• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Nasıl bir eş istiyoruz?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07.11.2012, 00:00
Esra Erol evlenmek için programa katılanlara "nasıl bir eş" istediklerini soruyor. Kadın-erkek fark etmiyor, hemen herkes hep aynı şeyi söylüyor; "Dürüst olsun, yalan söylemesin, sadakate önem versin."
Demek ki etrafımız dürüst olmayan, yalan söyleyen, sadık olmayan insanlarla dolu. O kadar canımız yanmış ki söylediği ile yaptığı birbirine uymayan insanlardan, her fırsatta dürüst birinin özlemini çekiyoruz.
Aslında kendimiz de dahiliz buna. Herkesten daha iyi biliyoruz başkasına ve kendimize yalan söylediğimizi.
Herkes yalandan nefret ediyor ama herkes yalan söylüyor. Sadece evlilik programlarına katılanlar mı? Müge Anlı'nın programına katılanlar da öyle. Kaybolan eşlerini, oğullarını, yakınlarını aramak veya onların katillerini bulmak için ekrana çıkanlar da öyle. Onlar da gerçekleri değil, olmasını istediği şeyleri söylüyorlar.

YALAN SÖYLEMEK
Yalan söylemek bizim için ahlaklı olmakla eş değer değil. Bakmayın "yalandan nefret etme" teranelerine, aslında yalan söylemeyi çok önemsemiyoruz. Çünkü biliyoruz ki hepimiz sıkıştığımızda yalan söylüyoruz. Büyürken büyüklerimiz birbirine yalan söylediğini görüyoruz çünkü. Babalara yalan söyleniyor, çünkü kimi babalar hemen her şeye kızıyor. Anne de onu yumuşatmak için gerçekleri söylemiyor, onu yumuşatmak adına yalan söylüyor.
Böyle böyle yalan söylemeye alışıyoruz. Sadece evde değil, okulda, iş hayatında da herkes birbirine yalan söylüyor. İşe geç kalan, "Uyuya kaldım" demek yerine trafiğin sıkıştığını, arabanın bozulduğunu, lastiğin patladığını söylüyor. Ders çalışmayan çocuk, başka bahaneler sıralıyor. Esas önemlisi politikacılar da yalan söylüyor. Oy almak için verilen vaatler, oy aldıktan sonra unutuluyor. Veya geçmişte yalan söylediği ortaya çıkan politikacı, iş adamı veya bürokrat, "özür dilerim, yalan söyledim" demek yerine, yalan söylediğini söyleyenlere meydan okuyor.

YÜREKLİ VE CESUR

İnsanız, hata yapabiliriz, yanlış adımlar atabiliriz, ama hayır! Kafamızda hiç de gerçekçi olmayan bir insan modelini yaratıp, onun peşinden gidiyoruz. Sanırsınız hepimiz mükemmeliz, asla yanlış yapmayan, asla yalan söylemeyen, kimse için kötülük düşünmeyen vs... Oysa başkalarının arkasından öyle rahat atıp tutuyoruz ki, sanki görmüşüz, sanki duymuşuz gibi birilerinin günahını almaktan çekinmiyoruz.
Odada üç kişi olsun, birisi çıkar çıkmaz, hemen onun arkasından konuşuyoruz. İyi yanlarını değil, kötü yanlarını söylemeye bayılıyoruz üstelik. Müge Anlı'nın programında koskoca adamlar akrabaları olan bir kadının kendi yakınlarıyla ilişkisi olduğunu anlatıyorlar ballandıra ballandıra. Belki de olayla ilişkisi yok ama yasak bir aşk durumu var ya, bunun üzerinde duruluyor sürekli.
Yüzlerine söyleyemediklerimizi arkalarından söylüyoruz. Yüzleşmeye gelince de bu kez söylediklerimizi yalanlıyoruz.
Aradığımız kriter, "yürekli ve cesur" olsa daha gerçekçi olmaz mıyız?


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA