• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Diplomatik kanalizasyon

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02.12.2010, 00:00
Dün de yazdığım gibi, ben Wikileaks olayını yeni bir dünyanın habercisi olarak görenlerdenim. Muhtemeldir ki, bu işin arkasında bir devlet yok. Ancak yeni yeni ortaya çıkan bazı gerçekler bizi bu olay hakkında tekrar düşünmeye zorluyor. Birincisi, öğreniyoruz ki Wikileaks'in bu belgeleri yayınlayacağı bir ay önceden biliniyordu.
Wikileaks bu belgelerin yayınlanması konusunda dünyanın beş önemli yayın kuruluşu ile anlaşmış. Bu kuruluşlar New York Times, Le Monde, El Pais, Der spigel gibi önemli yayın kuruluşları. Bu yayın organlarına mensup 100 gazeteci belgeler üzerine bir aydır çalışıyorlarmış. Belgeleri tasnif etmişler. Gizli olanlarını ayırmışlar. Neyin yayınlanıp yayınlanmayacağına bunlar karar vermişler. Bu çalışmayı yaparken de her aşamada, mesela Amerikan yönetimine bilgi vermişler ve onların yönlendirmesine açık olmuşlar. O zaman işin bu safhasından sonra durum değişiyor; daha doğrusu insanın burnuna pis kokular gelmeye başlıyor.
***
Belgeler yayınlanmaya başlandıkça bir husus insanın ister istemez ilgisini çekiyor. Dünyanın jandarması Amerika'nın hiçbir can sıkıcı eylemi yok bu metinlerde. Ortadoğu'nun katil devleti İsrail sanki yunmuş yıkanmış bir devlet. İsrail'i zor durumda bırakıcı tek bir belge yok; olmadığı gibi bir belgeye göre, mesela Netanyahu Fransızlara karşı Türkiye'yi koruyor. Derken, Başbakan Erdoğan'ın gizli banka hesaplarından söz ediliyor. Ak Partililerin yolsuzlukları içi boş iddialar olarak dile getiriliyor. Bu kanıtsız suçlamalar bir yana, bir de yalanlar var.
Mesela Başbakan'ın dünürü Sadık Albayrak, metro müteahhidi olmakla suçlanıyor. O Sadık Albayrak ki, onlarca eseri olan bir bilge fikir adamıdır ve emekliliğini yaşıyor. Mesela, benim de bulunduğum bir yemekte, Amerikalı diplomatlara hükümeti ve Başbakan'ın danışmanları Ömer Çelik ve Ömer Dinçer'i kötüleyenlere itiraz eden, bu iki danışmanın da çok iyi yetişmiş uzmanlar olduğunu belirten Abdurrahman Sağkaya, belgelerde hükümet ve danışmanlar aleyhine konuşanlar arasında gösterilmiş. Kötü niyet değilse açık bir maddi hata.
***
Şimdi soru şu: Wikileaks'in verdiği bu 250 bin belgeyi tasnif eden o yüz kişi kimdi ve hangi kriterlere göre bu yayın tasnifini yaptılar? Bu kişileri kim yönlendirdi? Hangi eller devreye girdiler? Bu tasnifi yapan gazetelerin bazılarının sahiplerinin Yahudi kökenli olduğu biliniyor. Bu belgelerinin İsrail'le kavgalı Ak Parti hükümeti aleyhine kullanılması yönünde bir fırıldak mı çevrildi?
Şahsen ben de bu konularda dünden beri çok derin şüpheler uyandı. Sanki birileri Wikileaks'den bu belgeleri almış ve bazı ülke yönetimleri aleyhine bazı ülkelerin ise lehine kullanıyor. Tabii bu arada, en ulusalcı Sözcü Gazetesi ile güya en liberal Taraf Gazetesi'nin Türk Başbakanı'na dönük bir iftirayı, aynı gün, aynı kelimelerle manşet yapmasını da ayrıca üzerinde durulmaya değer bir olay olarak not ediyoruz.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA