• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

"4+4+4" formülünün sakıncaları

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29.02.2012, 00:00
Eğitime getirilmek istenen "4+4+4" formülüne en çok kadınlardan tepki geldi. Çünkü getirilmek istenen değişiklikler erkek çocuklarından çok kız çocuklarının geleceğini etkiliyor. Bu konuda en etkili yazılardan biri sosyalist-feminist sitesinde Ayşe Panuş yazdı.
"Yeni düzenlemeye göre 4. sınıftan itibaren ebeveynleri istediği takdirde, bir öğrenci, yaygın eğitim kurumları aracılığı ile okula gitmeden eğitimine devam edebilecek. Bu, birçoğunun kulağına hoş gelecek bir düzenleme. Kitap-defter parası olmayacak, servis ücreti olmayacak, harçlık derdi olmayacak -devlet de eğitime kaynak ayırmaktan zaten vazgeçmişti-! Çocuk da oturacak televizyonun karşısına ve yılsonunda vereceği bir sınavla eğitim almış olacak. Ne güzel!!!" diyor.
Gerçekten de kimilerinin kulağına hoş gelebilir. Ama neler olabileceklerine bakarsak durum hiç de iç açıcı gözükmüyor. Ayşe Panuş bunları şöyle sıralıyor:

"KIZLAR EVDE KALIR"

. Türkiye'de halihazırda örgün eğitimde olup da 3. sınıftan itibaren okula gelmeyen, 5. sınıftan itibaren okuldan alınıp çalıştırılan veya evde ev işleri, çocuk-yaşlı bakımı yapan kadın öğrenci sayısı çok fazla. Bu durumdaki öğrenci sayısı kayıtlardan bilebildiğimizden daha fazla çünkü yıl içinde 20 gün okula devam eden bir öğrencinin kaydı silinmez ve bir üst sınıfa kolaylıkla geçebilir.
. Bir diğer sorun ise hiç okula gönderilmeyen kadın çocuklar. Sayıları hakkında kesin bir veri yok. Bu koşullar altında 4+4+4 uygulamasında 4. sınıftan itibaren örgün eğitimin zorunlu olmaktan çıkarılıp yaygın eğitime geçilmesi, kadın öğrencilerin hızla bu sürece dolmalarıyla sonuçlanacaktır.
. Ebeveynler, erkek öğrencileri örgün eğitimden almayacaklardır, onlar ne de olsa erkektirler ve iyi bir eğitim almaları şarttır (iyi eğitim alsınlar ki sosyal statüleri artsın, iyi para kazansınlar, eşlerine ve sayısı en az 3 olan çocuklarına bakabilsinler diye beklenir). Oysa evde ev işi yapsın, çocuk ve yaşlılara baksın, evlensin, nasıl olsa kocası bakar, kıza yatırım yapmaktansa erkeğe yatırım yapmak iyidir vb. gibi eril gerekçelerle kadın öğrenciler 4. sınıftan itibaren hızla yaygın eğitime geçirilecektir.

"ANAOKULU KALKAR"

Bir önemli konu da anaokullarının zorunlu olmaktan çıkarılması. Bu konu doğrudan çocuk bakımı ile ilgili. Ayşe Panuş; "5 yaş anaokuluna gitme yaşıdır. Türkiye'de birçok okulda çocuklar 5 yaşından sonra anaokuluna başlayabilirler. Bu yasayla birlikte anaokulları zorunlu olmaktan çıkarılıyor" diyor ve bunun kadınlar için ne anlama geldiğini şöyle sıralıyor:
. Çocuğunu bir şekilde 5 yaşına kadar büyüten kadınlar için bu yıllar aslında yeniden işe başlamanın yıllarıdır. Özellikle 0-4 yaş arasında kreş ücreti ödemekte zorlanan kadınlar için çocuğun 5 yaşında anaokuluna gitmesi yeniden işe başlama anlamına gelmektedir. Yeni durumda zorunluluk ortadan kalktığı için devlet anaokullarının sayısını azaltacaktır; ana sınıfı olan okullardaki sınıf sayısını azaltacak ya da öğretmen ataması yapmayacaktır."


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA