Size bir soru sorsam, "On kadın milletvekili sayar mısınız?" diye, herkesin listesi eminim farklı olacaktır ama ilk sıralarda mutlaka İmren Aykut, Işılay Saygın, Tansu Çiller, Birgen Keleş, Nimet Baş, Fatma Şahin gibi 3-4 dönem üst üste seçilmiş, bakanlık yapmış, parti merkez kurullarında görev almış isimler gelir. Etkili olmanın yollarından biri de üst üste seçilmek. Meclis'te iki dönem milletvekilliği yapan Prof. Dr. Nevin Gaye Erbatur da bu konuya dikkat çekiyor. Dün onun görüşlerine yer vermiştim bu köşede. Meclis'e giren kadın vekillerin birinci dönem sadece orada vekil olarak, rol model olarak var olduklarını söyleyen Erbatur, "Tam siyaseti, parlamentoyu öğreniyor, güçleniyorsunuz, bir daha listeye konmuyorsunuz. Oysa siyasette uzun süre kalınca parti yönetiminde görev alma ihtimaliniz artıyor" diyor. Çünkü parti yönetiminde yer alanlar karar verici oluyor. Hem yasaları oluştururken etkili oluyorlar hem de kimlerin siyasete gireceğine karar veriyorlar. Ön seçim bile yapılsa bu kişilerin kanaat önderi olarak görüşleri etkili oluyor.
FATMA ŞAHİN ÖRNEĞİ
Bu kurullarda erkekler fazla olduğu için onlar da listelere daha çok erkeklerin isimlerini yazıyorlar. Karar mekanizmalarında daha çok kadın olursa, daha çok kadın vekilin Meclis'e girmesi söz konusu olur. Bu konuda bir de somut örnek veriyor: "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadın kolları genel başkanıyken 2009 seçimlerinde bir örtülü kota koydu ve belediye meclisi ve il genel meclisi üyelerinden her dört kişiden birinin kadın olmasını istedi. Bunun için büyük çaba sarf etti. Genel merkezden ilçelere yazılar yazıldı, gelen listeler içlerinde kadın olmayınca geri gönderildi. Kısacası müthiş bir uğraş verdi Fatma Şahin. Onun sayesinde AK Parti'nin belediye meclisi üye sayısında kadınlar lehine bir artış oldu. Ondan etkilenerek CHP daha çok kadını listelerine koydu. Böylece kadın oranı yüzde 1'erden 5.5'a çıktı. Fatma Şahin partisi içinde güçlü olan bir kadın olduğu için bunu yapabildi."
DENEYİMLERİ PAYLAŞMAK
Kısacası kadınların güçlü konumlarda olması siyasette kalıcı olmalarıyla çok bağlantılı. Bu yüzden siyasette kalıcı olmak istediğini söylüyor Gaye Erbatur. Diyor ki, "Listeye konmamak, seçilmemek önemli değil, siyasette kızıp küsüp bir kenara çekilmek olmaz çünkü. Yine siyaset yapmaya, parti içerisinde yer bulmaya devam etmek gerekir." Ama bunun pek kolay olmadığını da şu sözlerle açıklıyor: "Eski bir vekil olarak parti içinde siyaset yapmak kolay değil. Listeye konmayan birisi olduğunuz için muhalif duruma düşmüş oluyorsunuz. Dolayısıyla çok rahat hareket etmeniz mümkün olmuyor. O yüzden deneyimli pek çok insandan yararlanamıyoruz. Sadece siyasette değil, iş hayatında, medyada, her alanda öyle. Pek çok değerli ve deneyimli insan bir kenarda durarak veya kendi bireysel girişimleriyle birikimlerini paylaşma yolunu seçiyorlar. Gaye Erbatur da bunu yapıyor şimdilik. "Ben hep öğrenen bir insanım, kadın hareketini, bakış açısını, STK'larda çalışarak, toplantılara katılarak öğrendim. Siyaseti de yaşayarak öğrendim. Öğrendiklerimi diğer kadınlarla da paylaşırım. Benim bundan sonra yapmayı planladığım şey, kadınlar için siyasi yönderlik yapmak, onlara yol göstererek, siyasette aktif olmalarının yolunu açmak."