İzninizle bugün yine RENGARENK KIRMIZI'dan söz edeceğim. Kolay değil sıfır sermaye ile yola çıkarak BAĞIMSIZ BİR KADIN DERGİSİ çıkarmak. Biraz keyfini yaşayayım bu duygunun.Sağolsun basından arkadaşlar her gün arayıp, sorular soruyor, haber ve röportaj yapıyorlar. En çok sorulan sorular şunlar:
1-Derginin adı neden "Rengarenk Kırmızı"?
Çünkü; Kırmızı kadın rengi. Bir erkek kırmızı renkli bir ceket veya ayakkabısı olsun istemez ama bir kadın ister. Üstelik kırmızı, güç demektir, hayatın kaynağının rengidir. Ve kırmızının pek çok tonları vardır; açığı, koyusu, parlağı, matı. Kadınların da öyle. O yüzden dergimizin adı RENGARENK KIRMIZI.
2-Hedef kitleniz kim?
Kendini seven, önemseyen, üretmek isteyen, kendisine sunulanla yetinmeyen, kendini geliştirmek, öğrenmek, öğretmek her alanda var olmak isteyen kadınlar. Yaşı yok dergimizin, kesimi de. Biz her yaştan her kesimden kadına seslenmeyi istiyoruz. Aynen diziler gibi. Aşk-ı Memnu, Yaprak Dökümü, Muhteşem Yüzyıl ve diğer diziler her yaştan her kesimden kadını ekran başında birleştirebiliyor. Demek ki bu kadınları bir araya getiren bir bağ var.
1000 KADIN ORTAK
3- 1000 kadın fikri nerden çıktı?
Sermaye arayışından. Biraz daha başa dönersek, girişimci olmaya karar verince "10.000 KADIN" projesi kapsamında Özyeğin Üniversitesi'nde verilen programa katıldım ve 3 ay süren yoğun bir eğitime katıldım. İş planı yapmaktan, satış ve pazarlamaya, süreç yönetiminden sermayeye erişime kadar pek çok konuda ders aldım, benim gibi girişimci olmak isteyen ve zaten girişimci olmaya karar verip işini kurmuş kadınlarla birlikte.
Dergi projelerim hazırdı. Ekip de kafamdaydı, iş sermayeyi bulmaya kalıyordu. Düşündüğüm kadın dergisi herkesin hayalini kurduğu bir dergiydi aslında. Kadının hayatını kolaylaştırmayı amaçlayan ve hep onun yanında olacak, başucu dergisi olmaya hedefleyen bir dergi. Böyle bir dergi bir sosyal sorumluluk projesi bir bakıma. O zaman dedim, pek çok kadın bu dergiye destek olur. 1000 lira verecek 1000 kadın vardır bu ülkede, elini taşın altına sokmak isteyen. Nitekim öyle oldu. Kime anlattıysam "Varım!" dedi, bir baktım sayıları 200'e yaklaşıyor, "tamam," dedim harekete geçeyim, gerisi gelir. İnşallah gelecek.
ANONİM ŞİRKET
4- 1000 lira veren herkes dergiye ortak mı oluyor?
Evet. 1000 lira veren herkes KIRMIZI Süreli Yayınlar Sanayi ve Ticaret A.Ş'ye resmi ortak oluyor. Bir hissesi oluyor. Yıl sonunda kar payından hisse alıyor. Anonim şirket ortaklığı nasıl işliyorsa, aynısı bu şirket için de geçerli.
5-Niye bir kadın dergisi? Niye bir dergi? Büyük basın kuruluşları dergileri kapatırken siz nasıl dergi çıkarmaya cesaret ediyorsunuz?
Pek çok kadın dergisi var, hepsi güzel ama kadını özne olarak ele alan bir kadın dergisi pek yok. Kadının hayatını kolaylaştıracak, kendisini geliştirmesine katkıda bulunacak, kadının başucu dergisi olacak bir kadın dergisine her zamankinden daha çok ihtiyaç var üstelik. Bir kadının hayatında kırılma noktalarına neden olmak, ufkunu açmak istiyoruz. Bugün var olan dergilerin çoğu, çoğunluğa seslenmiyor. Tepeden bakılıyor okuyucuya. Marka çantası yoksa belli mekanlara gidilmiyorsa küçümseniyor okuyucu. Ele alınan konular Türk kadınını yansıtmıyor. Şehirli kadınların çoğu sevgilisiyle tatile çıkarken ailesine kırk türlü yalan söylemek zorunda kalırken, bu dergilere göre bekaret diye bir sorun yok. Ben kadınların kendilerine dokunan dergiye sahip çıkacağını düşünüyorum. Öyle olmasa GELİN çıktığı gün tükenmez, SOFRA 100 bin tiraja ulaşmazdı.
Son olarak KIRMIZI'nın 6 ayrı dergiden oluştuğunu da söyleyeyim. 6 dergi bir arada yani.