• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Niyazi Eröztürk

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23.05.2012, 00:00
Şifalı bitkiler, homeopati (Bedenin bilgeliğini kabul edip, onun savunma ve bağışıklık sistemlerini güçlendirerek, iyileşme sürecini başlatan bir iyileştirme yöntemi) konusuyla ilgileniyorsanız, Niyazi Eröztürk'ün adını duymuşsunuzdur mutlaka. Ben de birkaç kez bu köşede kendisinden ve yazdığı kitaplardan söz etmiştim. Bugünkü söz edişimin nedeni aramızdan ayrılmış olması. Sessiz sedasız hayata veda etti. Kendisi de sessiz, öne çıkmayı sevmeyen, popüler olmaktan hiç hoşlanmayan birisiydi. Yıllardır aynı apartmanda yaşamış olmamıza rağmen, kim olduğunu yıllar sonra öğrenmiştim. O günden sonra da her karşılaştığımızda birbirimizin hatırını sorduk, ben sordum o yanıtladı, yaptığı ilaçlardan verdi. Örneğin İsveç şurubu, merhemler vs... Her sabah aç karnına ılık suya bir kaşık bal ve elma sirkesi koyup içmeyi de ondan öğrendim.

İSVEÇ ŞURUBU
Uzun yıllar Almanya'da yaşamış, homeopatiye ilgi duymuş, araştırmış, bu konuyla ilgilenenlerle birlikte çalışmış, İsveç şurubunun ve yakı otunun mucidi Maria Treben'in kitaplarını Türkçe'ye çevirmiş bir yazardı. Tüm otları çok iyi tanıyordu ve kitaplarında bunların nasıl ve ne zaman toplanacağını, nasıl kullanılacağını, daha doğrusu onlardan nasıl yaralanacağımızı anlattı. Ihlamurun kaynatılmadan içilmesi gerektiğini ondan öğrendim mesela. Kaynatınca içindeki tüm şifa, vitamin, besin değeri uçup gidiyor çünkü.
Bitkilerle tedaviyle ilgili hep şunu söylerdi; "Cerrahi müdahale gerektiren durumların dışındaki hastalıkların büyük çoğunluğunda homeopati kullanılabilir. Genellikle iyileştirir, iyileştirmediklerinde ise kesinlikle hiçbir zarar vermez."

KALİTELİ YAŞAM

Kaç yaşındaydı bilmiyorum ama 70'lerin sonu 80'lerin başında olmalıydı. Yaşsız insanlardandı ama. Her zaman dinç, sağlıklıydı. Dolayısıyla hasta olduğuna ve öldüğüne inanmak zor oldu ama her ölümlü gibi hepimiz bu dünyadan bir gün ayrılacağız. Yıllarca kendimize iyi baksak, bağışıklık sistemimizi güçlendirsek de gün gelip, öleceğiz. Önemli olan iyi ve kaliteli yaşamak galiba. Tabii kaliteli yaşamın tanımı da herkese göre değişebilir. Mutlu olmak ve başkasını mutlu etmiş olmak galiba en geçerli kıstas. Mutlu olmak kadar mutluluk vermek de gerekli bu dünyada. Sadece kendimiz için yaşamıyor ve dünyaya gelme amacımız üzerine kafa yorarak uğraşıyorsak mutlu olabiliriz. Niyazi Eröztürk de pek çok kişiye yardımcı oldu, onların sağlıklarına kavuşmasına aracılık etti. Nur içinde yatsın.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA