• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Serpil İnci'nin ardından

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04.07.2014, 00:00
İnsanın hayatında, her başı sıkıştığında aradığı ve görüşlerine başvurduğu, güzel şeyleri de olumsuzlukları da paylaştığı biri vardır. Böyle biri herkes için en gerekli zenginliklerden biridir. Türkiye'nin tanınmış avukatlarından sevgili Münci İnci de benim için böyle bir dosttur. 31 yıllık eşi Serpil İnci de öyle. Onu tanıyınca bir kez daha anladım ki başarılı erkeklerin arkasında gerçekten başarılı bir kadın var. Ve bu kadınlar bile isteye tüm güçlerini ve yaratıcılıklarını eşleri ve çocukları için harcıyorlar. Serpil İnci de öyleydi ama kendisi için de bir şeyler yapmayı ihmal etmeyen kadınlardandı. Birçok işin başında o vardı. Ama o geriye çekilmeyi ya da görünmez olmayı tercih ediyordu... Onun için çocukları, eşi ve ailesi ön plandaydı. Bu annelik dürtüsü kadınlar için handikap mı, değil mi çözemedim gitti. Hangi anneye sorsanız "annelik hayatlarındaki en doğru karar", "yaptıkları en güzel şey". Ama çok da vakitlerini alan bir şey. Hatta hayatlarına mal oluyor. Gelecekleri, hayalleri, ideallerini bir çocuk uğruna çöpe atabiliyorlar. Tabii bilinçli annelerden söz ediyorum. Yani anne olmaya hazır olan ve anneliği gerçekten isteyen kadınlardan.

HAYATIN GERÇEĞİ

Oysa biliyorsunuz, bu ülkede anneliğin ne demek olduğunu bilmeyen ve istemeden, istemediğinin farkında olmadan anne olan anneler var. Onlar kendilerini tanımadıkları ve hayattan ne istediklerini bilmedikleri ve başkalarının onlara sunduğu hayatı sorgusuz kabullendikleri için anneliği de kadınlığı da bilmiyorlar. Neyse ben Serpil İnci'den söz ediyordum. Bu güzel dostu geçtiğimiz hafta kaybettik. Benim için tam bir şok oldu çünkü en son iki-üç ay önce aramış ve ABD'de olduklarını öğrenmiştim. Küçük oğullarının eğitimi için sık sık gittiklerinden üzerinde durmamıştım. Meğer tedavi için oradaymış. Ölümünden birkaç gün önce tesadüfen aradığımda hastanede ve komada olduğunu, artık yapacak bir şey kalmadığını öğrendim. Nitekim iki gün sonra da vefat haberi geldi. Her şey 5-6 ay içinde olmuş. Teşhis, ameliyat, tedavi ve son. Çünkü son evrede fark edilmiş kanser. Yapılacak şeylerin hepsi de yapılmış.

ÖLÜMÜ KABUL ETMEK
Kendisine rahmet, ailesine başsağlığı dilemekten başka bir şey gelmiyor elimizden. "Ölüm, düşünce için gerekli ve imkansız bir nesnedir" diyor Andre Comte Sponwille ve şöyle devam ediyor: "Gerekli, çünkü bütün hayatımız onun izini taşıyor, hiçliğin gölgesi gibi, her şeyden bir kaçış noktası gibi. Eğer ölmeseydik, şüphesiz her anın ayrı bir tadı, farklı bir ışığı olacaktı. Fakat imkansız, çünkü ölümde düşünecek bir şey yok. Nedir ölüm? Bunu bilmiyoruz. Bunu bilemeyiz. Bu yüce gizem tüm yaşamımızı da gizemli kılıyor. Bizi nereye götürdüğünü bilmediğimiz bir yol gibi veya daha çok nereye götürdüğünü fazlasıyla bildiğimiz bir yol. Ama bununla birlikte ardında olan şeyi bilmiyoruz." Bildiğimiz hepimizin bir gün öleceği. Eğer ölmeseydik, hayat bu kadar kıymetli, nadide ve sarsıcı olur muydu? "Ölüm hakkında yeterince derin düşünülmemesi, hayatının en küçük anını yeterince ödüllendirmemektir" der Andre Gide. Sponwille de bu sözden yola çıkarak, "O halde hayatı daha çok sevmek için ve onun kıymetini anlamak için ölümü düşünmek gerekir" diyor. Ölümü kabul etmek, hayata sonuna kadar sadık kalmanın tek yoludur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA