Bir gazete haberi: "İzmir Emniyeti KCK harfli plakaya izin vermedi."
Bir başka gazete haberi:
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı Hakkari mitingi öncesinde, baskıyla esnafa kepenk kapattıran terör örgütü, dün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun şehre gelişini zafer işaretleriyle kutladı."
Gelişmeler gerçekten çok ilginç. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Hakkari'ye gidiyor. Bulvar Caddesi'nde aralarında zafer işareti yapan BDP'lilerin de bulunduğu bir kalabalığa konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, kepenk kapatmalara destek verdi ve belediyelere özerklik vaat etti. İşte sözleri: "Hakkarili esnafımız kepenk kapattı. Çıkmış belediye başkanını suçluyor. Arkadaş önce bir düşün, sen başbakanlık yapıyorsun. Esnaf kepenk kapatıyorsa bir dert var demek ki otur o dertle ilgilen."
İnsan ne diyeceğini şaşırıyor gerçekten. O kepenklerin niye kapandığını, nasıl kapandığını bu ülkede bilmeyen bir kişi var mı? Şaşırtmaya devam ediyor, kendi deyimiyle güya "ezber bozuyor" Kılıçdaroğlu. İktidara gelmeleri durumunda yerel yönetimlerin özerklik şartını olduğu gibi kabul edeceklerini söylüyor.
***
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Hakkari'de öyle bir şey daha yapıyor ki, insan "bu kadarı da olmaz" diyor. Kulaklarıma inanamadım, resmen bölücülük yaptıkları için tutuklanan KCK üyelerine sahip çıkıyor CHP lideri. İşte kelimesi kelimesine söyledikleri:
"Bakınız seçimle kim gelirse gelsin hepsine saygı duyacağız. Bizim partiden olur olmaz o ayrı bir şey ama seçim ve halkın iradesiyle gelmiş, ona saygı duyacağız. Siz seçimle gelen bir belediye başkanını bir değil, iki değil, üç değil, on değil, yirmi değil... Alacaksınız hapse atacaksınız. Bu halkın iradesine sınır getirmek ve halkın iradesine saygı duymamak demektir."
Ülkeyi bölmek için paralel devlet teşkilatı kurmaya çalışanlar, Kılıçdaroğlu'na göre "halkın iradesiyle" gelmiş olanlar.
***
Bugünlerde İzmirli bir CHP'li olmak istemezdim doğrusu. Tuttukları partinin liderinin durduğu pozisyonla "kimlik" diye savundukları tüm değerler bir biriyle çelişiyor çünkü. İsterseniz size Kılıçdaroğlu'nun sahip çıktığı bu KCK nedir bir anlatayım: Koma Civaken Kurdistan (KCK), PKK'nın çatı örgütüdür. PKK'da dahil, bütün birimler KCK'ya bağlıdır. Varoluş amacı, Güneydoğu'da "paralel bir devlet örgütlenmesi" yaratmaktır. O nedenle kendi mahkemelerini, kendi vergi sistemlerini, kendi yönetim yapılarını oluşturmuşlardır. Bütün bu ayrı devlet yapılanması ağırlıklı olarak belediyeler üzerinden yürütülmektedir. Belediyelerin bütün imkanlarını KCK yöneticileri kullanmakta, neyin ne olacağına onlar karar vermektedir. Egemen bir hukuk devleti olarak Türkiye Cumhuriyeti ne yapacaktı? Kendi içindeki böyle bir bölücü organizmanın işleyişine seyirci mi kalacaktı? İşte CHP lideri bu KCK'ya sahip çıkıyor.
Ey bu rezil vaziyet karşısında suspus olmuş İzmirli CHP'liler! Siz hani Mustafa Kemal'in askerleriydiniz! Hani vatanı böldürtmeyecektiniz! Sahil boyunca asılı Atatürk resimli Türk bayraklarına kafanızı çevirip bir bakın, Mustafa Kemal ağlıyor! Hakkari'ye gidip "tek bayrak, tek vatan, tek devlet" diyen Tayyip Erdoğan'a muhalifsiniz, ama aynı meydan da özerklik vadeden, KCK'yı savunan Kılıçdaroğlu'na "köle seçmen" sadakatiyle bağlısınız.