Her ikisi de siyasi tarihimizin yarım asrına damgasını vurmuş Demirel ve rahmetli Ecevit'in, kendi yaşadıklarından süzerek siyaset lügatımıza kazandırdıkları iki veciz sözdür ve ben çok severim.
Pazar günü, hatta Pazartesi sabaha karşı saat 03'e kadar İzmir siyasetinin ve biraz da Kuşadası ve Didim sebebiyle Aydın siyasetinin gözü-kulağı Ankara'daydı. Elbette biz gazetecilerin de.
Her ne kadar CHP adayları açıklansa da gerek AK Parti, gerekse MHP, rakiplerinin kim olacağıyla elbette en az CHP kadar ilgiliydi.
Yeni Asır ekibi olarak yine farkımızı ortaya koyduk ve ulusal gazeteler dahil, İzmir listelerinin son halini doğru şekilde veren tek gazete olarak harika bir iş çıkardık.
Ben dahil uyumayan ekibim, en doğru bilgileri, en küçük ayrıntılarına kadar Ankara ve İzmir'den aldı ve sabaha karşı saat 03'te manşeti değiştirerek en doğru haber ve yorumlarla size dün sabah okuduğunuz gazete ile evlerinize ulaştırdılar. Buradan bir kez daha arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Tek adam...
Şimdi de; "Bundan sonra ne olacak?" sorusunun yanıtını arayalım. Ki; dün gün boyu yine bu sorunun yanıtını aradık pek çok koldan.
Örgüt ki; CHP'nin en diri yapısı. Her ne kadar İl Başkanı Ali Engin ile birlikte hareket edip birlikte adayları belirlemiş görüntüsü verse de Aziz Kocaoğlu'nun 'kendi' adaylarını tercih ettiği ve Genel Merkez'e 'kabul ettirdiği' bir gerçek.
Yani; il ve ilçe örgütleri dünden itibaren Aziz Bey ve dar ekibiyle yaptığı siyasette kendilerine tam olarak yer bulmuş hissetmiyor.
Tercih edilmeyen ve değiştirilen başkanlar meselesine gelince. Dün, hepsiyle tek tek görüştüm. Tahmin edeceğiniz üzere kızgın ve üzgündüler. Ne söylediklerini ve tepkilerini haber sayfalarımızda okuyacaksınız, tekrara girmeyeceğim. Ama şunu söyleyebilirim ki; Kocaoğlu ile ilgili 'tek adam' eleştirisi artık bir kanıksama halini aldı ve bundan sonra Kocaoğlu'nun bu yöntemine karşı bir direnç ötesi mücadeleyi izleyeceğiz.
Yeni gelen adaylar mevzusuna gelince. En çok tepkiyi Konak adayı olan Sema Pekdaş çekiyor haliyle. Ulusalcı, Atatürkçü damarıyla öne çıkan Konak ve İzmir'de; Baro Başkanlığı döneminde Atatürk rozeti ve Türk Bayrağı ile ilgili çıkışlarıyla hayli rahatsızlık yaratan Pekdaş'a karşı CHP örgütleri hayli tepkili. Öte yandan Milletvekili Birgül Ayman Güler ile Aytun Çıray'ın PM'de söylediği sözler öyle yenilir yutulur eleştiriler değil. Aziz Bey'in 'bizzat kendisinin aday yaptığı' ve 'istifa restine kadar bu adaylıkta direndiği' Pekdaş'a karşı bu direnç, seçim sürecinde de öne çıkacak..
Didim ve Karabağlar ile Aliağa ve Bornova'daki adayların MYK'dan geçen isimler ile PM'de kabul edilen kesin isimlerin farklı olmasının tepkisini de bugünden itibaren daha şiddetli göreceğiz...
Dün gün boyu içeriden-dışarıdan onlarca kişiyle görüştük. Deniz Baykal da dahil. Deniz Bey'in 'yazmamak' kaydıyla söyledikleri de 'dudak uçuklatan' türden. Bu konuya daha çoook devam edeceğiz...
sebnem.bursali@yeniasir.com.tr