İtalyanların ünlü tatlısı tiramisuyu sever misiniz? Ben sevenlerdenim. Ama çakma tiramisuyu! Bunun da çakması da olur demeyin, olur. Ne de olsa bizim tatlımız değil. Ama İtalyan damak tadına uygun bu pastamsı tatlı, epeydir bizim mutfaklarımızın da baş tacı. Özellikle kadın buluşmalarının, daha doğrusu çay saatlerinin değişmez tatlarından.
Ben seyretmiyorum ama 'Yemekteyiz' programının yarışmacıları arasında da tiramisu yapanlar varmış.
Ama biz Türkler bu tatlının tarifini de, tadını da değiştirmişiz. Kimden çıkmış ilk tarif bilmiyorum ama açın bakın yemek dergilerimizi veya internet sitelerini, biz bu tatlıyı muhallebili yapıyoruz. O zaman da adı muhallebili/kahveli tet oluyor. Gerçek tiramisu olmuyor.
ESAS TARİF
Bakın gerçek tarif nasıl: 4 yumurtanın beyazıyla sarısını birbirinden ayırıyorsunuz. Önce beyazları içine bir fiske tuz atıp kar haline ya da köpük köpük diyelim, gelene kadar çırpıyorsunuz. Öyle ki, kabı ters çevirdiğinizde dökülmemesi lazım.
Sonra bir başka kapta yumurtanın sarılarını çırpıyorsunuz. Bunun içine yine İtalyanlara özgü kremamsı Mascarpone peynir ekleyip çırpmaya devam ediyorsunuz. Sonra çırpılmış beyazla, peynirli sarıları birbirine karıştırıyorsunuz.
Teflon tavayı ateşe koyup üzerine bir fincan su ve neskafe koyuyorsunuz. Ve kahveler erir erimez ocağın üzerinden alıyorsunuz. Su kaynamasın yani. İçine de yarım fincan konyak/fındık veya kahve likörü/rom vs. koyuyorsunuz.
Geldik son noktaya. Kedi dili bisküvilerini bu karışıma batırıp batırıp servis yapacağınız kaba diziyorsunuz. İsterseniz borcama, isterseniz kadehlere. İtalyanlar bu tatlıyı dondurma kadehi gibi kaselerde servis yapmayı seviyorlar.
BİZİM TARİF
Kedi dili bisküvilerini dizdikten sonra üzerine hazırladığımız kremayı döküyoruz. İsterseniz iki kat da yapabilirsiniz. Sonra bu karışımın üzerini streç kağıtla kapatıp buzdolabına koyuyorsunuz. Püf noktası, bunun 24 saat boyunca dolapta dinlenmesi. Yani 'Yaptım, bir-iki saat sonra yiyeyim' demek yok.
Bir gün bekledikten sonra çıkarıp kakaosunu servis yapmadan önce döküyorsunuz.
Önceden dökerseniz, daha ıslakken döktüğünüz için kremanın içinde erir, hem görüntü hem de tadı güzel olmaz.
Hepsi bu işte. Gördüğünüz gibi pişirmek yok, çok zahmetli de değil. Bu tarifi bize Selpak'ın düzenlediği bir etkinlikte aşçı Mehmet Camcı verdi. 'Çakma' tanımı da onun zaten.
Bizimkinin tarifini vermemi isterseniz. Biz bir kere kekle yapılmışını seviyoruz. İster evde yapılmış ister hazır satılan keklerden alıp soğuk neskafe ile ıslatıyoruz. Sonra yumurtalı, sütlü, şekerli, unlu bir muhallebi yapıyoruz, binin içine labne peynirini ekliyoruz.
HİBRİT ÜRÜN
Sonra bu karışımı kekin aralarına ve üstüne sürüyor ve buzdolabına dinlenmeye bırakıyoruz. Servis yaparken kakaoyu döküyoruz.
Bizim damak tadımıza bu uyuyor ama benden söylemesi. Tiramusu yaptım demeyin bundan sonra. Başta Mehmet Camcı olmak üzere bütün aşçılar kızar. En çok da İtalyanlar.
O gün Whirlpool Mutfak Akademisi'nde Mehmet Camcı'nın denetiminde tiramisumuzu yaptık, yaptıklarımı eve getirdik ve ertesi gün afiyetle yedik.
Bu arada Selpak'ın yeni kağıt bezinden de bahsetmek istiyorum. O gün öğrendim ki, İpek Kağıt, kadınlar istedi diye iki sene Ar-Ge yaptıktan sonra Türkiye'nin ilk kağıt bezini piyasaya çıkarmış. Tamamen selülozdan üretilen, bez gibi kullanılan, kağıt gibi atılan, suya girince parçalanmayan Selpak Kağıt kadınların da ilgisini çekmiş. Bu ürün ne kağıt ne de bez. Aslında hibrit bir ürün.
Krizde olmamıza rağmen yüzde 12 büyüdüğünü de o gün öğrendim.