• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Kılıçdaroğlu, gerçekler, mayınlar...

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22.11.2010, 00:00
Kılıçdaroğlu, çok doğru hamleler yapıyor siyasette. Bu hamlelere en çok da benim gibi CHP'den ümidini kesmiş olanlar şaşırıyor. Urfa'ya, Diyarbakır'a gitmesi, buralarda ahaliyle iletişim kurmaya çalışırken, o tipik CHP kibrini bir tarafa bırakması; diğer bir ifade ile, kalender meşrep bir diyalog dilini benimsemesi, doğrusu benim kısa vadede beklemediğim girişimlerdi.
Bir kere Başbakan Erdoğan'ın, "Sivas'ın ötesine geçemiyorlar" şeklindeki ağır ama doğru eleştirisini önemli ölçüde geçersiz kılmış oluyor ki, CHP'yi üzerindeki önemli bir yükten kurtarıyor. Asıl önemli olan husus da şudur: Kılıçdaroğlu, CHP'nin neredeyse "Kürt düşmanı" bir parti olarak algılandığı Güneydoğu'da halktan ilgi görmüştür. Buradan rahatlıkla, Baykal CHP'sinin bütün kırıp dökmelerine rağmen, eski seçmenlerine yeniden ulaşabilme şansı olduğu sonucu çıkarılabilir. Ve Kılıçdaroğlu bunu başarabilirse, CHP Türkiye'ye büyük iyilik yapmış olur.
***
CHP'nin Kürt seçmenle yeniden ilişki kurması şu bakımlardan önemlidir: Birincisi, böyle bir doğal ilişkinin yeniden başlaması, son dönemlerde, daha doğrusu Baykal döneminde kıyı bölgelerin partisi haline gelmiş olan CHP'yi, yeniden Türkiye partisi haline getirebilecektir. Acı ama kesin bir gerçek şudur ki, CHP bugünkü haliyle ve görünümüyle, tüm analizciler tarafından "laik Türklerin partisi" olarak nitelendiriliyor. Oy dağılımlarını gösteren haritalar da bu algıyı güçlendiren bir renk kompozisyonu sergiliyor.
İkinci olarak, CHP'nin yeniden Doğu ve Güneydoğu'da siyasi varlık sahibi olması, şu bakımdan çok mühimdir: En başta böyle bir siyasi tablo Kürt sorununun çözümünü hem hızlandıran hem de çözüm maliyetini azaltan bir sonuç doğurur. Ayrıca, CHP'nin bu bölgelerde güçlenmesi, ülkenin batısında Kürt meselesine dair kaygı taşıyan toplumsal kesimler açısından bir güvence teşkil edecektir. Bütün bunlardan başka bir gerçeği Türkiye'de siyaset yapan herkesin bilmesi gerekiyor: Doğu ve Güneydoğu seçmeninden oy alamayan, diğer bir deyişle Türkiye partisi olmayı başaramayan hiçbir siyasi hareketin "tek başına" iktidar şansı yoktur. Bu Türkiye'nin yeni siyasi sosyolojisinin ortaya çıkardığı bir "aksiyom"dur.
***
Bütün bu olanlar, Kılıçdaroğlu'nun beklenmedik hamlelerle bizi şaşırtmaya devam edeceğini gösteriyor. Doğrusu, bazı konularda kendisini sık eleştirmeme rağmen, son dönemlerde yaptıklarını etkileyici buluyorum. Üstelik bu yapılanların genel ve ilkesel doğrular olması bir yana, siyasi katma değeri olan ve oy tabanını genişletecek bir işlev göreceğini de söylemek mümkün.
Ancak şöyle bir sorun var: Kılıçdaroğlu bunları yapıyor ama unutmayalım ki, partisinin adı da CHP; yani İttihat ve Terakki Fırkası. Bu fırkanın içinde ne zaman hangi darbenin olacağı, hangi kılıcın hangi kelleyi keseceği önceden kestirilemez. İşte, daha şimdiden derin CHP Kılıçdaroğlu'na uyarı ateşleri açmaya başladı. Sanırım herkes Deniz Baykal'ı izliyor. Ne diyor Baykal? Ne dediğini geçelim, Ecevit, Turan Güneş, Haluk Ülman ve Deniz Baykal'ın 70'lerin başında yaptığı şeyin bir benzerini yapan Kılıçdaroğlu'nu tehdit ediyor; tabii şimdilik kibarca. Önümüzdeki günlerde asıl merak edilen de sanırım şu olacak: Kılıçdaroğlu bu tehdit ve engelleme çabalarına ne ölçüde direnebilecek? İşi zor CHP liderinin ama kim ne yaparsa yapsın, CHP'ye iktidar yolunu açacak çabalar Kılıçdaroğlu'nun çabalarıdır.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA