75 gün sonra yapılacak seçimin sonucu şimdiden belli. AK Parti'nin yüzde 50 civarında bir oy kümesi ortaya çıkaracağı hemen hemen kesin gibi. Daha çok merak edilen husus CHP'nin ve MHP'nin alacağı sonuçlar. CHP yöneticilerinin bir iktidar hedefi olmadığı için kendilerine yüzde 30'luk bir başarı çıtası koydular. CHP bu sonucu elde edebilirse Kılıçdaroğlu ve arkadaşları yollarına devam edecekler. Alamazlarsa Baykal ve ekibi harekete geçecek ve o bildiğimiz kongreler dönemi yeniden başlayacak. Baykal'la ilgili tuhaf iddiaların ortaya atılmış olmasının muhtemel seçim sonuçlarıyla ilişkisi üzerinde ayrıca durmak gerekiyor.
Bu arada 12 Haziran seçimlerine giderken MHP'nin durumu da çok ilginç bir tablo koyuyor önümüze. Son dönemin bütün güvenilir anketleri MHP'yi barajın biraz üstünde gösteriyor. Bu rakamlar tehlike sınırına işaret etse de MHP gibi sağlam bir teşkilata ve gerekli siyasi ihtirasa sahip bir partinin barajın üzerinde bir oy almak için çaba göstereceğine hiç şüphe yok, ancak burada MHP'yi etkileyecek iki husus var: Birincisi, seçmen bir kutuplaşma psikolojisine girer ve oylarını CHP'de biriktirmek isterse bu MHP için kötü bir gelişmedir. Diğer taraftan BDP'liler ve PKK son günlerde yaptıkları kışkırtıcı davranışlarını tırmandırırlarsa bu da MHP için iyidir. Açarsak, seçime doğru Kürt siyasetinden gelecek her provokatif eylem ve söz Batı'da ve orta Anadolu'da yaşayan milliyetçi duyarlılığa sahip seçmenin bir kısmını CHP veya AK Parti'yle değil, MHP ile buluşturur.
Adaylar
Seçime giderken benim en olumlu gördüğüm gelişme partilere başvuran milletvekili aday adayları. AK Parti'ye 6 bine yakın aday başvurdu ki, ciddi bir rakamdır ama bir yandan da doğaldır. Çünkü iktidar partisidir üstelik de yeniden iktidar olması en muhtemel partidir. CHP'ye başvuran 4 bin civarındaki aday sayısı ise oldukça başarılı bir skordur. Bunun siyasi bir anlamı var. Belli ki CHP bu haliyle ve mevcut yönetimiyle toplumun bir kesimine, hatta siyasete ilgi duyan dinamik kesimine ümit veren bir görünüm arz ediyor. Bu CHP adına da gelecek adına da siyaset adına da memnun olunması gereken bir durum. Öte yandan MHP'ye başvuran 2 bin beş yüz aday adayını da yine bu parti için başarı sayıyorum. Aynı şekilde MHP bir muhalefet partisi olarak siyasete ilgi duyanların ilgisini çekiyor. Bu dinamizm MHP'nin seçimlere asılacağını da gösteren bir işaret sanki.
Provokasyona açık bir seçim
BDP'lilerin seçime giderken yapmayı düşündükleri "sivil itaatsizlik" eylemleri üzerinde iyi düşünmek gerekiyor. Sivil itaatsizlik eylemleri siyasi mücadelelerde en etkili eylem türlerindendir. Bu eylemi yapanlara uygun araçlarla karşılık vermezseniz sonuçları terörden daha tahripkar ve yıpratıcı olabilir. Bu eylemlerle mücadele edecek güvenlik güçlerinin kesin olarak özel eğitim alması gerekir. Ancak şöyle de bir durum var: Bu eylem türü aynı zamanda yapana da büyük zarar verebilir. Bu eylemi yapanın yaptığı eylem toplum vicdanıyla buluşmadığı zaman ters teper. Siz barışçı sivil itaatsizlik eylemi yaptığınızı söyleyip polis tokatlarsanız toplum vicdanında kaybeder gidersiniz. BDP'lilerin kaybettiği gibi.