiz. Kimse sanmasın ki 27 Mayıs sadece bir askeri darbeydi ve kimse sanmasın ki bu adi darbe sadece milli iradeye yapıldı.
Bu darbe Türk devletinin tamamına yapılmıştır. Bir kere 27 Mayıs darbesi doğrudan Türk ordusuna yapılmıştır. Rütbesi teğmen, yüzbaşı, binbaşı ve albay olan başıbozuk takımı emir komuta zincirini dağıtmış, Genelkurmay Karargahı'nı topyekün yok etmişlerdir. Bunlar kendilerine Milli Birlik Komitesi üyesi şeklinde özel üniforma diktirecek kadar da ordunun müesses yapısına ihanet etmişlerdir.
Bu şakiler İstiklal madalyası sahibi generalleri, dönemin Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun'u, Genelkurmay eski Başkanları'ndan Nuri Yamut'u, adı "Kore kahramanı" diye bilinen Tahsin Yazıcı Paşa'yı, Kurtuluş Savaşı'nın ünlü komutanı ve Atatürk'ün en yakın silah arkadaşı Ali Fuat Cebesoy'u Yassıada'ya gönderdiler. Orgeneral Nuri Yamut, genç subayların işkencelerine ve hakaretlerine dayanamadı ve öldü. Genelkurmay Başkanı Erdelhun Paşa, askeri inzibatlara her gün tekmil vermeye zorlandı. Alçaklıklar bununla da kalmadı, Türk ordusunun en değerli 235 general ve amiralini ordudan attılar. Çeşitli rütbelerde tam 5 bin subayı bir günde emekli ettiler. O masum harp okulu öğrencilerine Yassıada'da inzibat görevi yaptırtarak bu temiz Anadolu çocuklarının meslek ahlakını bozdular. O çocuklar daha sonra 28 Şubat'ı, 27 Nisan'ı ve Balyoz darbe girişimini yapan generaller olarak yeniden karşımıza çıktı.
***
27 Mayıs'ın hedefinde sadece Türk ordusu ve hükümet yoktu; 27 Mayıs aynı zamanda yargıya karşı da yapılmıştı. Bugün bazı yüksek hakimlerin 27 Mayıs'ı övmeleri tirajı komiktir. 27 Mayıs'ın ilk icraatlarından birisi Yargıtay'ın üçte birini, Danıştay'ın hakimlerinin ise yarısını tasfiye etmek olmuştur. Bu gerçekler yıllar boyunca bu ülkenin insanlarının gözünden kaçırılmıştır. Ve tabii bu kara günde milletin sevgilisi Menderes'i ve arkadaşlarını canice öldürmüşlerdir. Bu henüz yargılanmamış bir cinayettir. Tek tesellimiz Menderes ve arkadaşları gönüllerde yaşarken, ona ve bu millete bu kötülüğü reva görenleri sadece lanet okumak için hatırlıyor olmamızdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA