• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ÖZKAN BİNOL

Çağan Irmak'tan bir başyapıt!

ozkan.binol@sabah.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26.11.2011, 00:00
"Babam ve Oğlum" ve "Issız Adam" filmleriyle adını geniş kitlelere duyuran Çağan Irmak, bu kez "Dedemin İnsanları" filminde dedesinin hayatından esinlenerek göçmen olmanın zorluklarını ve çoğunluğa ait olamamanın sancılarını anlatıyor. Filmin konusu şöyle: Ozan, Ege'de bir sahil kasabasında yaşamaktadır. Girit göçmeni dedesi Mehmet Bey nedeniyle arkadaşları onunla "gavur" diye alay eder. Ozan, çoğunluğa ait olmak isterken Mehmet Bey, aslında azınlıkların çoğunluk olduğunu anlatmak ister torununa.
Mübadele yıllarından 70'lere, 80'lerden günümüze...
Tıpkı "Babam ve Oğlum"da yaptığı gibi Çağan Irmak, hikayenin fonuna toplumsal bir boyut yerleştiriyor ve filmi bunun üzerinde şekilleniyor.
1970'lerde başlayan film, adeta bizi bir zaman tüneline sokuyor. Orta sınıf bir ailenin kasabadaki hayatına tanık olsak da fondaki -duvar yazıları vbg.- ayrıntılardan toplumdaki kaynamayı hissediyoruz.
Filmdeki "Çırak" karakteri toplumdaki bir başka değişimin simgesi oluyor. Ufaklık Doğu'dan göç eden bir ailenin çocuğu. Ozan'ın yıldızı bir türlü barışmıyor onunla. Mehmet Bey, ikisinin arasında barış sağlayana kadar epey ter döküyor. Azınlık olmanın zorluklarını en iyi o biliyor. Kürt milliyetçiliğinin bilinmediği o yıllarda her kesimden, her kimlikten insan hoşgörüyle kabul görüyordu. Mehmet Bey'in tavrı ve tutumu bu hoşgörünün en güzel örneği.
Ve bir sabah Türkiye, 12 Eylül'e uyanıyor. Belediye reisi olan damat, yerini askeri cuntanın tayin ettiği bir başka kişiye bırakıyor. Kasabada başlayan yağmalama Türkiye genelinde sürüyor. Kasabanın dürüst ve saygın kişisi Mehmet Bey'den geliyor ilk ve en büyük tepki. Bu sahnelerde Çağan Irmak ustalığını konuşturuyor ve melodramın doruğuna çıkıyor.
Umut Gülcemal Vapuru...
1923 mübadelesinde Mehmet Bey'in ailesi bir gecede Girit'teki yerlerinden ve yurtlarından edilip İzmir'e getiriliyor. Onları getiren geminin adı "Gülcemal". Önce karantina semtinde misafir ediliyorlar sonra da çeşitli semtlerde. Böylece yaklaşık iki milyondan fazla insanın köklerini, evini, komşunu kaybettiği mübadeleyi bir kez daha hatırlıyoruz. Giden Rumlar'ın da gelen Türkler'den farkı yok. Onlar da Yunanistan'ın azınlıkları. (Merak edenlere "Rembetiko" filmini öneririm.)
Çağan Irmak, Yeşilçam melodram geleneğini yenileyerek devam ettiren son yılların en parlak yönetmeni. "Dedemin İnsanları"nın yönetmenin filmografisinde özel bir yer alacağı kuşku götürmez bir gerçek. Çünkü bu film de en az diğerleri kadar samimi, sıcak ve duygusal. Sadece drama yüklenmemiş olan Irmak, toplumsal boyutuyla da bellek tazeliyor.
Mehmet Bey'i canlandıran Çetin Tekindor, "kusursuz" oyunculuğuyla perdede devleşiyor. Ona eşlik eden Sacide Taşaner, Yiğit Özşener, Gökçe Bahadır ve Durukan Çelikkaya çok başarılı. Kısa ama etkili rollerinde Mert Fırat ve Ezgi Mola ise filmin yıldızları.
Mutlaka seyredin.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA