• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Tutuklanan gazeteciler masum mu?

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07.03.2011, 00:00
Görüşümü tekrarlayayım; birincisi, gazetecilerin tutuklanması olayının zamanlaması doğru değildi. Bu zamanda bu operasyonun yapılmasının hem Türkiye'nin demokrasi imajına hem seçim sürecine hem de Silivri yargılamalarına zarar verici nitelikte olduğunu düşünüyorum.
İkincisi, bu tutuklanan gazetecilerin gazetecilik dışında işlerde uğraştıklarına ve bal gibi hükümeti devirmek için yapılmış bir projenin içinde yer aldıklarına inanıyorum. Nereden biliyorum? En başta bu adamların yazıp çizdiklerini okudum. Örneğin Odatv. Bu internet sitesi durmadan dezenformasyon yapıyordu. Nitekim, savcılığın soruşturmasında ortaya çıkan belgeler, bu adamların hükümeti devirmek için plan yaptıklarını gösteriyor. İşin ilginç tarafı da, işin içinden Yalçın Küçük çıktı. Yazımı okuyanlar bir şeye dikkat etsinler: Yazdığım hususu daha iyi anlamak istiyorlarsa internetten Odatv'de ele geçen hükümeti devirmek için bu gazetecilerin yaptığı planın metnine bir baksınlar. Mesela, siyasetçilere yumurta atılması eylemini planlayan meğerse Yalçın Küçük ve Odatv ekibiymiş.
***
Söz konusu bu belgeyi görür görmez bu tutuklamaların hukuki sebeplerinin ne kadar sağlam olduğunu hemen anladım. Hele ki Yalçın Küçük adlı provokatörün ismini gördükten sonra. Bakın neden, anlatayım size. Sanırım 2006 yılıydı. Arkadaşım olan milletvekili Emin Şirin'i havaalanında karşılamaya gitmiştim. Emin Bey bana, "Yalçın Küçük'ün evine uğramam lazım, sen de gel" dedi. Eve gittik, Yalçın Küçük bilinen imajının aksine, evinde çok kibar, çok misafirperver bir insan. Çok harika bir kahvaltı yaptığımızı da hatırlıyorum. Evde gazeteci Fikret Bila da vardı. Tatlı tatlı sohbet ederken birden konu 27 Mayıs darbesine gelmişti. Birden, Yalçın Küçük tam bir kurt adama dönüştü. Tavrı tek kelimeyle ürkütücüydü. Bakın ne yaptı? Yerinden bir ok gibi fırladı, salonun kapısının arkasındaki bir çerçeveyi eline aldı ve "Bakın, bakın buna, bu benim eserim" diye bağırıyordu.
Çerçevenin içinde asker kupürleri vardı, Yalçın Küçük'ün gençlik resimleri ve ipte asılı Menderes'in resmi. Çıldırmış gibiydi Yalçın Küçük, ağzından köpükler saçıyordu. Biz donduk kaldık, bağırmaya devam ediyordu ve şunu söylüyordu: "Yıkacağız, Tayyib'i de aynen böyle yıkacağız."
Ben kendimi daha fazla tutamadım ve "Hocam, Menderes'i astırmakla övünmek size hiç yakışıyor mu? deyiverdim. Ortam buz gibi oldu. Küçük bana, "Aydın Menderes benim en iyi arkadaşım, benim fikirlerimi o da biliyor" gibi ilgisiz bir laf söyledi. Ama orada anladım ki bu adam kafayı, seçilmiş hükümetleri devirmekle bozmuş biri.
***
"Alışmış kudurmuştan beterdir" diye bir söz vardır. Bu adamlar alışmışlar darbe yapmaya, üniversiteleri karıştırmaya, toplumsal olaylara yön vermeye. Bu işi profesyonel bir meslek olarak yapıyorlar. Ellerindeki bütün imkanları bu emelleri için kullanıyorlar. Bu işlerle hiç ilgisi olmayan namuslu insanları da sonuna kadar sömürüyorlar. O nedenle, bu gelişmeleri izleyen insanlarımız şimdiden kesin yargılar geliştirmesinler, "bu hakimler bu adamları niye tutukladılar?" diye birazcık merak etsinler. Ve lütfen Odatv'de ortaya çıkan belge ve planlara bir göz atsınlar.
Hiç kimse, bu ülkede huzurdan başka bir şey istemeyen insanları "salak" yerine koyamaz!




Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA