• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Bir katliamın düşündürdükleri

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06.11.2012, 00:00
Koca, kendisini aldattıklarını düşündüğü karısı ve kardeşini öldürmeyi kafaya koymuş. Koymuş ki, ihanet şüphelerini yakın akrabalarıyla paylaşmış. Onların "Böyle şey olmaz!" yorumlarını dinlememiş ve intikam planını uygulaya geçmiş. Tamam, böyle bir şüpheyle yaşamak korkunç bir şey, bunu kabullenmek kolay değil ve ne yazık ki bu topraklarda ihanetin cezası ölüm. Böyle bir cezayı kabul etmememe rağmen anlayabilirim. Ama ya çocukların öldürülmesi? Bunun bir açıklaması var mı? Çocukların kardeşinden olduğunu düşündü desek, matematik olarak mümkün değil. Olsa olsa en küçük çocuk olabilir. Bir babanın kendisiyle birlikte çocuklarını da öldürmesinin altında yatan kin, öfke ve nefreti nasıl yorumlayacağız?
Öteki taraf varsa, ailenin tüm fertleri öteki tarafta buluştularsa nasıl bir hesaplaşma içinde olacaklar? O çocuklar sormayacaklar mı babalarına "Neden, bizim yaşamımıza izin vermedin?" diye.

İNSAN OLMAK

Çok kötü, hayata tutunmaya çalışan, gelecek için hayalleri olan gencecik insanların babalarının elinden hayattan koparılmaları çok acı.
Öfkelenmek insana has bir duygu. Engin Gençtan, "İnsan Olmak" adlı kitabının "Öfke ve Düşmanlık"la ilgili bölümünde "Hakkımız olanı alamadığımız ya da önem verdiğimiz bir insan beklentilerimiz doğrultusunda davranmadığında yaşanan duygu kızgınlıktır" der. Ama böyle bir duygunun yaşadığımız olaya ilişkin olarak yaşanmasından söz eder. Eğer bu gibi olaylar sürekli yaşanıyor ve bütün insanlara öfke duyuluyor, hep hakkımız yendiği ve herkesin bizi engellediği, sevmediğinden söz ediliyorsa, o zaman geçmişten gelen kızgınlıkların birikimi yaşanıyor demektir.
Yani bebeklik, çocukluk döneminden edindiğimiz bilgiler ve kayıtlar. Yaşadığımız çevreden öğrendiğimiz ve uymak zorunda kaldığımız davranış biçimleri.

KIZGINLIK
Sevdiklerini döven, onlara şiddet uygulayan erkekleri anlamakta güçlük çekiyoruz ya bazen, Engin Gençtan, bunun açıklamasını da yapıyor kitabında.
Diyor ki: "Kızgınlık yaşadığımız kişi, yitirmekten korktuğumuz ya da bizi sevmesini istediğimiz biriyse bu duygunun bastırılma olasılığı daha fazladır.
Bazen böyle durumlarda bastırılan kızgınlık, bileşik kaplar yasası uyarınca, nasıl olsa yitirmeyeceğimizi düşündüğümüz kişilere yöneltilir: Örneğin dış ilişkilerinde kızgınlığını bastıran kişi, tepkilerini aile üyelerine yöneltebilir.
Bu nedenle dostluk ilişkilerinde sevecen ve yumuşak başlı olmasına karşın evinde hiddetli ve hırçın olan kişilere oldukça sık rastlanır."
Komşuların "Sessiz, sakin bir adamdı, bu işi nasıl yaptı, anlayamadık" demelerinin nedeni bu olsa gerek.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA