• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Engelli ve düz koşu

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24.07.2012, 00:00
İş Dünyasında Kadın toplantısında sadece sorunlar tespit edilip, durum değerlendirilmesi yapılmadı. Çözüme yönelik öneriler üzerinde de konuşuldu. Bunlardan bir tanesinden dün de söz ettim. Karar mekanizmalarında daha çok kadının yer alması. Bunun için siyasette olduğu gibi iş dünyasında da kota konulması.
Kota konusu her zaman tartışma yaratan bir konu. Bir kesim kota olmadan kadınların yönetimde söz sahibi olmalarının çok zor olduğunu, gelişmiş ülkelerde bile bunun kota ile sağlandığını dile getiriyorlar. Diğer grup ise kotanın kadınları küçümseyerek, ayrımcılığa ihtiyaç olmadığını, kadınların çalışarak göreve talip olmaları v bileklerinin hakkıyla söz sahibi olmalarından yana.
Aslında her iki grubun da haklı olduğu taraflar var. Evet, kadınlar göreve talip olmalı, istemeli, çalışmalı, haklarının altın tepsiyle verilmesini beklememeli.

NİYE KOTA?

Ama eşit haklara sahip olursanız bu anlam kazanıyor. Ne yazık ki hkadınların çalışmasını, yönetici olmasını istemeyen, asli görevinin ev işi olduğunu düşünen bir kesim var. Ve kadının üzerinde birçok sorumluluk var.
Bu nedenle kotaya ihtiyaç var. Yarışa eşit koşullarda başlamak için kadının önündeki engelleri kaldırmak gerekiyor. Bu aynı anda starta alan iki koşucunun durumuna benziyor. Biri 100 metreyi düz koşarken diğeri engelli koşuyor. Bu durumda ipi kimin göğüsleyeceği belli, ortada, aşikar. Engelli koşanın kazanması mümkün değil. Kazanması için onun da düz koşması veya diğerinin engelli koşması gerekiyor.
Ama kota var diye, olmalı diye hiçbir yapmadan beklemekten ve görevlerin önüne altın tepsiyle sunulmasını beklemesinden söz etmiyorum. Zaten kadınların da böyle bir talebi yok. Var olan, yönetimde söz sahibi olan kadınlara baktığımız zaman da hepsinin son derece çalışkan, dur durak bilmeden çalıştıklarını görüyoruz.

DAYANIŞMA
EGİKAD'ın başkan yardımcısı Nilhan Antitoros mesela. Uzun yıllar ticaret odasında hukuk müşaviri ve genel sekreter olarak çalıştıktan sonra kendi şirketini kuruyor. Şimdi Egikad'ın hem de Basifed'in yönetiminde. Evli ve bir çocuk annesi.
Keza Devrim Erol. ANGİKAD (Ankara Girişimci Kadınlar Derneği) Başkanı. Kimya mühendisi, kamu ve özel kuruluşlarda çalıştı. Genel müdür yardımcısı görevinde bulundu. Sonra kendi şirketini kurdu. O da evli ve bir çocuk annesi.
Elif Doğan Türkmen. O da Adanalı İş kadınları Derneğinin başkanı. Avukat. 86 yılından beri Adana'da avukatlık yapıyor. Evli ve iki çocuk annesi.
Bu kadınlar aktivist kadınlar. Hemen hepsi birden fazla sivil toplum kuruluşlarında görev yapıyor. Orada birçok sorumluluk yükleniyorlar. Aynı zamanda işleri var. Sabah erkenden işlerinin başına gidip, ürütmeye çalışıyorlar. Sıkıldım, ayrıldım deme şansları yok. Çünkü kendi işleri. Sürdürmek, para kazanmak, çalışanlarına maaş vermek zorundalar. Aynı zamanda özel hayatları var. Evliler, çocukları var, aileleri var. Onlarla ilgilenmek zorundalar, hastalandıklarında yardımlarına önce onlar koşturuyorlar. Yani süper kadınlar bunlar. Aldıkları her işi, görevin sorumluluğunu taşıyorlar. Bu kadınların daha üst kademelere gelmeleri için görünürde hiçbir engel yok. Ama her zaman olmuyor. O nedenle kota gerekli. Bir de dayanışma.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA