• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Kıpkırmızı

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19.06.2012, 00:00
Yeni kitabım Kıpkırmızı nedeniyle televizyon programlarına katılıyor, sevgili meslektaşlarımın sorularına yanıt veriyorum. Konumuz pek üzerinde konuşulmayan bir konu, cinsellik. Kitabımın, yani romanının konusu da bu... Kahramanım genç bir kadın. Ailesinin ve toplumun isteğiyle evlenmeden önce cinsel ilişkiye girmemiş. "İyi bir kız" yani. Günün birinde kendi seçtiği bir erkekle evleniyor ama bu evlilik umduğu gibi yürümüyor. Dışarıdan bakıldığında fotoğraf çok güzel; güzel bir ev, modern eşyalar, iyi para kazanan genç bir çift, standartların üzerinde bir yaşam ama bir şeyler eksik. Eksik olan cinsellik... Zaten yürümüyor evlilik ve boşanıyorlar. Terk edilmiş, mutsuz bir kadın olarak yaşamına devam ederken, hayatına giren erkekle birlikte hayatında eksik olan şeyi buluyor, kendini ve cinselliği keşfediyor.

BENZER SORUNLAR

Roman, cinselliğini yaşamak isteyen genç bir kadının hezeyanlarından doğdu. Evlenmiş ayrılmış bu genç kadının üzerindeki baba ve aile baskısı o kadar yoğundu ki, 36 yaşında olmasına karşın bir türlü flört edemiyor, gece bir yemek yemek için ayaküstü ailesine kırk yalan söylemek zorunda kalıyordu. Sürekli okurlar hatırlayacaktır, bu konuya o tarihlerde bu köşede yer vermiş, sizlerin görüşleriyle konuyu bir-iki gün sürdürmüştük.
Yeniden evlenmek isteyen bu kadın, bu kez adamı iyice tanımak, yemeğe çıkmak, hatta sevişmek istiyordu ki, ilk evliliğinde yaşadığı hayal kırıklığını yaşamasın! Bu hikyola çıkarak yazmaya kalkıştığımda benzer hikarka arkaya dökülmeye başladı.
Ve konu hep aynıydı; cinsel tatminsizlik. Bu genç kadınlar evlenmeden önce cinsellikle tanışmamışlardı, ilk erkekleri kocalarıydı ama sevişmekten bir şey anlamamışlardı.

BOŞANMA NEDENLERİ
Vurgulamak, tartışılmasını istediğim konu da bu zaten: kadının cinsel yaşamının evlendikleri erkeğin performansına bağlı olarak gelişmesi. Erkek, sadece kendini düşünmeyip, kadını önemsiyor, onun da mutlu olmasına önem veriyorsa, kadın da ona uyum sağlıyorsa, ten uyumları da mükemmelse sorun yok. Ama ya değilse? Boşanmaların altında biraz da bu sebep yatıyor.
Erkeklerin de kafası karışık. Onlar da cinsellik hakkında çok fazla şey bilmiyor. Aradıkları seksi, cilveli bir kadın ama bu kadın mümkünse eşleri olmasın. Bir yandan onları idare edecek bir kadın istiyorlar diğer yandan boyun eğen. Hem bir kadının ilk ve son erkeği olmak istiyorlar hem de hiç hesap sormamasını. Ayrıca uzmanlar cinsel yaşamın giderek ihmal edildiğini ve iktidarsızlık sorunlarının daha sık görüldüğünü söylüyorlar. Aslında erkekler de haklı. Yaşanan ekonomik sorunlar, iş kaybetme korkusu, işsizlik stresi, evi geçindirme sorumlulukları cinsel yaşamı etkiliyor. Bunun çözümü sorumlulukları paylaşmak bence.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA