Siz bir komutan düşünün. Kara Kuvvetleri Komutanı olmak için bütün şartları haiz. Ama bir sorun var. Bu subay karargahta çalışırken onlarca internet sitesi kurduruyor. Devletin parasıyla tabii. Bu siteler bağlı olduğu hükümet aleyhine, Başbakan ve ailesi aleyhine düzmece haberler üretiyor. Bu haberler sanal aleme yayılıyor. Sonra bir gün geliyor, Cumhuriyet Başsavcısı iktidar partisi hakkında kapatma davası açıveriyor. Savcının elinde bir dolu delil var. Bu deliller ne biliyor musunuz? Orgeneral Hasan Iğsız'ın emriyle kurulmuş o internet sitelerinde üretilip yayılan düzmece haberler.
Savcı, Google'u açmış, karargahta üretilen o malum haberleri delil diye toplamış. Şimdi siz bu ülkede Başbakansınız. Halka karşı sorumlusunuz. Hesabı siz veriyorsunuz. Genelkurmay Başkanlığı'ndan sonra en önemli komutanlığı, altınızı oymaya çalışan bir orgeneralin sorumluluğuna verir misiniz? Üstelik o orgeneralin peşine yargının da düştüğü ortadayken.
***
Siz bir komutan düşünün. TBMM, seçimle başkomutanı, yani Cumhurbaşkanı'nı seçiyor. Fakat korgeneral rütbesine gelmiş bir asker, aklı sıra ve ahmakça, Cumhurbaşkanı'na düşük profil uyguluyor. Havaalanına karşılamaya gidiyor ama Cumhurbaşkanı'nın eşinin elini sıkmaktan imtina ediyor. Şimdi bu komutanın Jandarma Komutanı olması isteniyor. Kendi başkomutanına karşı bu disiplinsizliği yapan, Cumhurbaşkanı'nın eşine karşı, bırakın devletin zorunlu kıldığı davranışı göstermeyi, asgariden bir kadına karşı bir askerin göstermesi gereken centilmenliği göstermeyen böyle nobran bir subayı nasıl Jandarma Komutanı yapacaksınız? Nitekim, Orgeneral Aslan Güner'in üzeri çizilmiştir ve bu topraklarda bir devlet düzeninin olduğu kendisine gösterilmiştir.
***
Ve yine komutanlar düşünün. Bu ülkenin büyük bir ordusu olduğunu, bu ordunun içinde hangi hukuk dışılıklar olursa olsun, omurgasının sağlam olduğunu gösteren komutanları düşünün. Haklarında hazırlanmış ne bir istihbarat raporu var, ne bir darbe planında adı geçiyor. Ömürleri boyunca şerefle sadece görevlerini yapmışlar. Üniformalarına leke sürmemek için azami dikkat göstermişler. Kimse onlar için daha az Atatürkçü filan da diyemiyor. Her biri PKK terörüyle savaşmış. Ve dahi herkes onların ne kadar üstün asker olduklarını anlatıyor. İşte Orgeneral Işık Koşaner. Tertemiz bir adam olduğunu yüzüne bakan anlar, yakından tanımak gerekmez. Yüzünde devletin pırıltısını ve ciddiyetini taşıyan bu adam, şimdi Genelkurmay Başkanımız. İşte sicili tertemiz Ceylanoğlu Paşa Kara Kuvvetleri Komutanı. Özel Paşa yine tertemiz sicili ve devlet terbiyesi ile Jandarma Komutanı. Ve diğer atamalar. Hepsi temiz sicilli, askerlik şerefine ve demokratik hukuk devletine sadık askerler. Gerçek askerler. Onlar darbecilerin bozduğu ordu imajını en kısa zamanda onaracaklardır, eminim.
Ve teşekkürler, millet iradesinin hükümranlığını yıllar sonra egemen kılan Hükümet.