Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada tartışılan bir "tavuk döner" konusu vardı. Tartışmayı takip etmeyenlere konuyu özetlersem, bir kadın olduğu tahmin edilen twitter kullanıcısı, parası olmayan erkeklerin ilişkiye girmemesi gerektiği vurgulayarak, "Gelir düzeyiniz bir ilişki yaşamaya müsait değilse o işlere hiç kalkışmayın. O da eksik olsun. Kimse sizinle tavuk döner yemek zorunda değil" diye yazınca, tepki çekmiş ve eleştirel yorumlar yapılmıştı.
Genç bir üniversite öğrencisi benimle röportaj yaparken bu konu hakkında ne düşündüğümü sorunca, konuyu köşeye taşımak istedim. Gazeteci adayı Burak'tan öğrendiğime göre bu konu öğrenciler arasında da epey konuşulmuş ve kimi kızlar tweet atan genç kızdan yana tavır alarak, ilişkilerin sınıfsal duruma göre olması gerektiğini belirtmişler.
Yani kimi genç kızlara göre "zenginler zenginlerle, fakirler fakirlerle çıkmalı!" Bu durumda gençlerin bayıldığı "Medcezir" dizisindeki "Yaman-Mira" aşkının gerçek hayatta yaşanması mümkün değil.
ZENGİN ERKEK FAKİR KIZ
Ama "Adını Feriha Koydum" olabilir. Yani dengeler erkeğin zengin olması durumunda değişebilir. Zengin erkekler fakir kızlarla çıkabilir ama fakir erkekler zengin kızlarla çıkamaz.
Neden? Çünkü ilişki sırasında bütün paraları erkekler öder. Bir kafeye gidip çay-kahve mi içilecek veya yemek mi yenilecek, erkek elini cebine atar. Sinemaya gidildiğinde veya yol parasını da erkek öder. Bizim toplumumuzda geçerli olan kural bu. Parayı erkek kazanır ve erkek öder. Bir erkek bulunduğu ortamda bir kadına para ödetmez. İyi de cebinde parası yoksa? Olmak zorunda. Bir erkek ne yapar, ne eder, para bulur. Nasıl ki bir kadın "iyi ev kadını" olmak zorundaysa, erkek de "para kazanmak" zorundadır.
Tabii ki geçinmek için para kazanmak zorundadır ama bir erkek de kazandığı parayı kadınları yedirip içirmek için kullanmamalıdır. Ben böyle diyorum ama erkekler bu durumdan pek şikayetçi değil. Onlar da bu durumu kabullenmiş, bunu gurur meselesi haline getiriyorlar.
YA UYARSIN YA DA
Günümüz gençleri bu konuda daha farklı düşünüyorlar çünkü para kazanmak kolay değil. Ayrıca öğrenci iseler, zaten kısıtlı bir parayla geçinmek zorundalar. Bu parayla bir de çıktıkları kızın veya kız arkadaşlarının yiyip içtiklerini niye ödesinler? Hem günümüzde sadece erkekler çalışmıyor, kadınlar da çalışıyor. Herkes kendi parasını ödeyebilir veya bir gün biri, öbür gün diğeri ödeyebilir.
Ama işte kadınların çoğu da bir erkekle çıktıklarında ellerini ceplerine atmak istemiyor. Çünkü sistem bu şekilde işliyor. Roller baştan belirlenmiş. Kadınlar evde, erkekler dışarıda çalışacak. Kadın ev işleriyle uğraşacak, erkek para kazanacak. Flört ederken bütün harcamaları erkeğin yapmasını kabullenirseniz, evlendikten sonra onun çalışmama isteğini de yerine getirmeniz gerekir. En önemlisi onun isteklerine boyun eğmeniz veya ondan izin almadan bir şey yapmamanız.
Yani hem her şeyi o üstlensin, beni yedirip-içirsin, gezdirsin, hediyelere boğsun hem de benim her isteğimi yerine getirsin ve evde benim sözüm geçsin. Olmuyor işte. "Parayı veren düdüğü çalar" deyişindeki gibi, parayı ödeyen erkek, kadından kayıtsız şartsız itaat istiyor. Hatta aldatma hakkını da. Hediye alarak susturmayı seçiyor. Elini cebine sokan kadının, bir erkeğe de minneti olmuyor.