CHP'de yaşanan gelişmeleri hayretle izliyoruz, hem izliyor hem de üzülüyoruz. Yaşananlara üzülmek için illa CHP'li olmak gerekmiyor. Demokrasiye inanan herkes CHP'siz bir siyasi hayatın demokrasi için riskler taşıdığını bilir. CHP'nin ne fikrine ne zikrine ne de siyaset yapma yöntemlerine yakınlık duyan birisiyim. Ancak, güçlü bir CHP'nin varlığını da bir birey olarak kendim için güvence sayıyorum. İyi de hangi CHP? Şu dökülen, iflas eden, siyasi Dallas görüntüsü veren pejmürde CHP mi? Bir düşünelim, daha bir yıl önce bu partinin başında bir başka kişi vardı. Deniz Baykal ve CHP'nin yöneticileri örneğin Kürt meselesinde resmi tezlerin savunuculuğunu yapıyordu. Hem de katı bir biçimde. Laiklik konusunda, demokrasi konusunda benzer katı tutumların sahibiydi. Birden ortaya bir kaset çıktı. CHP'nin genel başkanı ile CHP'li bir bayan milletvekilinin yasak ilişkisinin yer aldığı kaset CHP'de bir genel başkanlık değişikliğini beraberinde getirdi. Genel başkan değişince CHP'nin yerleşik fikirleri de değişmeye başladı. Şimdi bakıyoruz ki CHP, Kürt meselesinde AK Parti'nin de önüne geçmeye çalışan bir çaba içinde. Demokrasi konusunda açık çek veriyor. Laikliği tehlike altında görmüyor. Başörtüsüne çözüm yönünde tavır belirlemiş durumda. Bunlar tamam da, koca CHP'nin siyasi konulardaki tutumlarını bir kaset mi değiştirecekti?
***
Ama ne yaparsa yapsın, ne kadar hızlı değişirse değişsin, CHP tuhaf bir parti olmuş besbelli. Bir çürüme halidir bu görünen. Bakın şu son günlerde yaşananlara. CHP kendisi için çok önemli olan bir seçime gidiyor ama gündemde projeleri ve seçim hazırlıkları yok. Ne var? Baykal kasetinin failinin izinin giderek CHP'nin içine doğru gitmesi var. Halk TV ile ilgili karanlık pazarlıklar var. Baykal'a baskı kurmak için "Varan-2" operasyon hazırlığı var. Gazeteciye taciz var. Ve bütün bu olaylar etrafında genel başkanından yöneticilerine kadar herkesi içine alan baş döndürücü kumpaslar var. Lafa gelince "Atatürk'ün partisi, Cumhuriyeti kuran parti" gibi tanımlamalarla dile getirilen CHP, yaşananlar bakımından o tanımların neresine yakışıyor? Bundan en başta da bu partiye oy vermeye hazırlanan ve bu çirkinliklerin hiçbir yerinde olmayan CHP seçmeni rahatsız olmalı.
***
Bir şeye dikkat edilsin, CHP'de bunca tuhaf, bunca mide bulandırıcı olay yaşanıyor ama bir Allah'ın kulu "bütün bunlar AK Parti'nin provokasyonu" diyemiyor. Çünkü herkes biliyor ki bütün yaşananları CHP'nin çürümüş, dibe vurmuş, bürokratlaşmış parti yapılanması üretiyor. CHP seçime giderken Dallas türü olaylarla uğraşıyor. Diğer taraftan 9 yıllık iktidarına rağmen AK Parti yüzde 50'lik bir oy hedefiyle toplumun önüne 2023 hedefleri koymakla meşgul.
Bana hükümeti desteklediğim için kızanlar söylesinler, şu tablo karşısında desteklenecek başka neresi var bu ülkede?