• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Masal deyip geçmeyin

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27.02.2015, 00:00
İki gündür kendimi boşlukta hissediyorum ve de eksik. Çünkü bilgisayarım çöktü. Bütün bilgilerim belgelerim orada kayıtlı. Evet, zaman zaman belgeleri başka bir dataya aktarıyorum ama her an her dakika yeni belgeler paylaşıyorum hayattaki en büyük sırdaşımla. Girdiğim siteler, gelen mailler, indirdiğim dosyalar var. Tamam, akıllı cep telefonum ve tabletim de var ama benim dizüstü bilgisayarımın yerini hiçbiri tutamaz. Onunla o kadar çok içli dışlıyız ki, bir anda çekip gitmesiyle yarım kaldım, hayattan koptum, ne yapacağımı bilemedim. Pazartesi günkü yazımı da yazamadım.
Nihayet kavuştuk birbirimize. Şu anda büyük bir özlemle hasret gideriyoruz. Onu rahatlama sözü verdim. Biraz temizlik yapacağım. İzninizle bugün eski bir yazıyı yeniden sizlere sunacağım. Aslında yazı eski ama konu hep güncel. Bu aralar bazı filmlerde (Bana Masal Anlatma ve Sevimli Tehikeli) masallar konu ediliyor.
Yabancı film ve dizilerde de çok sık rastladığımız bir durum. Örneğin "Once Upon a Time" adlı dizide "Bir Varmış Bir Yokmuş" yani, kimi ararsanız var: Pamuk Prenses'ten Pinokyo'ya, Peter Pan'dan Karlar Kraliçesi'ne. Sihirli fasulyeler, büyücüler, devler, cüceler, kötü insanlar, iyi insanlar her şey var. Dizi hem günümüzde hem de başka bir diyarda geçiyor.

BİZE NE ANLATIYOR?
Masalları yeniden okumamız ve de doğru okumamız için belki de. O masalların bize vermek istediği mesajlar var aslında. Jungçu Psikanalist Clarissa Pinkola Estes'in işi de bu masalların bize neler anlattığını göstermek.
Soğuk bir kış gününde kibrit satarak dolaşan ve kimse satın almadığı için eve dönemeyen ve kibritleri yakarak ısınmaya çalışan küçük kızın anlatıldığı "Kibritçi Kız" masalı mesela.
Kibritçi Kız sokaklarda dolaşır ve yabancılara yalvararak ondan kibrit almalarını ister. Bu sahne, çok az bir bedel karşılığında ışığın verilişini gösterir. Küçük kız yalvarırken aslında karşılığında aldığı değerden (bir kuruş) çok daha büyük değerde bir şey (bir ışık) sunmaktadır. Bu, alınan daha az değer için daha büyük değer verilmesi sürecinde sonuç hep aynıdır: daha çok enerji ve vakit kaybı.
Küçük kız da kibritleri yakmaya karar verdiğinde, kaynaklarını harekete geçirmek yerine, fanteziler kurmak için kullanır. Kadınlar da dışarıda kaldıklarında eylem yerine fanteziyle yaşama eğilimindedirler genellikle. Oysa böyle donmuş bir durumda olsa bile, hatta özellikle böyle donmuş bir durumdaysa, rehavete iten fantezileri reddetmek gerekir.

EYLEME GEÇMEK
Bu türden fantezi kurma biçimi yalan gibidir. Yeterince sık söylerseniz, siz de inanmaya başlarsınız.
Masalın esas anlatmak istediği ise küçük bir çocuğu duyarsız olan toplum. "Bu çocuk insanların başkalarıyla ilgilenmedikleri bir çevrede yaşamaktadır. Eğer böyle bir çevredeyseniz, kaçın" demek istiyor.
"Bu çocuk sahip olduğu şeylere değer verilmeyen bir ortamdadır. Eğer böyle bir ortamdaysanız, sırtınızı dönüp uzaklaşın" diyor.
"Bu çocuk pek fazla seçeneğin bulunmadığı psişik bir durumdadır. Hayattaki 'yer'ine boyun eğmiştir. Bu sizin de başınıza geldiğinde, bağlarınızdan kurtulun ve tabanları yağlayın" diyor.
Ya da değişin...
Çünkü bizi ısıtan, yaratıcılığımızı onaylayıp öven gerçek kişilerle birlikte olmak, yaratıcı hayatın akışı için esastır. Aksi halde donarız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA