O parti bu parti fark etmiyor, kadın söz konusu olduğunda hemen hemen her yerde aynı bakış açısı hakimiyetini koruyor. Yani erkek egemen anlayış. Bu anlayışta öncelik hep erkeklerin. Her alan erkeklerin. Kadınlara ihtiyaç halinde veya boşluk olduğunda veya gerekli olduğunda yer veriliyor.
CHP Kurultayı'nın ardından epey zaman geçti ama kadın kotasının erkekler için kullanılması konusuna sessiz kalamazdım. Benim de üye olduğum birçok kadın kuruluşu anında tepki verdi bu duruma.
Ne olduğunu hatırlayalım: 1119 delegenin oy kullandığı seçimde en az oy alan Mehmet Bekaroğlu, kendisinden daha fazla oy alan ve seçime Kılıçdaroğlu'nun listesinden giren Genel Başkan Yardımcısı Emel Yıldırım'ın önüne geçerek Parti Meclisi'ne girdi. Yıldırım ise meclis dışı kaldı. Aynı şekilde 683 oy alan Ayse Nilden Postalcı liste dışı kalırken, 624 oy alan Sencer Ayata listeye girdi.
Kısacası kadınlar için konulan kota erkekler için kullanıldı. Delegelerden oy alamayan erkekler liderin isteğiyle Parti Meclisi'ne girdi.
Yani "Sosyal demokrat" bir siyasi parti olma iddiasındaki CHP, Parti Meclisi seçiminde "cinsiyet kotası"nı erkek egemen bakış açısıyla değerlendirdi ve kotayı kadın adayların aleyhinde kullandı.
ERİL ZİHNİYET
Kadınların siyasette daha fazla olmasını destekleyen ve bu alanda çalışmalar yapan KADER de haklı olarak dedi ki: "Ayşe Nilden Postalcı ve Emel Yıldırım'ı liste dışı bırakan anlayış, CHP'de uygulanmakta olan kadın kotasını üst sınır olarak kabul edip, PM'ye daha fazla kadın alınmasını engelleyen eril zihniyetin sonucudur."
Genel Başkan Gönül Karahanoğlu'nun açıklaması şöyle: "Yerel seçimlerde tüzüğündeki yüzde 33 kadın kotasını uygulamayıp yüzde 10'a bile ulaşmayan CHP yönetimi, Parti Meclisi seçiminde söz konusu erkekler olunca çok hızlı bir çözüme imza atarak erkek egemen bir parti olduğunu bir kez daha göstermiştir. CHP'de süregelen ve eşit temsil ilkesini ihlal eden bu haksız uygulamaları kınıyor, düzeltilmesi için yöneticileri sağduyuya davet ediyoruz."
VİTRİN DEĞİLİZ
Bir açıklama da Kadın Koalisyonu'ndan geldi. Açıklama şöyle: "CHP, kadınları parti politikalarının oluşturulmasından da kararlarından da dışladı. Kendi yapılanmasında, politikalarında kadınların sesini, sözünü, kararlarını dışlayan bir siyasi parti memleket politikalarında kadınları hesaba katabilir mi? CHP, kadınların eşit temsil-eşit katılımını sağlamak için kararlı adımları atmadıkça, ülkede cinsiyet eşitliğini sağlayacak politikaların sahibi, adalet için umut, demokrasi için güvence olamayacaktır. Olsa olsa erkeklerin iktidar savaşlarının, güç ittifaklarının ve onun getirdiği eşitsizliklerin hüküm sürdüğü otokratik siyasetin bir parçası olacaktır.
Kadınlar, erkek iktidarının hizmetkarları değildir. Kadınlar, siyasetin vitrini değil, eşitlik ve özgürlük, adalet ve barışın olmazsa olmazlarıdır. Cinsiyet eşitliği kğıt üzerinde göstermelik eklemelerle değil, yazıya, söze, uygulamaya geçirilen politikalarla mümkündür. Siyasi kararlılık gerektirir. Ya eşitlikten yana davranacaksınız ya kadınlara karşı olacaksınız."