Ne zamandır benimle tanışmak isteyen bir kadınla beraberim. Başarılı bir işkadını. Yetenekli, cesur, girişken. Neler yaptığını anlatırken aslında kendisini anlatıyor. Kendini keşfedişini.
"Yıllarca androhid olarak yaşadım" demesi dikkatimi çekiyor, "Sonra ete-kemiğe büründüm, kendime dokundum, sevdim" diyor. Deşince muhafazakar bir ailede yetişmiş kentli, okumuş Türk kadınının yaşadığı sorunların bir izdüşümü çıkıyor.
Yeni kitabım "Kıpkırmızı"nın kahramanı karşımda duruyor sanki. Onunla konuştuktan sonra yazsam bu kitabı, "Benim hikayem" diyebilir rahatlıkla. Kitabı okuyan pek çok kadının diyebileceği gibi. Etiyle kemiğiyle gerçek kadınların yaşadığı gerçek bir hikaye çünkü.
SIRADAN BİR YAŞAM
Yeni tanıştığım kadın da evlenmeden önce cinsel ilişkiye girmeyi aklının ucundan bile geçirmemiş. Karşısına çıkan koca adayı da ailenin normlarına uygun olduğu için (efendi, ailesine bağlı, iyi eğitimli, mesleği olan), evliliklerine onay verilmiş.
Yirmi yıl sürmüş evlilikleri. Yıllarca sorgulamamış hiçbir şeyi. Herkesin evliliği böyledir zannetmiş. Mekanik bir yaşam. Sabah kalkıp işe gitme, bütün gün işte koşturma, kendini ispat, yanlış şeyler yapmama, akşam eve geldiğinde yemek yapıp, sıcak aile yuvası içinde yaşama, televizyon seyretme veya kitap okuma, sonra uyuma, bütün bir hafta bu şekilde koşturma, hafta sonları için arkadaşlar veya ailelerle özel planlar yapma vs...
Bir gün "sevda darbesi" yiyor kendi deyimiyle. Başka bir erkek aşık oluyor kadına. Çok hazırlıksız yakalanıyor, direniyor, kendini savunmaya alıyor, sonra kalkanlarını kaldırıyor ve aşka kendini bırakınca aşkı, sevmeyi, cinselliği ve kendini keşfediyor.
YALNIZ YAŞAM
Ertesi gün başka bir kadınla sohbet ediyorum. 30'lu yaşlarda genç bir kadın. Evliliğin eşiğinden dönmüş. Genç ve çok hoş bir kadın. O da kariyerinin zirvesinde. Ama yalnız ve bakire. "Evlenmeden olmaz" diye düşünenlerden ve hayatını tek bir erkekle geçirmenin bir kadın için en iyisi olacağına inanıyor. O işi yapmayı hep ertelemiş, kendini kaptırmayı hissettirecek biri çıkmamış ya da karşısına.
Yeni tanıştığı bir erkekle ilk randevuda, erkeğin "Haydi eve gidelim" demesi nedeniyle kendini geri çekiyor ve o ilişki başlamadan bitiyor. "Zamana ihtiyacım var, niye hemen yatmak istiyorlar" diyor. Yanlış yaptığını düşünüyor ama başkası da elinden gelmiyor. Ona sevda dokunuşu yapacak bir erkeği bekliyor. Ya gelmezse?