Bekir Coşkun adlı yazarı Habertürk Gazetesi'nden kovdurtanın Başbakan Erdoğan olduğu kocaman bir yalanmış meğer. Doğrusu ben "acaba mı?" diye tereddüt geçirmedim değil. Ama medya ortamı cam gibi şeffaf, her şeyin aslı bir gün sonra ortaya çıkıyor. Ortaya çıkan gerçeği ben yazayım da bizim İzmir'in aşırıları bunu dillerine dolayıp yine korku nöbetlerine girmesinler.
PARA İÇİN
En önemli neden para. 23 bin lira maaş alıyormuş bu arkadaş. Artı sekreter, artı şoför. (Bu kadar maaş al, ondan sonra da asgari ücretli adama "göbeğini kaşıyan adam" diye hakaret et, ne güzel değil mi?) Turgay Ciner paranın ne demek olduğunu, nasıl kazanıldığını bilen biri. Bekir Coşkun'un Habertürk'e geçtikten sonra silinip gittiğini, gazetesine hiçbir katma değer kazandırmadığını gördü.
BLÖF YAPTIĞI İÇİN
Bekir Coşkun ve Emin Çölaşan, Hürriyet'te halkayı Aydın Doğan'ın burnuna takmışlar oynatıyorlardı. Aydın Doğan bunlardan korkuyordu. Her ikisinden de hoşlanmıyor ama katlanıyordu. Çünkü bunların hem belirli bir okuyucu kitlesi vardı arkalarında hem de askerler. Bu ikisi Aydın Doğan'ı sürekli olarak başka gazeteye gitmekle tehdit ediyorlardı. Aydın Doğan'da basıyordu bunlara parayı. Ve tabii küfürbazlıklarına tahammül ediyordu. Fakat sonuçta o da ticaret adamı. Bu ikisinin müesseselerine ve saygınlığına zarar verdiğini gördüğü an da önce birini, sonra da öbürünü kapının önüne koyuverdi. Bekir Coşkun, Habertürk'te aynı numarayı Turgay Ciner'e yapmaya kalktı. Öğrendiğimize göre, "Sözcü Gazetesi'ne geçerim" diye tehdit ediyormuş. Ama Turgay Ciner belli ki bu blöfe sinirlenmiş ve yazara "yallah" demiş. Kimse başbakanı filan bu işe karıştırmasın.
Kötü ruhlu bir kadın
Ben hiçbir kadına ne çirkin derim ne kötü derim. Ama kötü bir ruh taşıyorsa onu söylerim. Çünkü kötü bir ruh bir kadının yüzüne ve eylemlerine aynen yansır. İşte o kötü ruhlu kadından bahsedeceğim size. Bu kadın son referandumda "evet" veren yüzde 58 için "vatan haini" diyen bir kadın. Bu kadının hastalıklı kafasına göre, mesela İzmirlilerin yüzde 37'si "evet" verdiği için "vatan haini" ama yüzde 63'ü "hayır" dediği için vatansever!
Üstelik kötü ruhlu kadının ilk vukuatı değil bu. İki yıl önce kadınlarla ilgili bir toplantıda "Menderes asıldığı gün millet bayram etti, asılmayı hak etmişti" diye açıklama yaptı. Üstelik bu adice sözleri söylerken yüksek yargıç olarak görev yapıyordu.
Sicilinde başka şaibeli işlerde var. Danıştay hakimi Mustafa Yücel Özbilgin'in öldürülmesinden birkaç dakika sonra "katil tekbir getirmiş ve Allah'ın askeri olduğunu söylemiş" diye açıklama yaptı o kötü ruhlu kadın. Oysa rahmetli hakimin vurulduğu an da yanında olan diğer hakimler bunun "yalan" olduğunu söylediler. Bu arada Ergenekon dosyasında bulunan bir dinleme tutanağındaki şu diyaloga bakalım:
Adamın birisi konuşuyor: Yavv bizim salak Danıştay'da tekbir getirmeyi unutmuş.
Diğer adam cevap veriyor: Merak etme sen, hallederiz o işi.