• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Gençlerin şiddete bakışı

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15.12.2014, 00:00
Geleceğin gazetecilerinin "Kadına yönelik şiddetle" ilgili düşünceleri de diyebiliriz. Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencileriyle eğitim yılının başından beri haftada bir buluşuyor ve paylaşımlarda bulunuyoruz. Ben onlara gazeteciliğin pratiğini anlatıyor, onlar da beni gençlerin hayata bakışı hakkında bilgilendiriyorlar. Geçtiğimiz hafta yaptıkları haber, makale ve analizlerinde "25 Kasım kadına yönelik şiddeti önleme günü" ile görüşlerini dile getirdiler. Yorumları ile beni heyecanlandırdılar ve umutlandırdılar.
Gizem Çam samimi bir itirafla başlıyor yazısına: "Ben her zaman kadınlara şiddet uygulayan kişilerin genelde eğitimsiz oldukları için bu tarz davranışları sergilediklerini düşünmüşümdür. Fakat yapılan araştırmalar eğitimli/eğitimsiz olmak ile şiddetin çok alakalı olmadığını gösteriyor" diyerek İstanbul Barosu tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçlarını aktarıyor: "Şiddet uygulayanların yüzde 89'u erkek, aile içi şiddetin yüzde 77.68'i eşe yönelik ve şiddet uygulayanların yüzde 45'i ise şiddete maruz kalanların yüzde 44'ü lise ve üniversite mezunu."

KIZLARIN GÖRÜŞÜ
Gizem Çağdaş da kadına şiddet uygulayanların onun en yakınında olanlar olduğunu vurgulayarak sorunun "ataerkil yapı"dan kaynaklandığına değiniyor ve "Aileler kız çocuklarının, erkek kardeşleri ya da ağabeyleri tarafından yönetilmesine veya onlara zorunluymuş gibi hizmet etmesine izin vermemeli" önerisinde bulunuyor.
İlayda İnal'ın önerisi ise kadına karşı şiddet olaylarının sürekli gündemde tutulması, insanların konu ile ilgili farkındalıklarının artırılması. "Belki bu sayede bizzat şiddet uygulayanlar izledikleri haberler sayesinde şiddetin sebep olduğu korkunç sonuçları görüp, yaptıklarından pişman olarak şiddet uygulamaktan vazgeçebilirler" diyecek kadar da iyimser.
Reka Cansu Akçal da öyle. Tablo iç açıcı sayılmasa da gelecekten ümitli. "Zamanında aforoz edilen, asılıp kesilen bilim insanlarının kuramları sayesinde dönüyor dünya. Kadın elbet hak ettiği yere gelir. Ancak bunda kadına çok görev düşer. Saygı görmeye çalışmadan önce her daim kendine saygı duymalı ve kendini er bireylerle aynı statüde görebilmelidir" görüşünde.
İrem Çetin'i heyecanlandıran konu ise Şırnaklı kadınların protestosu. "Genelde doğu bölgelerde erkeklerin ön planda olduğu bilinmesine karşılık bu olayın yaşanması kat be kat mutluluk yaşattı."

ERKEK GÖRÜŞÜ
Kızların görüşleri böyle. Ya erkekler ne düşünüyor? Ilgaz Yalçın Fakıoğlu, "Giderek artan şiddetin nedenlerini ve olgularını coğrafi ve tarihi oluşumları ile incelememiz mümkündür" diyerek kız arkadaşları gibi "ataerkil sisteme" göndermelerde bulunuyor.
"Kadına yönelik şiddet son 10 yılda yüzde 1000'den fazla artış gösterdi. Şiddet artık dört duvar arasına sığmıyor" diyen Mertcan Atar'ın saptaması da şöyle: "Bir sorunu çözmenin ilk yolu her zaman bir sorun olduğunu kabul etmekten geçer. Türkiye sorunlar havuzu bir ülke. Fakat işin ilginç yanı bazı sorunları o kadar içimize sindirmişiz ki artık bunu bir problem olarak bile görmüyoruz."
Oğuz Erdoğan da şiddet gören kadınlara başta devlet olarak kimsenin yardım etmediğine dikkat çekiyor: "Türkiye'de aile içi şiddet gördüğünü hatta direk ölümle tehdit edildiğini belirten binlerce kadın evlerine geri yollanıyor. Toplum bu konuda bilinçli değil, adeta orman kanunlarıyla güçlünün güçsüzü ezdiği bir ortam söz konusu."
Tolga Batıbeki'ye göre ise kadınla değil, şiddetle mücadele edilmeli. Kocasından şiddet gören kadının da çocuğuna şiddet uyguladığını, onların da hayvanlara eziyet ettiğini belirterek, "Şiddet ailede doğduğu gibi ancak ailede bitebilir. Ailede şiddeti gözlemlemeyen çocuklar büyüdüklerinde de şiddete meyilli olmazlar." diyerek, film ve müzik sektörüne "şiddetin hatta kavganın olmadığı sahneler" çekmeleri önerisinde bulunuyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA