Geçen hafta İstanbul'da anayasa değişikliği oylamasıyla ilgili bir toplantı yapılıyor. Ünlü yazar Adalet Ağaoğlu da o toplantıda. Ağaoğlu 12 Eylül'de "Yetmez ama evet" diyeceğini açıklayan aydınlardan birisi. Toplantı başlıyor ve arkasından hayırcı azgınlık da harekete geçiyor. 80 yaşındaki Adalet Ağaoğlu'nun üzerine yumurta atılıyor, olmadık çirkin sözle sataşılıyor.
***
Geçen hafta İzmir'de yine anayasa değişikliğine dair bir toplantı yapılıyor. Referandum öncesi oluşturulan "Yetmez Ama Evet Platforumu" tarafından düzenlenen panele Abdurrahman Dilipak, Osman Can, Ferhat Kentel, Nabi Yağcı ve Roni Margolies katıldı. Sonra ne oldu? Hayırcı kabalık devreye girdi ve konuşmacıların üzerine kırmızı boya attılar.
***
Sezen Aksu'ya "evet" dediği için hep hakaret ettiler. Bu büyük sanatçıyı Süheyl Batum gibi beşinci sınıf adamlar "sazan" diye aklı sıra aşağıladı. Şimdi de İzmir'de "Sezen Aksu Sokağı"nın adını değiştirmeye yeltenmişler. Kim? Bir grup CHP'li kokana.
***
İki gün önce Buca'da "evet" broşürü dağıtanlar CHP'liler tarafından dövüldü.
***
Bu köşeden hep söylüyorum, İzmir giderek düşünce biçimiyle, insan modeliyle, davranış türüyle Türkiye'nin varoşu haline geliyor. Şimdi bu şehir referandumda yüzde 70 "hayır" bekliyor. Hayırlı olsun!
SAKİN OLALIM
Kabalaşmaya, kavgaya, paniğe hiç gerek yok. Bütün bu tartışmaları kötü bir şey için yapmıyoruz. Sonunda demokratik bir yarışın içindeyiz. Özgür bir ülkede hayatımızı ilgilendiren bir karar vereceğiz. Evet diyen de hayır diyen de bu vatanı sevdiği için bir karar veriyor. Önemli olan hilesiz, entrikasız, özgür bir seçim yapılması. Kimse gelecekten korkmasın. Bu ülkede bizi hep gelecekten korkuttular. 1839'da Tanzimat'tan korkuttular. "Gavur oluyoruz" dediler, hiçbir şey olmadı. Atatürk devrimlerinden korkuttular, hiçbir şey olmadı, Türkiye modern bir ülke oldu. 1950'de Demokrat Parti'den ve çok partili hayattan korkuttular, Türkiye tarihinin en büyük medeniyet hamlesini DP döneminde yaptı. 141-142. maddenin kaldırılmasından dolayı korkuttular, "memlekete komünizm gelir" dediler, dünyada komünizm kalmadı. "Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu'nu kaldırırsak batarız" diye korkutmadılar mı bizi? Ne oldu? Bugün Türk parası dünyanın her yanında geçerli bir paradır. "AK Parti din devleti getirecek" diye korkuttular sekiz yıldır. Ne oldu? Bırakın din devletinin gelmesini, Türkiye'de laiklik en geniş anlamda tabana yayıldı. Türkiye laik bir demokrasi olarak İslam dünyasına model ülke oldu. Şimdi bizi yine korkutuyorlar. "Bu anayasaya evet çıkarsa bölünürüz, sivil dikta gelir, yargıyı ele geçirirler" diyorlar. Diyenler kim? Yukarıda saydığım değişim dönemlerine "hayır" diyen ve bizi hep korkutan zihniyetin günümüzdeki devamcıları.
Bu kez de korkmuyoruz ve değişme "evet" diyoruz, tamam mı?
Korkuyla yaşanır mı be!