Partilerin seçim beyannamelerini dikkatlice okudum. Bu konudaki düşüncelerimi ayrıca yazacağım ama beni son derece memnun eden bir yanı var bu beyannamelerin. Bir kere hepsi iyi hazırlanmış görünüyor. Bir siyasi mutfaktan çıktığı belli. Sadece AK Parti'nin, CHP'nin, MHP'nin projeleri değil, Has Parti'nin ve BBP'nin seçim beyannameleri de çok iyi hazırlanmış. Partilerin yaptığı vaatlerin ben hiçbirini olmayacak, yapılamayacak vaatler olarak görmüyorum. Yani siyaset halkın gerçek sorunları üzerinden yapılıyor ki, benim, örneğin, CHP'yi eleştirdiğim en önemli husus projesiz siyaset yapmasıydı. Eski günlerin değerler üzerinden siyaset yapma dönemi bitmiş gözüküyor ve bu çok sevindirici bir gelişmedir.
***
Bir taraftan bu gelişmeler yaşanırken diğer taraftan siyaset kürsülerinde kullanılan dil iyiden iyiye zıvanadan çıkmış vaziyette. Yılların tembelliğinin yarattığı boşlukları bir seçim kampanyası içerisinde kestirmeden doldurmayı düşünen kurnaz muhalefet liderleri gözlerini yumup ağızları açıyorlar. Başbakanın yasa dışı örgütleri deşifre etmek için söylediği bir sözün üstüne abanıp buradan bir bozkurt-çakal münakaşası çıkaran Devlet Bahçeli, ne tuhaftır ki, o çok güzel projeler içeren MHP beyannamesine ilişkin henüz topluma hiçbir şey söylemedi. Aynı şekilde Başbakan Erdoğan da eleştiriyi hak ediyor. Arkasında muazzam bir hizmet dönemi varken ve üstelik de inandırıcılığı çok yüksek bir program ortaya koymuşken, bir eşrefi mahlukat polemiği açmanın ne gereği vardı? Başbakan Erdoğan'a buradan haber vereyim ki, kendisini seven ve AK Parti'ye oy vermeye hazırlanan şehirli seçmenler Tayyip Erdoğan profilini böyle görmek istemiyorlar.
***
İlginçtir, kendimi bu seçimde Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirmemek konusunda epeyce bir hazırlamıştım. Hatta eleştirmek bir tarafa, CHP'den ve Kılıçdaroğlu'ndan çıkan her güzel sözü, her güzel hareketi büyütmek ve olumlu tarafından almak gibi de bir hissiyat geliştirmiştim. Ama çok yanılmışım, ne bu CHP adam olur bir yapıdır ne de bu Kılıçdaroğlu en küçük bir desteği hak ediyor. Bir parti lideri tüm sorumluluklarını unutup terbiyesizleşir mi? Evet, işte Kılıçdaroğlu. Donanımsızlığı ve yetersizliği diline ve benliğine hakim oluyor ve işi ülkenin Başbakanı'nın anasına dil uzatmaya kadar vardırıyor. İnsan kendi çoluğundan çocuğundan utanmayabilir belki ama insan bu CHP'ye oy veren milyonlarca görgülü, medeni insandan da mı utanmaz be yahu!
Gel de Deniz Baykal'ı arama şimdi.