Genç kızların erken yaşta evlendirilmesini engellemek, bu konuya toplumun dikkatini çekmek adına "Çocuk Gelinler" konulu pek çok kampanya, etkinlik düzenleniyor, filmler yapılıyor. Dediğim gibi amaç, okula gitmesi gereken kız çocuklarının cinsel ilişkiyle tanışmasının, oyuncak bebekleriyle oynaması gereken kız çocuklarının anne olmasının önüne geçmek. Mağdur olan küçük kadınların dramlarını işleyerek, yeni çocuk gelinler olmamasını sağlamak.
Son günlerde ise, "Çocuk Gelinler" konusu bir başka açıdan medyamızın gündeminde.
Erken yaşta evlenmiş veya evlendirilmiş ve yasalar gereği açılan dava sonucu eşleri cezaevine giren kadınlar bunlar. 2007 yılında yürürlüğe giren yasaya göre 15 yaşının altında kız ve erkek çocuklarla cinsel ilişkiye girmek yasak. "Kendi rızalarıyla oldu" diye bir şey de söz konusu değil çünkü onlar henüz çocuk. Dolayısıyla sonucunda evlilik olsa bile yapılan eylem suç teşkil ediyor.
Eski yasaya göre böyle bir durumda evlilik söz konusu olduğunda suç ortadan kalkıyor ve erkekler de hapse girmekten kurtulmuş oluyorlardı.
MAĞDUR GELİNLER
Yeni yasa küçük kızların tecavüzcüleriyle evlenmek zorunda kalmalarını engellemek, sırf erkek hapse girmesin diye evlenmelerin önüne geçmek adına, evlenilmiş olsa bile suçun işlendiğini göz önüne alarak erkeklerin hapse girmesini gerektiriyor.
İşte medyaya yansıyan bu genç kadınlar da çocuk yaşta cinsel ilişkiye girmişler ve yaşları dolunca veya ailelerinin yaşlarını büyütmeleri sonucu (muhtemelen erkekler hapse girmesin diye) evlenmişler.
Sosyal paylaşım sitesi facebook üzerinden haberleşip bir araya gelen bu kadınların hemen hepsinin çocuğu var. Mutlu bir evlilikleri olduğunu dile getirerek, yasadan dolayı mağdur olduklarını söyleyip, yasanın değişmesini ve eşlerinin cezaevinden çıkmasını talep ediyorlar. Geçtiğimiz hafta İzmir'de buluşan kadınlar, eşlerini kurtaracak yasal düzenlemenin yapılmasını sağlamak için Ankara'ya gideceklerini, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e ve TBMM'ye bu konudaki isteklerini ileteceklerini dile getirdiler.
İYİ HAL İNDİRİMİ
Günlerdir basına röportaj veriyor, televizyonlara çıkıp dertlerini anlatıyorlar. Kendi açılarından haklılar. Kocaları hapiste olduğu için çocukları ile ortada kalmış durumdalar. Çoğu kocasının ailesinin yanına sığınmış durumda. Bir 8-10 yıl böyle yaşamak zorunda kalacaklar.
İstekleri kocalarının serbest kalması. Ama bunun için yasanın değişmesini istiyorlar. Dediğim gibi yasaya göre 15 yaşından küçük bir çocukla; kız ve erkek fark etmez; erkek çocukla cinsel ilişkiye giren kadın da hapse girer, erkek de. Bu bir cinsel istismardır. Yasaların bir yaptırımı da caydırıcı olmasıdır. Yasa diyor ki, 15 yaşından küçük kızları alıkoymayın, onlarla cinsel ilişkiye girmeyin. Hapse girersiniz. Evlenseniz de hapse girersiniz. Kimse böyle bir eyleme yönelmemeli. "Şikayet olduğunda, evleniriz" diye böyle bir suça kalkışmamalı. Kalkışırsa bedelini ödemeli.
Bu bedeli çocuk gelinler ve o ilişkiden doğan çocuklar da ödemek zorunda kalabiliyor ama önemli olan bunun önüne geçmek. Kişiye özel yasa maalesef mümkün değil. Beş-on aile mağdur oluyor diye, çocuk gelinlerin önü açılamaz. Ancak hakim bu kişilerin "mutlu aile" yaşantılarını göz önüne alarak, iyi halden dolayı cezalarında bir indirim yapabilir.