• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Türkiye'nin CHP sorunu

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21.02.2011, 00:00
Çok partili demokratik sistem içerisinde yaşıyor da sistemin muhalefet ayağı aksıyorsa, bu bir kriz habercisidir. Bu durum öyle bir kriz potansiyeli taşır ki, sadece muhalefetin değil, iktidar olma ihtimali giderek artan partinin de sorunudur. Türkiye'de giderek böyle bir siyasi tablo şekilleniyor. Seçimlere dört ay gibi kısa bir süre kalmış. Ülkede seçime dair yaprak kımıldamıyor. Çünkü muhalefet yok. Başta CHP olmak üzere muhalefetin tamamı AK Parti'nin yeniden açık ara seçim ipini göğüsleyeceğini şimdiden biliyorlar. O nedenle de, bir iktidara gelme siyaseti yerine, seçimden sonra nasıl koltukta kalırız siyaseti yapmaya çalışıyorlar. Kendi siyasi ikballeri için doğrusunu yapıyor olabilirler ama demokrasi içindeki bu siyasi işlev bozukluğu demokratik siyasette çok ciddi bir arızanın oluşmasına sebep oluyor. Üçüncü iktidar dönemini şimdiden garantilemiş olan Başbakan Erdoğan, eminim bir noktadan sonra, muhalefet eksikliğinin ortaya çıkardığı bu sistem aksaklığından rahatsızlık duyuyordur. Belki de başkanlık sistemi ısrarının altındaki temel neden, sistemi bekleyen bu kriz potansiyelidir.
***
Aslında dikkat ediyorum, ben ve çevremdeki herkes, CHP iyi bir şeyler yaptığı zaman için için seviniyoruz. Mesela demokrasi adına bir çıkış, halkın yararına bir projenin dile getirilmesi veya eski alışkanlıklarından vazgeçtiği izlenimi veren tutumları CHP ile ilgili rezervlerimizi anında askıya almamıza neden oluyor. Çünkü CHP sistem için çok önemli bir parti. Sistemin iki ayağından birisi. O nedenle, biraz şaibeli olsa da, Deniz Baykal'ın gidip yerine Kılıçdaroğlu'nun gelmesi samimi olarak demokrasiye inanan herkesi bir ümidin sahibi yaptı. İşin başında Türk toplumu Kılıçdaroğlu'nu da doğrusu sevdi. Sakin, mücadeleci, sempatik, demokratik değerlere inanan bir insan görüntüsü verdi. Fakat ne yazık ki, ne bu ilk intibaları yerleşik kanaatler haline getirebildi, ne de geliştirebildi. Tam aksine, Başbakan'la girdiği düzeysiz polemikler, karalamayı bir siyaset yapma tekniği olarak benimsemiş olması, toplumun önüne herhangi bir konuda tek bir siyasi-ekonomik proje koyamaması, bırakın yeni seçmen öbekleri kazanmayı, CHP seçmeninde bile hayal kırıklığı yarattı. Şimdi karşımızda hiçbir iktidar iddiası olmayan, eski kötü alışkanlıklarına ve eğilimlerine tekrar dönme çabası içinde olan ve ampul gibi sallanan bir CHP var.
***
CHP hakkında neden böyle keskin bir hüküm vermek zorunda kaldığımı açıklamam çok kolay. Bakın son bir ayın CHP'sine. Plan yok, proje yok, program yok ama Ergenekon davası CHP'nin en negatif biçimde gündeminde. Genel Başkanı çıkıp, "Bu dönem Menderes döneminden de kötü" diyebiliyor. Bir genel başkan yardımcısı "Türk ordusu kağıttan kaplanmış" diyerek açıktan darbe kışkırtıcılığı yapıyor. Ergenekon davasında darbecilik iddiası ile yargılananlar CHP saflarında milletvekili yapılmaya çalışılıyor. Kılıçdaroğlu bu ana kadar sergilemeye çalıştığı profilin sahteliğini kanıtlarcasına "Ergenekon'a üye olmaktan" söz etmekte. Gün geçmiyor ki bir CHP skandalı ile karşılaşmayalım.
CHP bu haliyle demokratik sistemin bir numaralı sorunudur.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA