• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

CHP'de bir dönem kapanırken

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21.02.2012, 00:00

KONUŞAN FOTOĞRAFLAR

Sonunda bu da oldu. Genel Kurul'daki yüksek tansiyon Meclis'in en sakin isimlerinden Mehmet Yüksel'i de çıldırttı.
Önder Sav ve arkadaşlarının takdir edilesi hamleleri de olmasa, CHP'nin hafta sonu toplanacak olağanüstü kurultayı neredeyse hiç gündeme gelmeyecek. Bakmayın siz bir bardak suda kopartılmaya çalışılan fırtınalara. CHP'de bu saatten sonra Kılıçdaroğlu istemedikçe yaprak bile kımıldamaz. Gerçi bu defaki seçimsiz ama partinin tarihinde Altan Öymen dışında bir kurultay salonunda koltuğunu kaybeden genel başkan yok. İstisnalar hariç tüm genel başkanlar kurultaylardan istediğini almış. Yani bugüne kadar yönetimde kim varsa oyunun kurallarını o koymuş ve kazanmış. Pazar günü de farklı bir tablo ortaya çıkmayacak. CHP Genel Merkezi'nde ve Meclis grubunda "Bu iş bitti, önümüzdeki maçlara bakalım" havası var. Haksız da değiller. Sav'ın son çıkışları kendisini dışlanmış hisseden partililer hariç kimseyi etkilemedi. Gazetelere "Bunlar CHP'li değil diye" isimleri servis edilenlerin büyük bölümü geçmişte Sav tarafından ya milletvekili ya da belediye başkanı adayı yapılmış. Pazartesi günü toplanması öngörülen ikinci kurultaya delegeler dışında kimsenin alınmaması kararı demokratik değil. Ancak benzer bir uygulamaya hatta daha da fecisine Baykal-Sav ikilisi imza atmıştı. Hatırlayacaksanız 2004 yılındaki 12. Olağanüstü Kurultayı, Ankara'ya 40 kilometre uzaklıkta bir otelde toplamışlardı. Muhalifler içeri girmesin diye otelin önüne jandarma barikatı kurduranlar da onlardı. CHP'nin bu kötü alışkanlıklarla ve genel başkanlara padişah yetkileri veren tüzüklerle tanışması iki ihtiyar kurdun döneminde oldu. Şimdi verdikleri mücadelede yalnız kalmaları, inandırıcı bulunmamaları en çok da bu yüzden. Onlar henüz kabullenemediler ama pazar günü CHP'de bir dönem kapanacak. Ancak partinin kurultay serüveni kaldığı yerden devam edecek. Haziran'da genel başkan seçimli kurultay var.

Tanrıverdi'den başkanlara proje fırçası
AK Parti'de yerel yönetimler Hüseyin Tanrıverdi'den sorulur. Kendisini ne zaman arasınız ya genel merkezdeki makamında belediye başkanları ile toplantıdadır ya da onları yerinde ziyaret etmek için yollarda. Onun bu temposuna başkanlar da ister istemez ayak uydurmak zorunda kalıyor. Tabii bazen aksaklıklar olmuyor değil. Tanrıverdi'nin sorumluluğundaki Yerel Yönetimler Başkanlığı geçtiğimiz ay belediyeler için bir seminer ve proje yarışması duyurusunda bulundu. Ancak nedendir bilinmez başkanlar bu yarışmaya beklenen ilgiyi göstermedi. Tanrıverdi başkanların bu kayıtsızlığına kızmış olmalı ki, hayli sert bir üslupla uyarı yazısı göndermiş belediyelere. Yazıda "Birçok yerel yönetim birimimizin bu yarışma ve sempozyumdan bihaber olduğu ve gerekli ilginin gösterilmediği anlaşılmıştır. Bu anlamda tüm yerel yönetim birimlerinizin, proje yarışması ve sempozyuma gerekli hassasiyeti göstermelerini, ilgili birimlerin bir kez daha uyarılmasını talep ediyoruz" denmiş. Bu yazıyı görünce aklıma CHP'li belediyelere Başbakan Erdoğan hakkında dava açma talimatı veren Gökhan Günaydın geldi. Kendisi Tanrıverdi'nin CHP'deki muadili. Sahi ne oldu o talimat? Kaç CHP'li belediye dava açtı başbakana? Günaydın, bu konuyu takip ediyor mu, yoksa kurultay sonrasına mı bıraktı? Bu soruların asla verilmeyecek yanıtları iki parti arasındaki büyük uçurumun başlıca nedenlerindendir.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA