İşte; o kadar sade ve düz bir anlatım ki. Mikrokredinin yaratıcısı, Bangladeşli bilim adamı Prof. Doktor Muhammed Yunus'un sözleri bunlar. Misyonu ve mütevaziliğinden ötürü, dünya kadınlarının Gandhi'si olarak görülüyor. Pazartesi günü, 4. kez biraraya geldiğim ve her buluşmada yeni birşeyler öğrendiğim güler yüzlü, güzel insan. Türkiye'de kimse bilmiyorken 2001 yılında tanıdım ilk onu. Bu işe gönül veren bir başka bilim insanı Prof. Dr. Aziz Akgül'ün ısrarlı takibi ile 2002 yılı itibarıyla Türkiye'de mikrokredi uygulaması başlayınca ve dünyada yaygınlaşınca ve bu sistemin doğruluğu görülünce; 2006 yılında Nobel Barış Ödülünü alması da tesadüf olmadı. Türkiye'de bugün tam 53 bin kadın faydalandı mikrokrediden. Ege'de ilk olarak Aydın'da ve sonra diğer illerde başladı, İzmir'de de sevgili Musa Turan'ın liderliğinde devam ediyor. Projeyi ilk dinlediği andan itibaren destekleyen İTB Başkanı Işınsu Kestelli, her zamanki samimiyetiyle işin içinde. Hatta, benzer bir sosyal sürdürülebilir projeyi içeren yeni iş kolu Wonderbag de, harika bir hızla ilerliyor. Pazartesi günü, Muhammed Yunus ile buluşmamızda Işınsu Kestelli ile birlikteydik.
Turkcell ve kadın
Başından bu yana Mikrokrediye destek veren bir başka kurum Turkcell, bu işi daha da kurumsallaştırdı. "Ekonomiye Kadın Gücü" adı verilen projeye göre; FON yazıp 5886'ya gönderirseniz; faturanıza yansıyacak sadece 5 TL ile mikrokredi almak isteyen bir kadına yardımcı olabileceksiniz. İşin güzel tarafı, bu parayı hibe olarak vermiyorsunuz; İster bir başka kadın için de kullanabilir dilerseniz daha sonra geri de alabilirsiniz. Projenin sahibi Genel Müdür Süreyya Ciliv, hedeflerinin 4 yılda 100 bin kadına ulaşmak olduğunu açıkladı. Mobil iletişim sektörü artık yepyeni bir dünyanın kapılarını ardına kadar açmak için bir kadına aracı olabiliyor. Berlin duvarı yıkıldı, kalan duvarlar tek bir SMS ile yıkılmaya devam ediyor kısacası...Bir an durun ve düşünün lütfen... Mobil iletişim ile, bütün dünya vatandaşları hiç olmadığı kadar yaklaştık birbirimize. Bin yıl önce yaşanan dünya devletleri devrimi süreci, bugün de benzer şekilde yaşanmıyor mu? Arap Baharı, dağılan Sovyetler, Çin'in dünyaya açılımı, diktatörlüklerin yıkılması. İşte şimdi bu değişimin ve hem nüfus hem gelir aritmetik büyümenin sosyal açıdan da doğru yönetilmesi gerekiyor. İşte, yazımın en başında Prof. Yunus'un söylediği basit görünen doğru bir ekonomik modelle, nasıl bir sosyal birleşim ve paşlaşım yaşandığını bugün mucize gibi izliyoruz.
NOBEL'i EXPO'da kullanmak
Öte yandan; EXPO 2020 sürecinde ikinci kez dün İzmir'e gelen ve açıklamalarıyla bizlere moral veren BIE Genel Sekreteri Loscartales'in açıklamalarını manşetimizde ve iç sayfalarımızda okuyacağınız için tekrara girmek istemiyorum. Ancak; bir tebrik borcum Okan Üniversitesi'ne. Çünkü; Nobel Barış Ödüllü Prof. Yunus adına bir sosyal girişimcilik merkezi kurdu ve burada bizzat Yunus'a ders verdirtiyor. Bilinirliği ve saygınlığı bu denli geniş olan Muhammed Yunus ile bir araya gelince EXPO'yu da konuşmamak olmazdı. 2020 adaylığımızda İzmir için destek istedik Yunus'dan. Hatta; heyet adına Mayıs olarak düşünülen bir toplantı için İzmir'e gayriresmi olarak davet ettik ve BIE delegelerine seslenmesini istedik. Buradan, ilgililere duyurulur.
Amazonlar liderini seçiyor
TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, yeni başkan ve yönetimini seçmeye hazırlanıyor. Yarın yapılacak seçim için beklenenin çok üstünde bir ilgi ve yarış var. Adayların hepsini tek tek tanıyorum ve hepsi birbirinden daha iddialı yapar liderliği. Önemli olan ekip ruhuyla çalışmak ve girişimci kadınların bayrağını daha ileriye taşımak. Şimdiden tebrik ederim.
Ağır Abiler ve Şirince kıyameti
Bizim 'Ağır Abiler'in ilk dosyası Şirince ve 21 Aralık Kıyamet! senaryosu oldu. Maya takvimine göre kıyamet 21 Aralık'ta kopacak ve dünya üzerinde Şirince ile birlikte sadece 2 yer ayakta kalacak! Kabul; Şirince'nin harika bir reklamı ve tanıtımı oldu. Ama, lütfen; asıl kıyametin gerekli hazırlıklar yapılmaz ve önlemler alınmazsa o gün Şirince'de kopacağı çok açık. Bizim Ağır Abiler de işte bu noktaya dikkat çekti. Umarım yetkililer de bizimkilerin hissettiklerini görüyorlardır...