• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

MYK'nın rengi beyaz

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.12.2010, 00:00
CHP'nin Olağanüstü Kurultayı'ndan yansıyan görüntülere bakınca, partinin dümeni sola kırdığı düşüncesine kapılmıştım. Cumartesi açıklanan MYK'yı görünce yanıldığımı anladım. CHP'nin yeni parti yönetimi adeta Lordlar Kamarası gibi. Kemal Kılıçdaroğlu, parti üst yönetimine 6 sanayici ve işadamı, iki eski Cumhurbaşkanının torunu ve oğlu, iki eski bakan çocuğu ve damadını aldı. Yanlış anlaşılmasın, sermaye düşmanı filan değilim. Tersine güçlü bir sermaye sınıfının bu ülkede demokrasinin gelişmesinin ön koşullarından biri olduğuna inanıyorum. Ancak "Halkın iktidarını kurmaya geliyoruz" diyen bir siyasi partinin 17 kişilik yönetim kadrosunda iş dünyasından 6 kişinin olmasını anlamakta güçlük çekiyorum. CHP'nin yeni MYK'sı çoğunlukla Beyaz Türkler'den oluşuyor. Memurlar, emekliler, özürlüler, gençler, esnaflar adeta yok sayılmış. Gürsel Tekin ve İzzet Çetin gibi isimler de olmasa, partinin bu ülkenin kaymak tabakası dışındaki milyonlarca insanla bağ kurmaya hiç niyeti yok sanırsınız.
MYK'daki görev dağılımı da yeni rahatsızlıkların önünü açmaya müsait. Kılıçdaroğlu, CHP'nin kalesi ve elindeki iki Büyükşehir'den biri olan İzmir'in temsilcisi Alaattin Yüksel'i yerel yönetimlerden halkla ilişkilere kaydırdı. Yerine getirdiği isim Trabzon'da seçim kaybeden eski belediye başkanı Volkan Canalioğlu. Başarılı bir iş kadını olan Sena Kaleli'nin parti içi eğitimden sorumlu yapılması da düşündürücü. Kaleli'nin CHP kültürüne ve parti içi dengelere ne kadar hakim olduğunu-olabildiğini önümüzdeki dönemde göreceğiz. Artık sadece bir tabela partisi olan DSP'den gelen iki ismin MYK'ya alınması şüphesiz en çok milletvekillerini rahatsız etmiştir. Çünkü MYK'da sadece 4 milletvekili var ve onlardan biri de DSP kökenli Emrehan Halıcı.

Hasgür de mahkeme yolunda

AK Parti Milletvekili İbrahim Hasgür, son dönemde Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmalarına ilişkin eleştirilerini sıklaştırmıştı. Aziz Kocaoğlu'nun karşı hamlesi Hasgür'ü mahkemeye vermek oldu. Hasgür'ün eleştiri sınırlarını aşarak, hem kendisine hem de başında bulunduğu kuruma ağır ithamlarda bulunduğunu iddia eden Kocaoğlu, 20 bin lira manevi tazminat istiyor. Hasgür ise Kocaoğlu'nun şahsına hakaret etmediğini söylüyor ve "Milletvekili olarak Başkan'ın yanlış bulduğum icraatlarını eleştirmek görevim" diyor. Avukatlarına talimat veren Hasgür, mahkemeden çıkacak sonuca göre karşı dava açmaya hazırlanıyor. AK Partili vekil yargının kendisini haklı bulacağına inanıyor. Bu durumda bize de " Haklı olan kazansın" demekten başka bir şey kalmıyor.

Balıkesir'in yurt sorunu Meclis'te
TBMM'ndeki bütçe maratonu nihayet tamamlandı. 2011 bütçesinin Meclis Genel Kurulu'ndaki görüşmeleri, bakanlar ve milletvekilleri için hayli yoğun geçti. Seçim bölgelerinde vatandaşın kendilerine ilettiği sorunları, bakanlara doğrudan aktarma fırsatını kaçırmayan vekillerden biride CHP'li Ergün Aydoğan'dı. 40 bin öğrencinin bulunduğu Balıkesir'in yaşadığı yurt sorununu Meclis'te dile getiren Aydoğan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e "Bu konuda bir çalışmanız var mı?" diye sordu. Aydoğan'ın Şimşek'e ilettiği sorunlardan biri de kadro yetersizliği nedeniyle bir türlü tam kapasite faaliyete geçemeyen Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin durumu oldu. Hem üniversitenin YÖK'te bekleyen kadro sorunu, hem de yurt meselesi Maliye Bakanı tarafından not alındı. Adrese teslim taleplere gelecek cevaplar merakla bekleniyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA