Millet olarak ikiyüzlülükten hiç hoşlanmayız değil mi? Ama lafta. Uygulamaya baktığımızda hepimiz harbi ikiyüzlüyüz. Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir davranışı başkasına yapmak, en sık rastladığımız davranış biçimi. Başkasına yasak olan bizim için asla yasak olmaz. Biz yapabiliriz ama başkası yaparsa eleştiririz.
Siyasette de bu tavrı görüyoruz, iş hayatında da, ikili ilişkilerde de. Kadın-erkek söz konusu olduğu zaman bu ikiyüzlülük iyice belirginleşiyor. Hatta daha da keskinleşiyor. Çünkü bu durumda cins farkı ortaya çıkarak, erkek cinsinin her şeye hakkı olduğuna inandığımız için, erkeğe hak olanı kadına hak görmeyi de marifet sayıyoruz.
Televizyonun beğenilerek izlenen dizilerinden Behzat Ç'den yola çıkarak, bu durumu bir örnekle ele alalım isterseniz.
EDA'NIN EVİNE!
Komiser Harun'u nasıl bilirsiniz? Bencil, dangul dungul biri değil mi? Nerede nasıl davranacağını, nerede ne söyleneceğini bilmiyor. Üstelik yaptığının yanlış olduğunu da bilmiyor. En büyük baskıyı kız kardeşine yapıyor. Onun mesai arkadaşı Cevdet ile olan ilişkisine başından itibaren karşı çıktı, flört etmelerini yasakladı, sadece internet üzerinden görüşmelerine izin verdi vs...
Kendisine gelince, hiçbir yasak işlemiyor. O flört edebilir, her haltı yiyebilir. Ekipteki tek kadın komisere aşık mesela. Onun kalbini kazanmak için epey uğraştı ve sonunda muradına erdi. Öylesine bencil ki, tek başına yaşayan kızın evinde kalmakta hiçbir sakınca görmüyor. Sevgililer ya, kalabilir. O çok üzerinde durduğu "el alem ne der?" konusu onun için geçerli değil. Kendisi için geçerli olmadığı gibi sevgilisini de düşünmüyor. "Bu kızın komşuları ne der, benim burada kalmam nasıl yargılanır, ailesi duyarsa ne olur?" gibi sorular hiç aklından geçmiyor.
KIZ KARDEŞİ İÇİN!
Kendi kız kardeşi söz konusu olduğunda "gelenek, görenek" diye ortaya çıkan mantığı, sevgilisi için söz konusu değil. Çünkü onun çıkarları söz konusu. Kızın evinde kalıyor, böylece ona dokunabiliyor, onunla birlikte olabiliyor, çünkü bunu istiyor.
Son bölümde kız kardeşinin sözlüsü için ev bakmasına kıyameti koparan Harun, sevgilisi Eda'nın komşularından tedirgin olmasına rağmen her gece evine gelmekte bir sakınca görmedi. Hatta bornozla kapı açmakta bile. Ona bir zarar gelir mi diye bir kaygısı yok. Eda bunu fark edip, iki yüzlülüğünü yüzüne vurunca da, "O başka!" diyerek tipik ikiyüzlü tavrını gösterdi.
Tipik Türk erkeği davranışı. Kız kardeşinin ahlak bekçiliğini yapar ama sevgilisinin ahlakıyla ilgilenmez. Varsın, onu kızın ağabeyi düşünsün. Ağabeyi yoksa aman ne güzel! Böylece karışan, görüşen olmaz. Bu tavrın yanlış olduğunu anladığı zaman erkekler ve tabii kadınlar, demokrat olmaktan söz edebiliriz. Demek ki hayat sevgiliyle güzel. Onu istediğin zaman görmek, aynı evde kalmak, onunla yaşamak, sevişmek hoş. Bunu yapmak istiyorsun, yapmakta bir sakınca görmüyorsun, kız arkadaşını rahat olması, yanlış bir şey yapmadığı konusunda ikna etmeye çalışıyorsun. Ama kız kardeşine gelince, hayır! Yok öyle erkeklik!