• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

AB, Balkan Türklerini neden görmez?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09.02.2012, 00:00
Ne yazık ki çabuk unutan bir milletiz. Avrupalı dostlarımız 1915'teki Ermeni tehcirini ağızlarına sakız eder, biz Bulgaristan'ın 25 yıl önce Balkan Türklerine uyguladığı asimilasyonun hesabını sormayı dahi düşünmeyiz. CHP'li Rahmi Aşkın Türeli, Fransa ve İsviçre'nin sözde Ermeni soykırımı üzerinden Türkiye'yi köşeye sıkıştırmaya çalıştıkları bir dönemde Balkan Türklerinin sorunlarını Meclis gündemine taşıdı. Türeli, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun cevaplandırması istemiyle verdiği önergede, Bulgaristan'ın zorla Slavlaştırılmak istediği soydaşlarımızın yaşadığı trajedileri hatırlatmış. Türk azınlığı yok etmek için 70'li yıllardan başlayarak sistemli bir asimilasyon politikası uygulayan Bulgarlar, ülkedeki tüm Türklere silah zoruyla Slav isimleri vermişti. Meğer o sorun hala devam ediyormuş. CHP'li vekil, "Günümüzde asimilasyon durdu ama soydaşlarımız hala Bulgar isimlerini taşıyor. Çifte vatandaş olanlara kütüklerdeki Bulgar isimleri ile kimlik veriliyor. Bu durumdakilerin gerçek isimlerini alabilmeleri ancak dava açmaları ve mahkemeyi ikna etmeleri halinde mümkün oluyor. Şahit gösteremeyenlerin talepleri kabul edilmiyor" diyor. Hayatını kaybeden Türklerin isimlerini değiştirme şansları hiç yok. Onlar 'Mehmet' olarak doğup "Dimitri" olarak öldüler. Aileleri en azından mezar taşlarına kendi isimlerini yazmak istiyor ama Bulgarlar bunu da izin vermiyor. Balkan Türkleri artık bu sorunun çözülmesini bekliyor. Kim bilir, uluslararası platformlarda meseleyi gündeme taşırsak belki AB'li dostlarımızın da ilgisini çekebiliriz!

Zeybekci'den radikal öneriler

Türkiye kadın istihdamında çok mesafe kat etmesi gereken bir ülke. Kadınların iş gücüne katılım oranını 2013'e kadar yüzde 29.6'ya, 2023'te ise yüzde 35'e çıkarmayı hedefliyoruz. Bu rakamlar halen 4 kadından sadece birinin çalışma hayatında olduğu anlamına geliyor. Ancak karamsarlığa kapılmaya gerek yok. Hükümetin kadın istihdamını artırmaya yönelik ciddi çalışmaları var. Geçtiğimiz hafta AK Parti Kadın Kolları tarafından düzenlenen bir toplantıda konu enine boyuna tartışıldı. O toplantıya katılan isimlerden biri de Denizli Milletvekili Nihat Zeybekci'ydi. Bir sanayi kenti olan Denizli'de uzun yıllar belediye başkanlığı yapan Zeybekci'nin bu konuda söyleyecek çok sözü olduğunu düşünüyordum, yanılmamışım. Telefonda uzun bir görüşme yaptık. Zeybekci, iş dünyasında kadınlara pozitif ayrımcılık getiren uygulamaların artmasından yana. Özellikle çocuk sahibi kadınlara devlet tarafından bazı destekler verilmesi gerektiğini vurguluyor. Denizli'de boşanma oranlarının yüksekliğine dikkat çekiyor ve ekliyor: "Eşlerinin çalışmasına razı olan erkekler bile bir süre sonra sorun çıkarıyor. Bu nedenle evlilikler çatırdıyor. Yanlış anlaşılmasın, 'Kadınlar çalıştığı için evlilikler yürümüyor' demiyorum. Ancak çocuk sahibi kadınlarımıza çalışmaya başladıklarında kimseye muhtaç olmayacakları destekler vermeliyiz. Çalışan kadın 'Çocuğum ne olacak' diye düşünmemeli. Özürlü ve eski hükümlü çalıştırma kotası gibi çocuklu kadınlarımız için de bir benzer uygulamalar hayata geçmeli." Zeybekçi'nin önerileri bunlarla sınırlı değil. Hele biri var ki çok tartışılır. "Kadın kollarımız tüm sanayici işadamları derneklerine yazı yazsın. İsimlerini sanayici iş insanları dernekleri olarak değiştirsinler" diyor. Son derece yerinde bir öneri. Tabii iş dünyasının bu öneriye ne diyeceği de çok önemli.

Ankara'daki İzmirliler başkanını seçti

Başkentte yaşayan İzmirliler tarafından kurulan İzmir Kültür ve Dayanışma Derneği'nde seçim heyecanı vardı. Geçtiğimiz cumartesi günü olağan genel kurulunu gerçekleştiren dernekte yeni yönetim belli oldu. Divan Başkanlığı'nı İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin yaptığı genel kurulda başkanlığına yeniden Prof. Dr. Hamit Hancı seçildi. İzmir'i Ankara'da başarıyla temsil eden Hancı ve ekibini Yeni Asır olarak biz de tebrik ediyoruz.

Balıkesir'e fuar merkezi kurulsun

Önerinin sahibi CHP Milletvekili Ayşe Nedret Akova. Türkiye'nin önde gelen turizm ve tarım kentlerinden Balıkesir'in Türkiye'yi doyuracak bir potansiyeli olduğunu, ancak bunu pazarlayamadığını söylüyor. Kentin öncelikli ihtiyacının dış pazarlara açılmasını sağlayacak kongre ve fuar merkezi olduğunu beliren Akova, bir de soru önergesi hazırlamış. Başbakan Erdoğan'a "Balıkesir'in turizm, tarım, hayvancılık ve madencilik potansiyelinin gelişmesi için fuar ve kongre merkezi kurma projeniz var mıdır?" diye sormuş.

Manisa'nın çileği de markalaşacak

Bereketli toprakları ile bilinen Manisa'nın bir ürünü daha markalaşma yolunda. Çekirdeksiz üzüm ve zeytinden sonra sıra çileğe geldi. AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir, Demirci, Selendi ve Köprübaşı'nda yetiştirilen çileği marka haline getirmek için kolları sıvadı. Manisalı işadamlarına çağrıda bulunan Aydemir, "Nasıl Kırkağaç Kavunu marka olmuşsa, bundan sonra da çileğin de marka olması lazım. Bu konuda işadamlarımıza büyük görevler düşüyor. Soğuk hava depolarına sahip işletmeler kurarak çileği Manisa dışına taşımalıyız. Bu işi İstanbul'dan, Ankara'dan veya İzmir'den gelip yapacaklar diye beklemeyelim. Bunu başaracak olan öncelikle Manisalı üretici ve girişimciler olmalı" diyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA