• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Ayaklanan halklar ve Türkiye

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02.02.2011, 00:00
Bazı CHP'lileri ve ebleh köşe yazarlarını ilgiyle izliyorum. Onları ilgiyle izlememin sebebi, içine düştükleri tarih dışılık ve çaresizlik. Adam CHP milletvekili, Tunus ve Mısır'daki halk ayaklanmalarının Türkiye'de de olabileceğini düşünüyor. Kafasının gerisinde, "Bu ayaklanmalar Türkiye'ye de sıçrasın ve Haziran'daki seçim yenilgisinden kurtulalım" hayali var. O nedenle, mesela geveze bir milletvekili ağzından kaçırdı bilinç altı özlemlerini. Halkı "Sokak sokak direnmeye" çağırdı. Üstelik Atatürk'e maledilen, uydurulmuş, sahte Bursa nutkunu referans göstererek. Onun Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise daha berbat bir şey yaptı, "Bugünkü durum Menderes döneminden de kötü" deyiverdi. Bu sözün ne anlama geldiğini birazcık aklı olan herkes anlar. Kılıçdaroğlu bu sözü söyledikten sonra benim nazarımda kredisi yeniden sıfırlanmıştır. Onun kafası da bildik CHP kafası, başka bir şey değil.
***
Oysa Ortadoğu'ya dair birazcık bilgisi olan, bu iki ülkede insanların niçin ayaklandığını bilir. Bu devirde bu kadar cehalet insanın gerçekten ilgisini çekiyor. Biz biraz anlatalım. Örneğin Tunus. Fransız tipi jakoben laikliğin uygulandığı en tipik ülkelerden birisidir Tunus. İnsanlara, bırakın başörtüsü takma özgürlüğünü, sakal bırakma özgürlüğü tanımayacak kadar dini simgelere kapalı bir laik diktatörlüktü. Tunuslular işte böyle bir dikta rejimini yıkıyorlar şu anda. Muhalefetin ve ayaklanmanın önderleri, ki bunların başında Gannuşi var, Türkiye'nin ve Tayyip Erdoğan'ın siyasetini takip etmek istediklerini söylüyorlar. Bizim köşe yazarları Batılı analizleri okumuyorlar, bari Tunusluların ne dediğine baksalar, her şeyi açık seçik anlatıyor bu sözler. Mısır'a gelince. 1940'lı yıllarda Hasan El Benna'nın kurduğu Müslüman Kardeşler Örgütü bugün Mısır'ın en önemli muhalif örgütüdür. Bu örgütte farklı fraksiyonların olması ülke genelindeki etkinliğine gölge düşürmüyor. 1960'lı yıllarda Seyit Kutup, Müslüman Kardeşler Örgütü'nü bir doktrinin sahibi yaptı. Bu açıkçası siyasal İslam'ın kuruluşuydu. İslam, Seyit Kutup gibi bir teorisyenin elinde totaliter bir ideolojiye dönüşmüştü. Ve bu akım 80'li yıllarda Türkiye'yi de bir parça etkiyecektir. Ancak, bugüne gelen süreçte Müslüman Kardeşler için bir Türkiye-AK Parti-Tayip Erdoğan etkileşim süreci yaşanmıştır. Katı bir ideolojik öze sahip olan bu örgüt demokrasiyi keşfetmiş görünüyor. Mısırlı göstericilerin elindeki Tayyip Erdoğan posterleri ve Müslüman Kardeşler'in temsilci olarak Baradey gibi birini görevlendirmeleri bize bunu anlatıyor.
***
Müslüman kardeşler-Seyit Kutup ve Türkiye ilişkisi ilginçtir, bunu yazacağım. Ancak bugünlük şu kadar söyleyeyim, bu ayaklanmalar durup dururken olmadı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan, İslam Konferansı Örgütü gibi platformlarda bu ülkelerin devlet başkanlarının yüzüne, kadın haklarından insan haklarına, yoksullukla mücadeleden demokratikleşmeye kadar çıkmaz bir sokakta yürüdüklerini söylemişlerdi. Yarın bu hatırlatmaları yine yapacağız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA