• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Başbakan-TÜSİAD barışı

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24.01.2011, 00:00
Başbakan Erdoğan'ın bir siyasi lider olarak en kuvvetli yanı, rasyonel olmasıdır. Kafa karışıklığının en hat safhada olduğu dönemlerde bile işin gereği neyse onu yapıyor; yani rasyonel davranıyor. Oysa aynı zamanda çok duygusal bir dünyası var Başbakan'ın. Onun duygulu reflekslerini kamuoyu önünde de özel hayatında da her an görmek mümkün. Benim işaret ettiğim husus, bu kadar duygusal bir insanın işini yaparken bu denli rasyonel davranmayı başarabilmesidir. Koca bir toplumun kaderiyle ilgili kararlar verecek konumda bulunan bir insanın, işinde rasyonel davranması önemlidir.
***
Başbakan Erdoğan'ın TÜSİAD'ı ziyareti, orada yaptığı görüşme ve konuşmalar sözünü ettiğimiz rasyonel yanını gösteren çok tipik bir örnek. Son dönemlerde iş çevrelerinde Başbakan'ın kendilerinden pek hazzetmediği ve ilk fırsatta kendilerini zor durumda bırakacak kararlar alabileceği yönünde bazı düşünceler oluşmaya başlamıştı. Bu düşünceler yaygınlaştıkça, devlet desteğine alışmış büyük sermaye çevrelerinde bir tedirginlik ve hatta bir beka kaygısı başladı.
Türkiye'deki büyük sermaye, Başbakan Erdoğan'a bir yandan gizli gizli derin bir saygı beslerken, bir yandan da Erdoğan'ın varlığını kendileri için bir numaralı tehdit olarak görmeye başladılar. Türkiye'de büyük sermaye sadece bir sınıfın adı değildir; büyük sermaye denilen olgu, kendi dışındaki her şeyi etkileyen, ülkedeki pek çok dinamiği harekete geçiren ve yönlendiren bir güç odağıdır.
Türkiye'nin büyük sermayesi ilk kez bir siyasetçiye söz geçiremedi, ilk kez bir siyasetçiyi kendi emelleri ve çıkar politikası için kullanamadı ve ilk kez bir hükümeti yıkamadı. Yıkmak için her şeyi yaptığını rahatlıkla iddia edebilirim ama bu kolay kanıtlanabilen bir şey değil, hissedilebilen bir şey. Bu yüzden son dönemlerde yaşanan gerilimlerin, protesto girişimlerinin, yargıdan çıkan şaşırtıcı kararların arkasında, koskoca bir büyük sermaye gölgesi görüyorum ben.
***
Başbakan bence bu gerçeği herkesten daha iyi biliyor. Biliyor ve kendi egosunu değil, sorumluluklarını düşünüyor. Türkiye'nin geçmekte olduğu keskin virajın nasıl bir tehlikeli savrulma riski içerdiğini görüyor. Bu virajın ancak birlik ve ahenk içerisinde davranılırsa, rahat geçileceğine inanıyor. O nedenle, büyük sermayenin kabarık sabıka dosyasını bir kenara koyuyor ve onlara, "Türkiye sorunları üzerinde uzlaşmaya hazır olduğunu, korkularının, beka kaygılarının yersiz olduğunu" söylüyor.
Başbakan'ın "yaşam tarzı" ile ilgili mesajlarını TÜSİAD platformundan vermesi, ülkede olup biten her şeyin nerden kaynaklandığını da çok iyi bildiğini gösteriyor. Bence Başbakan'ın TÜSİAD'ı ziyareti ve onların gözünün içine baka baka, "yaşam tarzı güvencesi" vermesi, çok zekice. Bu ülkenin iri kıyım çevrelerine, "Beyler, memlekette olup biten bazı işlerin sizin başınızın altından çıktığını biliyorum" demiş oldu.
Her şey bir tarafa, Başbakan doğru bir şey yaptı; rasyonel bir devlet adamı olduğunu gösterdi ve TÜSİAD'a barış eli uzattı.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA